KUYTU🌙20 #2

79 6 60
                                    

Bakışlarım ona odaklanırken vücudumun her yeri ürpermişti. O buradaysa diğerleri de buradaydı. Derin bir nefes alıp görmek istemediğim bir şey için başımı etrafa çevirdim. Barı gözümle bir tararken o manzarayla karşılaştım.

Oradaydı ve gözleri direkt olarak bana bakıyordu. Sanki bugün olan şeylerden sonra beni öldürmeye yemin etmiş gibi bakıyordu. Boğazıma oturan bir şey ile yutkunmaya çalıştım ama yapamadım. Beni bu duruma nasıl sokmaya başarıyordu.

"Ben lavaboya gidiyorum." dedim onların yanından ayrılırken ama Can aniden kolumdan tuttu. Ona bayık bir şekilde baktım. "Tek gitme. Bu kız buradaysa bunun arkadaşları da burada olmalı." başımı sallayıp çocuklara baktım. Daha sonra gözüm Rojin'e kaydı.

"Rojin, benimle lavaboya gelmek ister misin?" Rojin bana bir bakış attı ardından bir şey demeden yanıma geldi. Can bakışlarını benden ayırmazken onun yanından ayrıldık. "Ne oldu tatlım bir şey mi oldu?" başımı olumsuz anlamda salladım. Ona bunu söylemek istemiyordum. Lavaboya girdiğimizde tamamen boştu. Korkmamam gerekti sonuçta yanımda Rojin vardı ama vücudumu istemsizce bir korku kaplamıştı.

"Ben bir işimi halledeyim." diyerek lavaboya girdiğinde bende kendimi ayna karşısında bulmuştum. Tenim anında solmuştu. Neyseki içerisi karanlıktı ve Can'ın böyle görme ihtimali yoktu. Buranın ışığından dolayı çok net belli oluyordu.

"Ah ben nasıl bir belaya düştüm böyle." dedim kendi kendime o sırada kabinlerden Rojin'in sesini duydum. "Bana mı dedin tatlım?" ona olumsuz bir cevap verirken sesimi düzgün çıkarmaya çalışmıştım.

O sırada kapının hızla açılmasıyla bakışlarım oraya yöneldi ve gördüğüm kişiler kanımın çekilmesine neden oldu. Emre ve Burak içeriye adeta bir kudurmuş boğa gibi girmişlerdi.

"Kim geldiyse biraz daha yavaş girebilirsiniz sonuçta hayvan değilsiniz!" Rojin kabinden sitem dolu sesiyle konuşunca ben korkuyla nereye kaçacağımı şaşırdım. Ağzımdan istemsizce 'Rojin' diye bir bağırma çıktı. Burak bana ciddi bir şekilde gelirken geriye doğru kaçtım. Şu an vücudum resmen korkudan titriyordu.

Elbet bunları yaşayacağımı biliyordum ama bugün olmamalıydı. "Ne oluyor burada?" diye kabinden çıktı Rojin. Bakışları önce Burak' a sonra Emre'ye kaydı. "Burası erkekler lavabosu değil farkındasınız değil mi?" Emre gülerek Rojin'in kolunu tutunca, Rojin hızla kolunu çekti. "Hey hey orada dur!" Rojin gördüğüm kadarıyla sert bir kızdı ve şu an bu huyu ortaya çıkmıştı.

"Rojin git ve Can'ı çağır!" diye bağırdım anında ama o sırada Burak'ın boynuma asılmasıyla gözlerimi kocaman açtım. "Lan bırak kızı!" Rojin bana doğru gelince Emre onu durdurdu ve duvara sabitledi.

"Bana bak kızım çok oluyorsun!" yüzüme nefretini kusmaya başladığında ellerim onun ellerine gitti. Bugün yaşadığım sahnenin tekrar olması gözlerimin dolmasına neden oldu. "Helin'in yaptığı şeyi ben fazlasıyla yaparım." dedi sakinlikle ama bu sakinliğin arasına karışan tehdit vardı.

Nefesim yavaşça giderken ağlayarak ona baktım. "Helin'i şikayet ederek yanlış yaptın. Helin bu olaydan kolay kurtuldu ama sen benim elimden kurtulamazsın!" daha çok sıktığı ellerine tırnaklarımı geçirdim ama bu ondan etkilenmedi bile. Şu an derisini resmen ezip geçiyordum ama onun nefretinin acısı daha ağır basıyordu.

"Abi kızın nefesi gidiyor kendine gel." Emre'nin dediği havada uçup gitmişti. Burak yüzünü bana doğru yaklaştırıp nefesini yüzüme vurdu. "Büyük oynama sonu senin canın olur." Emre'nin Burak'ı üzerimden çekmesiyle yere düşmem bir oldu. Yine bugünkü sahneyi yaşamıştım ve o görüntüler tek tek gözümün önünden geçiyordu.

KUYTUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin