KUYTU🌙14.Bölüm

103 5 51
                                    

Multimedya : Burak

"Hızlı ol!" çantamı koluma takıp hızlıca merdivenlerden indim. "Geldim geldim." hızla kapıya ilerleyip, portmantoda ki asılı montu alıp üzerime geçirdim. "Çocuklar kahvaltı yapmadınız ama." Petek Abla arkamızdan seslenirken Can hiç durmadan kapıyı açıp konuştu. "Anne Sena'yı sınava yetiştirmem lazım. Fizik sınavına geç kalıyor." Bende onaylayarak başımı olumlu anlamda salladım.

Petek Abla elimize iki ekmek sıkıştırdı. "Aç karnına sınava girilmez." ekmeğin içinde peynir, domates ve zeytin vardı. Minnettar kalarak gülümsedim ve ekmekten bir ısırık aldım. "Teşekkür ederim." diyerek ağzımdakini çiğnemeye başladım. Petek Abla gülerek yanağıma bir öpücük kondurdu. "Başarılar tatlım." el sallayarak arabaya ilerledik.

Dışarıda bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyordu. Arabaya gidene kadar ıslanmamak elde değildi. Arabaya bindiğimizde bildiğim tüm duaları okuyarak elimdeki ekmeği yemeye başladım. Umarım sınav güzel geçerdi....

"Sınav 40 dakika. Kağıtlarınızı dağıtacağım sakın açmayın herkes aynı anda başlayacak." hoca kağıtları dağıtırken stres ile parmaklarımla oynadım. Fizik sınavına çok çalışmıştım umarım heyecandan hiçbir şeyi unutmazdım. Hoca benim masaya kağıdı koyunca derin nefesler almaya başladım. Kendimi üniversite sınavına giriyor gibi hissetmiştim. İyi notlar benim için en önemlisiydi. Stresli olmam normaldi. "Başlayabilirsiniz." Hocanın komutu ile kağıdı çevirip önce ismimi yazdım ardından ilk soruya odaklandım. Soruyu okurken içimden tüm duaları etmeyi ihmal etmiyordum...

"Süreniz bitti çocuklar. Kağıtları arkadan öne toplayın." arkadan öne kağıtlar toplanırken kağıdımı sonkez kontrol edip verdim. Ne stresli bir sınavdı ya ama sorulardan sonra biraz kendime gelmiştim. Sınavım iyi geçmişti umarım sonuçlarda iyi olurdu.

Sınıftan çıkıp kendimi kantine attım. Bir şey yesem iyi olacaktı. Kantin sırası çok dolmamıştı o yüzden bugün şanslı günümdeydim. Tabi bu kantin masalarının dolmayacağı anlamına gelmiyordu. Kantin sırası yavaşça ilerlerken kantine öylece bakıyordum. İnsanların sesleri kulaklarıma kadar geliyordu.

Birinci sınıflar Fizik sınavı hakkında konuşuyordu. Kimileri berbat geçtiğini söylerken kimileri harika geçtiğini söylüyordu. Kimileri hiç çalışmadığını anlatırken kimisi deli gibi çalıştığından bahsediyordu. Sanırım sınav açıklanana kadar kimse rahat etmeyecekti.

O sırada gözüme kantine giren grup takıldı. O grubun kantine girmesiyle insanların susup oraya bakması aynı anda olmuştu.

"Kızım ne alacaksın?" arkamdan Amcanın bana seslenmesi ile bakışlarımı o gruptan çekip, arkama döndüm. "Ben bir kaşarlı tost ve ayran alacaktım." Amca başını sallarken, başımı tekrar o gruba çevirdim. Duvar kenarındaki boş bir masaya geçmiş ve rahat bir şekilde yayılmışlardı. Bu grup her kimse herkesin onlardan korktuğu ve saygı duyduğu belliydi. Böyle insanların bütün okulda olması gerek miydi? Kendini bir şey sanan insanlardan nefret ediyorum. "Al kızım." arkamı dönüp tostu ve ayranı alıp parayı uzattım. Şimdi kendime boş bir masa bulsam iyi olacaktı.

Adımlarımı masalara doğru yönlendirip, etrafa dikkatlice baktım. Gözüme köşelerde o yeni gelen grubun yanındaki boş masa ilişti. İlk başta oraya gitmekte teredütte kaldım ama sonra boş masa bulduğuma şükür ederek oraya yöneldim.

"Ştt! Yeni kız baksana buraya." yanından geçerken konuşan erkek ile yutkundum. Umarım o yeni kız ben değilimdir. Masaya doğru yönelince tekrar bir ses yükseldi. "Sana diyor güzelim sağır mısın?" Bu kez durup bedenimi onlara çevirdim.

"Bana mı dediniz?" dedim hiçbir şey anlamamış bir edayla. Bunların benimle ne alakası olabilir? "Evet sana dedik. Gel bakalım buraya." başımı sallayıp adımlarımı onlara yönelttim. Masanın önüne geldiğimde durup onlara baktım. "Bu okulda ilk kez görüyorum seni yenisin galiba." başımı sallamakla yetindim. Bunlara cevap vermek en son yapacağım şeydi çünkü şu an bunlarla uğraşmak yerine yemeğimi yemek istiyorum.

KUYTUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin