Jimin'in Ağzından:
Bu dileklerimizi gerçekleştirme fikri çok ama çok hoşuma gitmeye başlamıştı. Aslında bakacak olursak , ikimizinde istekleri o kadar küçük şeylerdi ki. İkimizinde dileklerinde büyük bir ortak nokta vardı. Sevdiğimiz insanla yapabileceğimiz şeylerin hayalini kurmuş durmuşuz ömrümüz boyunca...
Her küçük aktivite onunlayken o kadar zevkli geliyordu ki , açıkçası önceden ot gibi yaşadığımı düşünmeye başlamıştım. O yanımdayken, kokusu üzerimdeyken, gözleri bana bakarken , yaptığım her şeyin anlamı çok daha farklı geliyordu artık.
Şu anda mesela yanımda kolumu sıkmaktan morartmış sevgilim , arada bir kafasını battaniyemizin içine soktukça daha da keyif alıyordum şu anımızdan.
Benim müthiş dilek hakkım yüzünden deli gibi korkan sevgilime korku filmi izletmem acaba vicdansızlık olabilir miydi?
Ama ne yapabilirim benimde en büyük dileğimden birisi sevdiğim insanla korku filmi izlemekti.
-Jimin , istediğin dileğe ... neyse küfretmek istemiyorum. Bu bana yapılacak bir şey miydi ya? Ne kadar nefret ettiğimi AHH! O NE! biliyosun.
-Bak sevgilim, biz film karakteri değiliz sonuçta değil mi? O zaman korkmaya gerek yok. Hem bütün filmler aynı değil mi ya? Böyle seninle benim gibi iki genç oluyor, sonra böyle bizim gibi tatile çıkıyorlar , böyle aynı bizim gibi dağlık kimsenin bulamayacağı bir mekan seçiyorlar, sonra bum ortadan bir genç kayboluyor , sigortada ışıklar kesiliyor, katil geliyor falan hep aynı şeyler ya...
- Gerçekten bu mükemmel motivasyonun için ne kadar teşekkür etsem az!
Yoongi gözlerini sımsıkı kapatıp, beni bırakıp battaniyeye yapışınca fırsat bu fırsat yavaştan odayı fark ettirmeden terk ettim. Küçücük korkutsam yeterdi sanırım , tabi ki asla eski yaşadıkları gibi saçma bir şey yapmayacaktım. Arkasından "Bö!" bile desem yeterdi ona zaten.
-Jimin, Jimin ses versene ne oldu filmde? Başrol kız öldü deme bana. Jimin? Korkunç yeri bitti mi? Açıyım mı gözümü? Jimin!! Bak korkuyorum ses versene be adam!
Arkadan omzuna geçirmemle korkması için çığlık atıp bağırdım ama bir gariplik vardı ki , tek bağıran ben olmuştum.
Yoongi'ye dönüp baktığımda , sadece gözleri sonuna kadar açılmış , kaskatı kesilmişti vücudu.
Tanrım! Aklıma sıçıyım , adama şok geçirttim resmen.
Korkutmadan yavaşça yanaklarını kavrayıp okşamaya başladım.
-Yoongi, Yoongi sevgilim duyuyor musun beni? Bir şey desene nolur. Bak özür dilerim az bişeycik korkutmak istemiştim sadece. Yoongi korkuyorum ama ya!
Fısıltıyla bir şeyler demeye çalışıyordu ama anlayamadım yavaşça kulağımı yaklaştırdım.
-Jimin , sevgilim sen tam bir piçsin!
Fısıltıyla başlayan cümlesi çığlıkla sonlanırken , bende sağ kulağıma veda etmek durumunda kalmıştım.
-Ben sana en iyisi bir bardak su getiriyim bitanem.
İkimizde sakinleşmiştik ama Yoongi hala etkisini atlatamamıştı küçük şakamın.
-Bak bebeğim eğer olur da öyle bir şey olursa, burada dağ gibi doktor sevgilin var. Seni neşterimle bile korurum, sen canını sıkma.
Yoongi tam benden etkilenip bana sarılıyordu ki... Elektriklerin gidip altıma işemem gibi iğrenç bir ana şahitlik etmek zorunda bırakılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
One Step The Freedom || Yoonmin
FanfictionO çocuk kadar saftı, bir çocuk kadar korunmaya muhtaçtı. O her gece koridorun köşesinde hıçkırıklarını bırakırken ben sadece onun gözyaşlarını silen doktoru olmak istemiştim ama çocuk adam çoktan benim tüm dünyam olmuştu bile. "Söz verdim Min Yoongi...