Flashback
Min yoongi:
Sanki cennette gibiyim tabirini eminim duymuşsunuzdur etrafta.rüyada gibiyim, hiç uyanmak istemiyorum, bütün bunlar evrenin bana yaptığı bir şaka gibi... Hep etrafımda böyle diyen insanlar olmuştu,ben hiçbir zaman onların samimiyetine inanamadım.
Hepsinin daha olgunlaşmadığını, hayatın zorluklarını henüz yaşamadıkları için olgunlaşmadıklarını düşündüm ve hepsini tersledim, yeri geldiğinde abimi bile azarlayıp, hayatın gerçeklerine bak dediğim oldu.
Peki şimdi benim yaptıklarıma ne demeli? O hayatıma girdiğinden beri bir rüya yaşıyorum, uyanmak istemiyorum.Yüzümde gülücükler hiç eksik olmuyor. İnsanların tanıdığı Yoongi sanki tamamen kayboldu yerine başka bir varlık geldi. Ama ne diyebilirim ki, halimden çok ama çok mutluyum.
Onunla el ele çıktığımız o kiliseden sonra hayatımız tamamen değişti.Artık her şeyimizi paylaşır olduk. Kıyafetlerimiz, tabağımızda ki yemeğimiz , evimiz, odamız , en önemlisi de kalbimiz...Her gün güneşle değil önce onun güneş gibi parlayan gülümsemesiyle uyanmak zaten günümün mükemmel geçeceğinin habercisiydi.
Şimdi sabahtan beri mızmızlanan sevgilime araba kullanmak için ders vermeye çabalıyordum.
-Hoseok, bir tanem, güzel sevgilim bak korkulacak hiç bir şey yok ben senin yanındayım.Araba da benim istediğin gibi çarpabilirsin izin veriyorum , birini ezme yeterli.
Heyecandan eli ayağına karışmış şekilde bana bakıp ,sakinleşmek için derin nefesler alması beni kahkahayı patlatmamak için fazla zorlamaya başlamıştı.
-Tamam canım demek öyle diyorsun , benden günah gitti o zaman. Kemerini bağla ve sıkı tutun.
Demesiyle gaza asılması bir oldu..
-Sevgilim! napıyosun! orada fren içinde pedal var ona da bas!!..Ölmek için daha çok gencim, Tanrım daha yapmak istediğim çok şey var.
Ben bağırdıkça daha çok eğlenip gaza daha çok yükleniyordu.
- Ne var mesela Yoong'im daha yapmak istediğin şeyler ney mesela?
Gaza durmadan basması düşünce kabiliyetimin durmasına neden olmuş gibiydi. Kelimeleri yan yana getiremedim uzun süre.
-Hoseok! ben seninle bir ömür yaşamak istiyorum, SENİNLE EVLENMEK İSTİYORUM!!
Var gücümle çığlık atarak söyledim bunu çünkü duvarı boylamamıza az kalmıştı ki sevgilim büyük bir frenle öz güvenli bir şekilde arabayı durdurdu. Nefesimi daha toparlayamamışken kemerimi açıp dudaklarıma kapanmasıyla tamamen bilincimi yitirdim. En son duyduğum kelime "Evet! Yoongi kabul ediyorum!" oldu...
Gözlerimi yine onun eşsiz kokusuyla açtım.
- Ahh! Yoongi bu şaka da korkması gereken ben değil sen olacaktın bitanem..Neden bayılıp beni korkudan öldürüyorsun.
-Ne şakası Hoseok, bilerek mi arabayı deli gibi kullandın yani?
-Özür dilerim, bitanem ben sadece unutamayacağımız gülümseten bir anımız olsun istemiştim.Ben zaten araba kullanmayı biliyorum. Bir de sen bir türlü teklif girişiminde bulunmadın napıyım bende zorla aldım teklifimi.
Kızamıyordum, kesinlikle bana şefkatle bakıp sarılan bu adama kızamıyordum, bir türlü..
Araba faciamızın üstünden 1 ay geçti. Bu sırada evlilik hazırlıklarımızla uğraştık. Belgeleri halletik, evimizi tekrar boyayıp tek tek dizdik, takım elbiselerimizi bile aldık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
One Step The Freedom || Yoonmin
FanfictionO çocuk kadar saftı, bir çocuk kadar korunmaya muhtaçtı. O her gece koridorun köşesinde hıçkırıklarını bırakırken ben sadece onun gözyaşlarını silen doktoru olmak istemiştim ama çocuk adam çoktan benim tüm dünyam olmuştu bile. "Söz verdim Min Yoongi...