İplerimin üzerinde uzanıyordum ki yatmakdan sıkıldığımı farkettim. Kalkmaya başladım ve ayaklarımın yere değmesine izin verdim.
Ayağa kalkdığımda gözüm tarihin yazılı olduğu takvime ilişdi. Nisan'ın 4'üydü. Kafamda bu günün özel olduğunu söyleyen bir ses vardı. Acaba bu gün neden özeldi. Daha özel olup olmadığında bile kesin değildim. Ama belli ki özel, 4'ün etrafında yıldızlar vardı altında da bişey daha yazıyordu ama onu göremiyordum. Ne kadar yaklaşsam da göremedim ve gözlüğümü takmaya karar verdim.
Gözlüğüm siyah komidinin çekmecesindeydi gözlüğe uzanırken gözlüğünü yanında bir kağıt farkettim kağıdı elime aldım kağıtta yazan şey garibime gitti. Kağıtta 'unutmayacksın (4 nisan'ı)' yazıyordu. Kendimi kötü hissettim...
Çünkü unutmuştum...
Yazı şekline bakarsak bu benim el yazımdı. Kendime hatırlatma notu yazmışdım. Bu kağıdı bile hatırlayamıyordum. Acaba ne zaman yazmışdım?
Gözlüğümü takıp takvime gittim ve o okuyamadığım yazıya tekrar baktım. Bugün...
Doğum günümdü. (!)
Sanırım bu günü outer'da geçirecekdim. Outer en sevdiğim AE'lerden biriydi -ki ben bütün AE'lerden nefret ederim-. Orası bana hep güzel gelmişdir. Yıldızları severim hatta bu hayatta sevdiğim tek şey olduklarını söyleyebilirim.
Portalımı açtım ve boşluğa doğru ilerledim. Umarım outer!sans beni bulmaz en azından bugün bir kavga istemiyorum.
Farkındayım bu benden beklenmeyecek bir davranış ama cidden hiç kavga edesim yokdu. Sanırım mutlu olmalı pasta yiyip hediye açmalıydım şuan ama kim beni umursar ki hemde bir bug'ı.
Outer'a ışınlandım herzamanki yerim o tepeye gittim ve uçurumun köşesinde oturdum yıldızları izleyerek. Yarın saat sonra outer buraya ışınlandı. Onu yanımda istemiyordum. Yanlızlığı hep sevmişimdir.
Outer cümle kurmak için ağzını hafiften açtığı anda ben konuşmaya başladım. Önce uzun bir nefes aldım ve konuşmaya başladım;
-Outer, lütfen b-bugün değil
Outer'ın gözlerinin kocaman açıldığını gördüm ve sonra o da başladı
-Dostum burda istenmediğini biliyorsun ve hala geliyorsun. Yüzsüz falan mı-
Sözünü kestim (!)
-Öncelikle ben yüzsüz falan değilim sadece buradaki manzara içimi rahatlatıyor. İkincisi istenmediğini biliyorum buraya zorunlu olmasam gelmem. Ya mutsuzumdur yada...
Outer bunların yalan olduğunu düşünen bir ifadeyle bakıyordu ve dedi ki böyle bakmaya devam ederek;
-Yada ne özel günün falan mı bugün ha sö-
Artık dayanamıyordum outer sinirimi bozmaya başladı ve ona bağırma isteği duydum. Ve öylede yaptım,
-BUGÜN DOĞUM GÜNÜM VE TEK MUTLU OLDUĞUM YERDE DURMAK İSTİYORUM . BENİ YANLIZ BIRAK
Outer şaşırmışdı. Gerçekden üzgün ve anşayışlı gözlerle bakıyordu. Bende şaşırdım çünkü ilk kez biri beni anlıyordu. Garipsedim ve özür dilemek hissi duydum, içimden hadi ama error sen acımasızsın dedim.
-Yanlış anladım afedersin dostum... Ş-şimdi s-seni yanlız bırakacağım. T-tamam?
Teşekkür edesim geldi.
-Sağol
Diyiverdim. İlk kez birine teşekkür ediyordum.
******
Bir an mutlu hissettim. Bu garipdi. Pek mutlu hissetmedim genellikle.
10 dakika sonra arkamda açılan bir portal sesi duydum arkama ne kadar dönmek istemesemde arkama baktım.
-İ-ink seni kim çağırdı. B-benim burda olduğumu nerden ve kimsen öğrendin.
Hazır cevap götkuşağı cevap verdi,
-Hemen burayı terket. Yada ben seni zorla atarım!
Bunları yeterince ciddi bir sesle söyledi ve sanırım sesi biraz kalın çıkmışdı.
-İnk, hayır bugün olmaz. Lütfen...
İnk sorgulayan ama bir o kadarda ciddi gözlerle bakıyordu. Elini kırmızı boya şişesine götürdü eliyle yavaşca şişeyi kavradı. Kaldırıp bana gösterirken dedi ki,
-Error beni bunu yapmaya zorlama ve buradan çekip git!
İlk kez savaşmak istemiyordum. Hatta sarılmak, sarılmaya ihtiyacım vardı ama bu isteği umursadım ve yıldızları izlemeye devam ettim.
Herkese sa (eylül kime sa diyon kimse okumuyo ki neyse sen zaten kendi kendine konuşan bir şahıssın)
İlk bölüm bile olsa çok kısa yazdım çünkü mal ben
Herneyse oylamayı veya yorum yapmayı unutamayın takılın işte ama oylayın her neyse
İnsagramımı takip etmek isterseniz
eerroorr_5xg
Hesabım budur takip edin işte öyle neyse
Bay bay hayali okurlarım
(581 kelime)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKKUŞAĞIM-Bitti
RomanceSiyah ve beyaz, Gökkuşağı ve karanlık, Negatif ve pozitif, Yaratıcılık ve yok edicilik... İki zıtlık birbirini sevdiler, ama ayırıldılar. Yapmaması gereken birşey yapınca yok edici, yaratıcıyı kaybetti hayatını. Bu tüm yaşama şamsını yok edecekt...