-Error'un rüyasında-
Canım yanıyordu, vücudundaki tahriş hissi canımı yakıyordu. Gözlerimi bile açamaz haldeydim. Yerde yatıyordum sanırım, yerde olamasada dümdüz ve soğuk bir yerdi yattığım yer.
Bi saniye, b-ben İnk'in evinde değil miydim?
Gözlerimi açmalıydım. Neredeydim, beni buraya kim getirmişdi. İlk kez duyguzluğuma ağır basan korkuyu hissettim.
-İ... İmdat,
Sesim çıkmıyordu, endişelenmeli miydim?
Gözlerimi açmayı başardığımda korku bütün vücudumu sarmışdı. Gözümden akan yaşları hissedebiliyordum.
-İ-İnk... Ö-öz-özür... D-di-dilerim...
İnk karşımda ölü bir şekilde duruyordu. Yerde kırmızıyla karışık siyah renkli bir birikinti vardı. Gözlerimden yaşlar akmaya devam ederken şunlar ağzımdan çıkıverdi,
-İ-İnk... Ben... S-seni... S-se-seviyorum...
Bunu söylemiştim evet, b-ben İnk'i seviyordum. Bunu asla yüzüne söyleyemezdim. Asla, asla, asla, asla...
-İnk g-gözlerini aç l-üt-fen...
İnk hafiften gözlerini açmışdı 2. kez baktığımda,
-İnk şükürler olsun lütfen gitme sana yalvarıyorum, lütfen beni birdaha bırakma!
İnk gülümsedi hafiften,
-Ama bunu sen istiyordun, unuttunmu? Benim ölmemi, beni kendi ellerinle öldürmeden gitmeyeceğini... Sen söyledi-
İnk son nefesini vermişti...
-İ-İnk ben, ben... Hiçbir zaman gitmeni istemedim,
Resmen fısıltıyla söylediğim sözlerim beynime yankılandı, yankılandı... Taa ki o ses sönene kadar
-İstemedim...
Bir anda İnk kollarımdayken külleri uçuşu verdi... Ve sonrasında etrafım karardı.
Düşmeye başladım ama umrumda değildi, İnk gitmişti...
******
Önümde benim minyon halim vardı. Gerçekten tatlı bir iskeleti, dikkatli bakınca anladım,
O bendim!
Yatağımda yatıyordum. Üstümde 'İ love my mom' yazan bir örtü vardı. Ve tişortümde 'no au's ' yazıyordu, altımda ise siyah bir şort vardı. Kendimi izliyordum,
Ne kadar komik...
Bu anlar sanki bana bir yerden tanıdık geliyordu, ama nerden?
Küçük ben uyanmış, heh. Koşarak koridordan geçti küçük ben, ve benim bile kanımı donduracak bir görüntü ile karşılaştı,
Birisi ölmüştü...
Ölen kişi aynı bana benziyordu. Daha fit ve uzundu, kadın olduğu belliydi uzun kirpikleri ve altında siyah mavi çizgili bir eteği vardı. Üzerinde ise 'I love my son' yazılı bir tişort'ü vardı.
Bu benim annemdi!
Onu kaybettiğim günü hatırladım, bunlar benim anılarımdı...
Küçük ben tepki vermemişti, 5 yaşındaki bir çocukdan bir ölüyü farketmesini bekleyemezsiniz!
Minyon Error annesinin yanına gitti ve dedi ki,
-Anne! Anne uyan!
Bu anın karşısında gözyaşlarım beni dinlemeyerek akmaya başladı,
Minyon ben Annesine bakıyordu. Ayakta durmakdan yorulmuş olamlı ki beton zemine oturuverdi.
Bu şekilde 1 saat geçirdi sonrasında annesine dedi ki,
-Anne ben acıkdım, bana yemek yapar mısın?
Annesi cevap vermedi,
-Anne ben üşüdüm, beni ısıt lütfen.
Yine cevap gelmemişti, Minyon Error korkmaya başlamıştı,
-Anne yoruldun mu. Ondan mı uyanmıyorsun?
Minyon Error düşünüyordu ve sonrasında koşarak odasına gitti, elinde örtüsü ile geri geldi ve örtüyü annesinin üzerine güzelce örttü.
-Anne neden hala uyanmıyorsun?
Sonrasında ağlamaya başladığını farkettim...
-Anne, sesini özledim. Hadi uyan.
Sonrasında minyon Error'un aklına birşey gelmiş olmalı ki annesine yaklaşıp yanağına bir öpücük kondurdu
-Anne sen bana demişdin ki "beni uyandırmak için öpersen senin için hemen uyanırım". Bak öptüm seni artık uyan.
Gerçekden bunlar hatırlamak istemediğim şeylerdi, bana tek değer veren insanı o gün kaybetmişdim ve birdaha geri gelmeyecekdi.
Minyon Error annesinin üzerine uzandı onunla birlikde yerde uzanıyorlardı. Ben annemin göbeğine o ise yerde yatıyordu.
-Anne ben seni özledim.
Etraf kararmaya başladı ben istemiyordum...
Yanlız kalmak...
Hayatta bana değer veren tek kişiyi kaybettim, beni asla sevmeyecek birine düşmanıma aşık oldum.
Suçum neydi ki?
Hayatın anlamı yok klasiğine başlamadım. Buna inanmıyordum, bana göre hayatın anlamı vardı,
Bunu hayat anlamını kaybetmiş ve tekrar bulmuş biri olarak söylüyorum, ki bulduğumu elde edemeyeceğim.
Etrafımdaki alan küçülmeye ve hızlı hızlı bir şekilde nefes almaya başladım. Neler oluyordu,
Kalbim mi sıkışıyordu, başkalarının tabiriyle olmayan kalbim.
Terler içinde uyandım. Uyandığımda hıçkırarak ağlıyordum,
Ve o geldi...
Herkese Salam
Öncelikle error reyizsu'nun hikayesini ben uydurdum (karantina okuyanlar bana sövüyo şuan) jdlfndldmfşkf
Bu bölümde sizi bişey seçmeye zorlamıcam sadece tahmin herkes biliyor zaten
İçeriye kim girecek sizce?!???
Neyse bu bölümün hepsini arabada yazdım tatil yolculuğumda
Neyse oylayon ve yorum yapmak da çekinmeyin.
Bu arada kitap nasıl gidiyor
Herneyse ben yoruldum az yuhuyam bay💖(635 kelime)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKKUŞAĞIM-Bitti
Storie d'amoreSiyah ve beyaz, Gökkuşağı ve karanlık, Negatif ve pozitif, Yaratıcılık ve yok edicilik... İki zıtlık birbirini sevdiler, ama ayırıldılar. Yapmaması gereken birşey yapınca yok edici, yaratıcıyı kaybetti hayatını. Bu tüm yaşama şamsını yok edecekt...