Medya: Wenga.
"Gruplara ayrıldığımıza göre bugün çok zorlamayacağım." Jungkookla olmuştum ve Momo hocanın grubundaydık. Galiba bu grupla birlikte olduğum sürece beni Jungkookla yapacaklardı.
"İlk önce ısınacağız ve partnerinizle kısa bir koreografi yapıp çalışacaksınız. Sonunda bize sergileyeceksiniz. Şarkı size verilen telefonlarda var. 'Pratik1' isimli melodi ile çakışacaksınız." Herkes onu onaylayan sesler çıkardı. Jungkook ile aynanın duvar kenarına geçtik. Jungkook kendini yere atıp aynaya yaslandı.
"Dansın iyi mi?" Onun sağındaki duvara yaslanıp, cevapladım.
"Yani, fena değil diyelim."
"A sınıfında biri D sınıfından biriyle çalışıyor. Ne diye soruyorsam." Ona göz devirdim. O ise ayağa kalkıp bana elini uzattı.
"Gel hemen bitirelim de ikimiz özel bişey konuşmamız lazım." Ona soran gözlerle baktım ama beni umursamayıp bileğimden tutup aynanın karşısına sürükledi.
Jungkookun yaptığı ve benim bir, iki eklemelerimle mükemmel bir koreografi yapmıştık. Daha doğrusu Jungkook yapmıştı. Melodi biraz seksi bir melodiydi. Zor olacak gibi gelmişti. Jungkook gerçekten yetenekliydi. A sınıfına gitmesine şaşmamalı.
"Tamam son bir kere daha yapalım sana söylemem gerekenler var." Onu onayladım. Söyleyeceği şeyi merak ediyodum. Ne ekşın yapıyorsa.
Dansın sonunda arkamı dönüp Jungkookun önüne ayağımı uzattım kafamı biraz sağa eğdim. Oda kolunu omzuma atıp boynuma doğru eğildi. Saçımla önümüzü kapatıyorduk ve öpüşüyor gibi gözüküyorduk. Son pozisyon buydu ve dans bitmişti ama Jungkook hala çekilmemişti. Kalbim kulaklarımda atıyor gibi hissettim. Kısa bir danstı ama nefes nefeseydim.
Normalde yüzü bana değmiyordu ama biraz yaklaşıp burnunu boynuma sürttü. Nefesimi tuttum. O ise nefesini üfleyerek kulağıma doğru çıktı. Beynim donmuş gibiydi.
"Yerim sen çok kötü bir kızsın. Biliyorsun değil mi?" Kaşlarımı çattım. Söyledikleriyle kendime gelirken onu ittirdim ve kendimde biraz geriye çıktım.
"Ne dem-"
"Vay be! Mükemmeldi!" Bizi alkışlayan hocaya ters bakmamak için kendimi zor tuttum. Sözümü niye kesiyosun rspccg..
"Sonunu gördüm ama duyguyu ikinizde çok iyi yansıttınız. Merakla bekliyorum." Diyip bize gülümsedi ve yan taraftaki gruba göz atmaya gitti. Sonunda gidince Jungkook'a döndüm.
"Sen ne demeye çalışıyorsun?"
"Ne anlarsan... Herneyse konuşmamız gerek demiştim. Gel şurası boş." Diyip salonun arkasındaki soyunma odalarının arasındaki koltuğa yöneldi. Arkasından ilerledim ve boş koltuğa oturduk.
"Yerim sabah konuşmuştuk ya. Aslında sonrasını hatırlıyodum ama diğerkilerle paylaşmak istemedim çünkü biz dışarı çıktıktan sonra çocuklarla görüşmedik ve onlar için gerekli bir bilgi olduğunu düşünmedim. Ayrıca Jimin ve Seulgi seni işkillendirmiyor mu? Beden değiştirmek hiç akıl kâr'ı değil.."
"Rol yapsalar kesinlikle bir açık verirlerdi çünkü yürüyüşleri oturuşları bile bir acayip oldu o günden sonra. Neyse bana dünü anlatacak mısın?"
"Peki. Dün biz çıktık ve markete gittik oradan bişeyler alıp bir parka oturduk. Sen... şey... Bir anda ağladın. Ailen hakkında konuştuk ama gerisini hatırlamıyorum." Bana üzgünce bakarken niyeyse utandım. Aptal yeri! Neden bir yabancıya hayatını anlatırsın ki?
"Diğerkilerin yanında anlatmadığın için sağol." Diyip gülümsedim. Bu çocuk dengesiz he. Bir geliyor bana 'sin kiti bi kizsin yiri' falan diyor. Bi bana yardım ediyor. Anlamadım ben bu çocuğu he.
"Noldu? Niye çattın bi anda kaşlarını?" Diyip yaklaştı ve elini kafama koyup baş parmağıyla alnımı okşadı. Bugün çok fazla fiziksel temasa geçiyoduk nedense. Ona cevap vermeden ayağa kalktım ve Momo hocanın grubuna giren Irene,Tae ikilisinin yanına gittim.
"Naptınız genjler?"
"Of! Tabiiki bişey yapamadık! Tae bey bacaklarını bir türlü oynatamıyor!" Diyip dik dik tae'ye baktı irene. Ov ben çok yanlış bir zamanda gelmişim.
"Sende çok güzelsin kraliçem! Ben sana bişey diyor muyum?!" Yanımıza ulaşan Jungkook da tae'nin kafasına vurup güldü.
"Ne alaka lan?" Irene güldüğünü göstermemek için hafifçe arkasını döndü. Sonrada bize dönüp azarlayan bakışlarla baktı.
"Bana bakın sizde hemen bitirin. Kötü not almak falan yok. Bu grupla birlikteysek herkes çalışacak. Kötü notla gelirseniz valla sizi elimden kimse alamaz." Geleceğe dair çok konuşuyorlardı ama ben bu grubun dağılacağını düşünüyodum. Bizi birbirimize bağlayan sadece o gün vardı ve 4 yıl boyunca kim 1 güne bağlı kalırdı ki?
"Biz çoktan bitirdik canısı. Hadi amele gibi çalışın siz." Diyip kolunu omzuma atan Jungkook'a baktım. Bu çocuğun karakterini cidden çözememiştim.
"Çek lan kolunu Yeri'den."
"Canısıyı sen ırene'ye mi dedin?!" Diye aynı anda konuşan ikiliye sırıttım ve birbirlerini yesinler bizi karistirmasinlar diye Jungkook'u da kolundan tutup eski çalıştığımız yere getirdim. Biraz daha pratik yapsak dansımız kötü olmazdı heralde...•°•°•°•°•
Okul çıkışı bizim evde toplandık ve ne yapacağımızı düşünüyoduk. Çünkü banyodaki aptal yoktu. Yerdeki kanda gitmişti.
"Eee? Şimdi ne yapıyoruz?" Diye sordu Yoongi. Wendy de üzerine ekledi.
"Okula niye gittik ki zaten. Sabah onu uyandırmalıydık!" Wendy den sonra ortam sessizleşti. Bir 5 dakika öylece oturduktan sonra Irene söze girdi.
"Yarın sadece öğlen görüşürüz. Tenefüslerde ise yarım yamalak konuşabiliriz. O yüzden şimdi kimin önerisi varsa buyursun."
Selamm! Arşivde bangtanvelvet instagram kurgusu var. Sizce paylaşayım mı yoksa biraz daha beklesin mi?😍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KNOWİNG~BangtanVelvet
FanfictionÖzel seçilenlerin gittiği bir okulda yaşananlar.. Yaşların ve kurgunun gerçek ile alakası yoktur. Hikaye açıklaması yazamıyorum ama ilerde düzeltirim herhalde. Kitabımı okursan sevinirim~ -SeL