Bölümler düzenlenmeye alınmıştır. Lütfen yeniden okuyunuz.
Güne mis gibi bir esinti yüzümü okşaması ve güneşin yüzümü kavurmasıyla'' sar baştan,
Güne sırılsıklam olarak uyandırıldım.
"Noluyor lan tavan mı delindi? Niye yaşım ben?"
"Saçma saçma konuşma da kalk hadi "
"Niye ne oldu ki babaanne?"
"Aşkum aşkum diye sirıtup duruyordun."
Ağız dolusu kahkaha atarak 'ciddi mi bu?' bakışlarıyla babaanneme bakıyordum.
"Babaanne o babamdı ya. İstediğim bir şeyi rüyamda yapmadığı için ricada bulunuyordum. Hahahahha"
"Neyse ne da? Kalk hadi akşam oldu. Kargalar bokunu yedi."
"O da ne?"
"Böyle yan gelup yatacağuna öğrenseydun ya kalk hadi!"
"İyi. Hahaha valla hiç güleceğim yoktu."
Kalkıp banyoya girdim ve elimi yüzümü yıkadım. Gardolabımdan sarı bir t-shirt bir de mavi bir kot pantolon seçerek giyindim. Telefonumu da alıp aşağıya indim.
Masadaki yerimi aldım ve ekmeğimi koparıp yedim. Babaannemin evimize gelmesiyle annemdeki tüm otoriterlik gitmişti. Yemekleri de efsaneydi zaten, bu yüzden benim işime geliyordu. Kahvaltıyı toplamaları için onları mutfakta bırakarak oturma odasına geldim ve ayağımı orta sehpaya koyup instagram'a girdim. Yüz istek görünce isteklere bir baktım. "Farah Gece Ayaz seni takip etmek istiyor." Bildirime tıklayarak girdim ve onaylayıp takip ettim. Sosyal medyasına girip fotoğraflarına baktım. Kedisi vardı ve ben kedilerden korkardım. Tatlıydı kedisi ama sadece tatlıydı. Tatlı olması ondan korkmayacağım anlamına gelmez.
Bir sonraki fotoğrafına geçince bir köprünün altına gökyüzünü çizip karanlığına yıldızlarla grafity eşliğinde Farah yazdığını gördüm. Adeta mükemmelliğini konuşturmuştu. Fotoğrafın açıklama kısmında konumu vardı. Aklımdaki fikirle kocaman sırıttım.
Zilin çalmasıyla koşarak kapıya gittim ve mutfaktan çıkan Nöroş'a 'ben bakarım' diye seslendim. Kapıyı açınca Yavuz'u gözlüklü haliyle elinde altın sarısı mikrofonla buldum ve yine kendimi tutamayıp gülmeye başladım. Arkasında Ecrin ve Suna'yı da görünce kapıyı açıp içeriye aldım.
Yavuz elindeki mikrofonla sarhoş takliti yapıp,"Akdeniz akşamları bir başka oluyor."
Babaannem oturma odasına elinde terliğiyle gelmişti. Eyvah!!!
"Kim buraya sarhoş olarak gelmuş da. Göster oni bana."
Yavuz arkamdan çıkarak,
"Vay Ayşe sultan gelmiş ha."
Diyerek elini aldı ve öpüp başına koydu.
"Seni gidi seni! Niye daha önceden gelmedun?"
"Bilmiyordum ki Ayşe Sultan. Bilsem koşarak gelirdim."
"Oyy keretam benum. Hoşgelmuşsun."
"Hoşbulduk nenem."
Kocaman sarıldılar ve babaannem Yavuz'u ittirerek,
"Aç ağzuni ve üfle bakayum."
"Nerden çıktı şimdi bu?"
"Üfle diyirum!"
"Tamam Ayşe Sultan sakin. Üflüyorum." diyerek ağzını açtı ve üfledi. Durumdan tatmin olan babaannem Yavuz'un yanaklarını sıkıp Suna ve Ecrin'e de sarıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FARAH 1: UYANIŞ
FantasyHenüz hiç bir şeyin farkında olmayan bir kız ve ona benliğini kazandıran genç bir adam. Siz aslından uzak, kendinizi tanımayan biri olsaydınız ne hissederdiniz? Ya da hayatınıza birileri müdahale etse, size hak etmediğiniz bir yaşam sunsa ve siz b...