Jason hala şoktaydı.Kız arkadaşının ismi de Ladros'un ölüm listesinde yazıyordu.Allison'ın özel güçleri olduğunu hayal bile edemiyordu ancak bir şekilde o da 21 Aralık 2012 gecesi gökteki o esrarengiz ışıkla temas etmiş olmalıydı.Ladros'un ölüm listesinde yanlış kişilerin yer almasının imkanı yoktu.
Sirius Allison Carver'ın kim olduğunu Jason'a sormamıştı.Belki de onun Jason'ın kız arkadaşı olduğunu biliyordu.Dışarda görüşmesi gereken kişiler olduğunu söylerek Jason'ı sessizlikle baş başa bırakmıştı.Jason şimdi derin düşüncelere dalmıştı.Eğer Allison'ın özel yetenekleri varsa bunları tesadüfen de olsa keşfedebilirdi.Böyle bir durumda ise Ladros'un açık hedefi haline gelirdi.Yeteneklerini kullanmasa bile Ladros onu kaçırıp yeteneklerini bir şekilde kullandırıp onu öldürebilirdi.Jason şimdi daha da gerilmişti ve içinde korku duygusu hakim olmuştu.Angela ve Carter'ı kaybetmişti.Şimdi de sevdiği kişiyi kaybetme duygusu adeta içini kemiriyordu.Birşeyler yapmalıydı...
Jason yine o geceye gitmişti.Bar kapısından yavaşça çıktı.İlk gördüğü manzara karşısındaki yıkık duvardı.Daha sonra duvarın enkazının altında kalmış birisini gördü.Bu Juan'dı.Ona yardım etmek için yanına gittiğinde daha ilerde kanlar içinde yatan Angela'yı gördü.Korkuyla onun yanına doğru gidiyordu.Angela yüzüstü kanlar içinde yerde yatıyordu.Jason onun yanına gidiyordu ve ani bir hareketle onu çeviriyordu.Gördüğü manzara ise kanının donmasına sebep oluyordu.Yerde cansız bir şekilde yatan bu kişi Angela değil Allison'dı...
Jason yine bir kabusla uyanmıştı.Bu kabuslar artık can sıkıcı olmaya başlamıştı.Ancak hepsi çok gerçekçiydi.Bu seferki onu daha da etkilemişti.Allison'ın ölmesi...Jason artık hiçbirşey yapmadan burada kalamazdı.Birşeyler yapmalıydı.Aklında onlarca düşünce vardı ve içlerinden en mantıklı olanı Allison'ın yanına gitmekti.Ayrıntılı bir şekilde düşünemiyordu.Şuan içindeki tek hakim duygu Allison'ı Ladros'a karşı koruma duygusuydu.Ancak oradan çıkmak için önünde çok büyük bir engel vardı.Sirius...
Jason etrafına bakındı.Ortalık sessiz görünüyordu.Sirius ona bir önceki gece birileriyle görüşmeye gideceğini söylemişti.Kaçmak için çok önemli bir fırsattı.Jason yavaş hareketlerle etrafı kontrol etti.Sirius orada yoktu.Şimdi hızlı bir şekilde çıkışa yöneldi ve olabildiği en hızlı şekilde kaçmaya başladı.Koşuyordu.Şimdi ormanlık bir alandaydı.Nerede olduğu hakkında en ufak bir fikri bile yoktu.Bir yol aramaya başladı ve çok geçmeden aradığı yolu bulmayı başardı.Şimdi artık çok az kalmıştı.Gelen arabalardan birinin durup onu almasını bekleyecekti.Yol kenarında durdu ve oradan bir araba geçmesini bekledi.5 dakika sonra oradan ilk araba geçmişti.Ancak Jason'ın bütün çabasına rağmen durmamıştı.Issız bir yer olduğu yoldan geçen araç sayısından anlaşılıyordu.Jason'ın hızlı hareket etmesi gerekiyordu.Sirius her an gelebilir ve onun yokluğunu farkedebilirdi.Bu onun için hiç iyi olmazdı.Şimdi karşıdan bir araç daha geliyordu.Jason gözünü kararttı ve aracın yaklaşmasını bekledi.Araç yaklaştı ve Jason kendisini hızlı bir şekilde aracın önüne attı.Her ne pahasına olursa olsun bu aracı durdurması gerektiğini biliyordu.
Araç ani bir frenle durmuştu.İçinden 30 lu yaşların ortasında birisi aniden dışarı fırladı ve Jason'a yaklaşarak öfkeyle bağırmaya başladı:
-Hey sen çıldırdın mı? Ne yaptığını sanıyorsun!
Jason adamın ona bağırmasını önemsemedi bile.Aklında tek birşey vardı.Buradan gitmek.Karşısındakine hemen durumu açıklamak istedi ancak arkasından gelen sesle bir anda irkildi.Bu Sİrius'tu.Koşarak ve öfkeyle bağırarak Jason'a doğru geliyordu.Şimdi hızlıca oradan kaçmaları gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökteki Umut
Fantasi21 Aralık 2012...Maya takvimine göre ''Dünyanın Sonu''.Aslında hiç bir şey olmadı hatta herkes maya tutmadı diyerek dalga geçti. Peki ya bir şeyler olduysa ve biz farkında değilsek? Ya insanoğlu söylendiği gibi bir çağ atladıysa Ya insanoğlu...