Medya: Jungri
Uzun zamandır yoktum. Üzgünüm. Inş aktiflik düşmemiştir. Neys keyifli okumalar:::*
Yeri:
Sabah kalktığımda yanımda jungkook yoktu ve de yatakta yatıyordum. Biz en son yerde yatmamış mıydık yav. Sorgulamamaya karar verip gerilerek yataktan kalktım.
Jungkook'u görmeyince biraz endişelenmiştim. Bu evlilik işi ne kadar saçmaydı. Eğer gerçekten evlenirsem bu ders için yaşadıklarımı kocamla yaşamam gerekirdi, kura ile çekilen insanla değil. Gerçi biz kura ile çekilmemiştik ama sınıfın yarısından fazlası öyleydi.
Bir kere bu okul başlı başına saçmaydı. Sadece ailemden kurtulmak istemiştim işte.
Liseden mezun olduğunda 20 yaşında oluyordun. Üniversite bittiğinde 26. Stajlar bitip işe başladığında ise 28. Yılların eğitim ile geçiyordu. Yine de işin ve maaşın iyiydi.
Ayrıca bu okul bana 3 yakın dost getirmişti. Genelde 3 günlük arkadaşlıklar çok sürmezdi ama onları hemen ailem benimsemiştim. Onlarda beni. Herhalde ailelerimiz yanımızda olmadığı içindi. Gerçi benim hiç bir zaman yanımda değiller di ya neyse.
Bunları düşünmeyi bırakarak girdiğim tuvaletten çıktım ve dolaptan seçtiğim rastgele rahat kıyafetlerden giydim. Jungkook hala ortalıklarda görünmüyordu. Kravatımı takarken anahtar sesi duyup kapıya döndüm. Jungkook ellerindeki poşetlerle içeri girip kapıyı kapattı.
"Yeri! Uyan artık! Bak sana ne aldım." Diye bağırdı. Ayakkabısını sonunda çıkarıp uyanık olduğumu görünce bana heyecanla yaklaştı ve kolumdan tutup kendiyle yere oturttu.
"Bunu yoldan geçen bir adam sattı. Sana çok yakışacağını söylediği için aldım. Nasıl?" Diyerek bi poşetten mora yakın tuhaf bir renkte fular çıkardı.
"Neden aldın? Gerek yoktu." Diyerek gülümsedim.
"Karım değil misin kızım sen. Hediye aldım işte." Dedi. Dediğine göz devirdim. Öküz.
Fular pek hoşuma gitmesede bana hediye olarak aldığı için kravatı çıkarıp üstten gömleğimin iki düğmesini açtım ve fuları taktım.
"Teşekkür ederim." Diyerek ayağa kalktım. Gözlerim gülümsediği için ona takılsada zar zor gözlerimi çekip getirdiği poşetleri alarak mutfağa geçtim. Oda beni takip ederek mutfağa girdi tezgaha yaslanıp bana döndü.
"Bu arada Yeri, yedek anahtarı aldım. Şu iki hafta bende dursun sonra veririm. Her zaman beraber gezmeyiz. Ayrıca çocuklar kahvaltıya gelecekmiş Tae mesaj attı." Dedi. Onun her iki dediğine de kafamı sallayıp aldıklarını çıkararak birşeyler hazırlamaya başladım.
'Aile dostları ilen sabah kahvaltısı keyfisi' diye fotoğraf çekilip facebook'a da atardık biz. Kendimi cidden evcilik oynuyor gibi hissediyordum.
Bugün okula gitmeme kararı alındığı için acele etmeden kahvaltıyı hazırladım. Kahvaltı hazırlamaya alıştım çünkü ailem beni umursamıyordu ve bende kendi kendime yaşamayı öğrenmiştim. Yere örtü bulmaya çalıştım ama bulamayınca uzun hırkalarımdan birini serdim ve üstüne hazırladım.
Jungkookta yanımda beni izleyerek yardım etti. Kendi kendime göz devirdim. Bugün ayrı bir öküzdü sanki.
Sofrayı sonunda kurduğumda hava almak için balkona çıktım. Jungkook'un yanında belli etmemeye çalışıyordum ama bu fular hem kaşındırıyor hemde canımı acıtıyordu.
Fuları açıp kaşınan yeri hafifçe ovaladım. Neden bana hediye almak istemişti acaba? 2 gündür çok garip davranıyordu. Gerçi 3 gündür tanıyordum zaten jungkooku.
Boynumu ovalamayı bırakıp trabzanlara tutunup dışarı bakacaktım ki elimdeki kan dikkatimi çekti. Bu nasıl olmuştu? Endişeyle içeri girip jungkook'a çağıracaktım ki karşımda beni izlediğini gördüm. Gözleri kocaman olmuş boynumda geziniyordu.
"Y-yeri? Bu nasıl oldu?!" Diyerek yanıma yaklaştı. Boynumu inceleyip
"Fularda iğne gibi bişey var!" Diyip onu boynumdan aldı.Beni omzumdan tutarak tuvalete yöneldi. "Ilk bir ellerini yıkayalım. Sonra oraya pansuman yaparız." Diye beni içeri soktu...
Baysbebeqler...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KNOWİNG~BangtanVelvet
FanficÖzel seçilenlerin gittiği bir okulda yaşananlar.. Yaşların ve kurgunun gerçek ile alakası yoktur. Hikaye açıklaması yazamıyorum ama ilerde düzeltirim herhalde. Kitabımı okursan sevinirim~ -SeL