~29~

550 32 46
                                    

"Ciddi misin?"

George "Bütün benliğimle ciddi olduğuma yemin ederim." derken Fred'le birlikte Çapulcu Haritası'nı buldukları zaman gözünün önünden geçti. "Nereden başlıyoruz?"

"Bu Elrick Grayson denen adam şu Donald Wright'mış."

"Şu senin şüphelendiğin adam mı?"

"Ta kendisi."

"Vay canına. O zaman Bakanlık'tan başlıyoruz."

"Ne? Neye?"

"Dalga mı geçiyorsun Ron? İki dakika önce Hermione'yi kurtarmaktan bahsediyorduk."

"Bu kadar çabuk beklemiyordum doğrusu."

"Tanrım, Ron. Kendine gel, George Weasley ile konuşuyorsun."

"E-evet. Hadi gidelim."

+++

"Nerede bu adamın odası?"

"9. katta. Asansörler şu tarafta."

Asansörlere doğru yürümeye başladılar. Ron'un tek istediği Kingsley ile karşılaşmamaktı. Aslında hiç kimseyle karşılaşmasa daha iyi olurdu ama bunun imkansız olduğunu biliyordu.

"Hey Weasley! İzin günün olduğunu sanıyordum?"

"Kahretsin!" dedi Ron bıyık altından. Sonra asansöre dönük bedenini geriye çevirdi ve karşısında duran August'a cevap verdi:

"Ah, evet. Halletmem gereken küçük bir iş var."

"Ve bu yanındaki de Weasley Kardeşler Şaka Dükkanı'nın artık tek sahibi olan Weasley. Yanılmıyorsam abin oluyor?"

"Aynen öyle." diye atladı George. Fred'in böyle anılmasına sinirlenmişti. Sonra Ron'u çekerek asansöre soktu ve 9. kat düğmesine yumruk attı.

"Sakin ol." dedi Ron. "August biraz dengesizdir."

Asansör durdu. "9. kattasınız." dedi mekanik bir sesle. Sonra kapıları açıldı ve Ron ile George kendilerini tamamen boş olan koridorda buldular bir anda.

"Bu taraftan." dedi Ron uzun ve geniş sayılabilecek koridorun sol kanadını göstererek.

O devasa kapının dibine gelince Ron, "Ne kadar da aptalım!" dedi. "Harry'den pelerini almalıydım."

"Sence George Weasley onu düşünmedi mi küçük kardeş?" dedi George. Sonra cebinden Ron'un ismini hatırlayamayacak kadar meşgul olduğu küçük taşları çıkardı. Avcunun içinde ezdi ve Ron'la kendisinin üstüne serpti. "Yeniden görünene kadar bir buçuk saatimiz var."

"Kapıyı açmadan önce içerdeki sesleri dinlemeliyiz ki içeri girdiğimizi fark etmesinler." dedi Ron. Sonra içeriyi duyabilmek için kulağını kapıya dayadı. "Koruyucu büyüleri eklemeyi unutmamışlar." dedi somurtarak. "Hiçbir şey duyamıyorum."

"Ben de seni zeki sanırdım. Bu zekâyla nasıl Seherbazlık yapıyorsun anlayamıyorum." dedi George. Sonra cebinden bir çift Uzayan Kulak çıkardı. Ron onları cebine nasıl sığdırdığına anlam veremedi ama kurcalamamaya karar verdi.

George kapının altında bir açıklık buldu ve Kulak'ın bir ucunu içeri soktu:

"Ah, harika Hermione. Bu işte harikasın. Nasıl hâlâ Bakan olamadın anlamıyorum."

"Bakan olmak mı? Gerçekten, hiç bana göre değil."

"Yine de bu işi senden başka kimse bu kadar iyi yapamaz."

"Ah, Done. Artık beni övmeyi bırak ve ikizlere teşekkür et. İşin yarısını onlar yaptı."

"Ha tabii. Bir ara ederim. Unutmazsam." Sonra Hermione'ye eğilerek tekrar konuştu. "Aslına bakarsan onları kovmayı düşünüyorum."

king of my heart; romioneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin