Bölümler düzenlenmeye alınmıştır. Lütfen yeniden okuyunuz.😍
Sabah annemin yanıma gelip beni çimbiklemesiyle uyandım.
"Neler oluyor anne?"
"Hadi kalk saat 10:30 ve sen bu zamana kadar camış gibi uyudun."
"Anneciğim bari hafta sonları izin verde uyuyayım değil mi? Bu da kafa!"
Deyip tekrardan yatağıma yattım. Beni yine döndürüp kaldırdı.
"Kalk hazırlan hadi. Bugün çok önemli birini havaalanından alacağız."
"O önemli dediğin kişinin kendisi gelemiyor mu?"
"Onun mu gelmesini istiyorsun yoksa terliğin mi?"
Bu cümleden sonra tüm hükümler verilmiştir. Artık ne yapmam gerekiyorsa yapacağım. Kalkıp banyoya girdim ve duş aldıktan sonra saçlarımı kurutup çıktım. Lacivert kumaş bir pantolon ve kavun renginde bir kazak seçerek giyindim. Lacivert çantamıda elime alıp telefonumu içine koyup hazır bir şekilde aşağıya indim.
"Kızım kapıdayız biz, sende gel!"
Diyen annemin huzursuzca yanına ilerledim.
"Kahvaltısız mı gideceğiz?"
"Orada yaparız annem. Sen onu dert etme."
Derin bir of çekerek arabaya bindim ve doğru havalimanına gittik.
Burada yarım saattir uçağın gelmesini bekliyorduk. Tabi ben oyun oynayarak beklemeyi seçtim.
Annem beni dürterek,
"Geliyor. Bak!"
Merakla kafamı ağabeyim yüzünden göremediğim kişiye bakıyordum. Somunda dayanamayıp kendisini ittirdim. Karşımdaki kişiyle duraksadım. Gözlerim dolmuş öylece babaanneme bakıyordum. Onu o kadar özledim ki sabahları erkenden uyanıp beni zorla uyamdırmasını, yorucu işler vererek bizi şımartmaması için anneme kılmasını bazen annemle yemekler yapıp bizden hangisi daha güzel olmuş diye seçim yapmamızı istemesini. Kısacası her şeyiyle bu kadın benim idölümdü. Koşarak sıkı sıkı sarıldım. Gülerek beni sarmalayan babaannem beni ittirerek,
"Ha bu kemiklerimi kırdın da. Senun benumle sorunun nedur?"
"Hem o kadar uzaktan geliyorsun hem de beni ittiriyorsun! Bana, sana sarılmamam için bir neden söyle?"
"Ne kadar güzelleşmişsun böyle. Seni hınzır!"
"Ayşe Sultan alayım bavullarını"
Arkamdan abimin gelmesiyle,
"Ben varken size taşımak düşer mi?"
Babaannem ona da doyuncaya kadar sarıldı ve hep beraber annemlerin yanına gittik. Alya babaannesini hiç görmediği için tanımıyordu. Babaannem ona doğru eğilerek,
"Finduğum ben senun babaannenum da. Bakma öyle masum masum."
Küçüğümün ne yapması gerektiğini bilmeyen bakışları sonunda babaanne'in kucağını açmasıyla son buldu.
Alya da dayanamayıp sarıldı.
"Torununu gördün iki dakikaya sattın beni Ayşe Sultan. Yanına kalmaz bu diyeyim."
"Senun hınzırlıklarını bilmez miyum? Sen yaparum dersen yaparsun."
"Ha şöyle beni biri de anlasın ya!"
Omzuma kafasını koyarak bana sarıldı ve ben de onun kokusunu içime çektim.
"Ha sabahtandur bir şey yemedum karnum zil çalıp durur. Gidelumde kahvaltu yapalum emi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FARAH 1: UYANIŞ
FantastikHenüz hiç bir şeyin farkında olmayan bir kız ve ona benliğini kazandıran genç bir adam. Siz aslından uzak, kendinizi tanımayan biri olsaydınız ne hissederdiniz? Ya da hayatınıza birileri müdahale etse, size hak etmediğiniz bir yaşam sunsa ve siz b...
