Sessizliği bozan benim kısık sesim oldu,
-Peki İnk... Senin hiç unutamadığın kötü bir anın varmı?
İnk kafasını eğdi,
-Evet...
Merak ettim açıkçası tam anlatır mısın diye soracakken o teklif etti anlatmayı,
-Şey, dinlemek ister misin?
Tabiki dercesine başımı salladım. Ve İnk başladı,
-Şey, benim aslında bir annem yok. Yada bir ailem. Benim yaratıcım var, beni o tasarlamış. Ve bide şey...
İnk'e meraklı gözlerle bakıyordum, ayrıca şaşkındımda. Ailesiz miydi yani?
-... Benim bir ruhum yok.
Anında soruyu bastım,
-Nasıl yani?
İnk kıkırdadı. Nasıl bu kadar tatlı gülebilir bir canlı.
-Benim yaratıcım beni ilk yarattığında bir taslakmışım. Yani gerçek bir karakter değil. Beni düzeltmek için herşeyi denemiş. Ama benimle uğraşmayı bırakmış, bir zaman kaybı olduğumu düşünüyormuş. Sonrasında ben dayanamadım, bu hisse... Ve ruhumu yırttım.
Söylediklerine inanmak zor geliyordu. Ruhunu mu yırtmıştı, gerçek olabilir miydi?
-Her sabah bir bardak mutluluk sıvısı içiyorum, ama-şey neyse.
Saate baktım sabahın ikisiydi,
-İnk omen tonrem!
İnk'i güldürmeyi başarmıştım. Kahkahalara boğulmuştu,
-Gerçekten İnk sabahın ikisi artık yatmalıyız... Ben istersen kendi AE'me gidebilirim-
İnk sözümü kesti, ama o kesti.
-Şey aslında burda durmanıçok isterim-yani aa şey kalırsan iyi olur,
Burda kalmayı istiyordum ama İnk şüphelenir.
-Burda kalamam Dream'le kavga etmeni istemem.
İnk üzülmüştü, ne yaptım ben?
-Ama beni istediğin zaman ziyaret edebilirsin.
İnk mutlu olmuştu, bende aşırı mutluydum. Benim sayemde mutlu oldu.
-Gerçektenmi?
Heh sanırım birşey soracakdım. Sanırım değil evet sordum.
-İstersen birlikde benim AE'me gidelim ne dersin? Bu gece bende kal istersen?
İnk heyecanlandı,
-YAŞASIN.
Yüzündeki gülümseme herşeye değerdi...
*******
İnk'e bir yer yatağı yaptım. İnk'e baktım yüzü rengarenk olmuştu sanırım bu onun kızarma şekliydi, ben de sarı kızarıyodum sonuçta heh.
-Şey E-Error bişey sorabilirmiyim?
Kafamı yukarı aşşağı salladım.
-Uhm şey benimle bi- yada boşver saçma bişey.
Demek istediğini anlafım ve sorusuna cevap verdim.
-Evet seninle yatabilirim sonuçta arkadaşız, değilmi?
Bunu söylerken yüzümün sapsarı olduğuna eminim.
-A şey yanlış anlama lütfen!
Neden yanlış anlayayım ki?
-Yanlış anlamama sebep olacak birşey yokki.
Gülümsedim.
İnk'e yaptığım yatağın hemen yanına bir tane daha yaptım,
İnk kendine pijama çizdi ve tabi ben arkamı döndüm. Oda giyindi,
-Error, şey ben. Çok teşekkür ederim.
Neden teşekkür ediyordu ki?
-Neden teşekkür ediyorsun ki? Sonuçta benim sana teşekkür etmem gerekiyor. Sen beni evine aldın arkadaşlarının kızacağını bildiğin halde...
İnk rengarenk olmuştu,
-Ş-şey problem değil.
Kafamı yastığa koydum. Ve İnk'e arkamı döndüm. Bu bir alışkanlıkdı, birinin yüzüne bakarak yatamazdım. Aynı annemle olduğu gibi. Ben yatardım anneme arkamı dönerdim, annem de kıyamaz bana arkadan sarılırdı. O şekilde uyurduk.
-Şey İnk senden birşey isteyebilir miyim?
İnk kafasını salladı,
-Elbette, nedir?
O kadar utanıyorum ki...
-Benim annem ben ona arkama dönünce bana sarılırdı öyle uyurduk. Şey sende ba-
Söyleyemeden bana sarıldı ve beni kendine çekti. İkimizin de yüzünün renginin değiştiğini hissedebiliyordum.
-İnk... Teşekkür ederim...
Öylece uyuduk birbirimize sarılarak...
O an homofobim sanki işlemiyordu hiçbiryerim glichlenmedi.*****
Merhabalar bebeklerim
İnk'in hikayesini tam olarak bilmiyorum sadece ruhunu yırttığını falan biliyorum
Neyse bölüm nasıldığğ yazarken ben bile şey oldun
Neyse sizzce yasak aşk mı herkese söylesinler mi ikisindede harika fikirzadelerim var
Hepinizi seveyorum ay law yu oqurlarım lcşcnflcmflö
(491 kelme)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKKUŞAĞIM-Bitti
RomanceSiyah ve beyaz, Gökkuşağı ve karanlık, Negatif ve pozitif, Yaratıcılık ve yok edicilik... İki zıtlık birbirini sevdiler, ama ayırıldılar. Yapmaması gereken birşey yapınca yok edici, yaratıcıyı kaybetti hayatını. Bu tüm yaşama şamsını yok edecekt...