2.Bölüm

855 27 11
                                        

Yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın✴

İyi okumalar✴

...

İsterdim ki bende dünyada baharı yaşayayım. Çiçekler toplayayım. Ama olmadı. Olmuyordu. Adım attığım her yer sağanak yağışlıydı. Ve ben yağan yağmurda her zaman boğuluyordum. Hiç bir zaman aksi olmamıştı.

Karşımda konuşmamı bekleyen üç adamla aynı odada öylece oturuyordum. Ben siyah deri koltuğun köşesine öylece sinerken adının Yusuf olduğunu öğrendiğim esmer adam kitapların bulundugu rafa yaslanmış delici bakışlarını üzerimde gezdiriyordu.

Daha sonra onun karşısındaki diğerine baktım. Yusuf olana göre daha genç ve sağlıklı bir yüzü vardı. 'Yani tam olarak sarışın olan diyorsun Azra.' Evet onu diyordum.

Ah tam karşımda ise onlardan daha ciddi ve ürkütücü duran adam...

Hafif yutkunduğum an gözleri boynuma kaydı. Bu beni nedensizce telaşlandırırken yavaşça gözleri yukarı tırmandı. Ve dudağımın kenarında frenledi. Kendimi aşırı baskı içinde hissediyordum. Ve ben baskıya gelemeyen bir kızdım. Ailemin verdiği baskı harici...Onlar hariç bir başkasının üzerimde himaye kurmasına asla tahammül edemezdim o yüzden ne bokuma burada tutma hakkına sahipti beni bunlar. 'Aferim Azra böyle devam. Sonuçta çok bile yaşadın bu hayatı.'

Kendi kendimi gazlamam ile ayağa kalkıp işaret parmağımı o adama yönelttim.

"Beni burada tutamazsınız." Sözlerim hepsine odaklı olsada gözlerim tek bir odaktaydı. Gözlerinin farklı rengi konu dışına çıkmama neden olacak bir renkti. Bu hoşuma hiç gitmemişti. 'Benimde Azra!'

"Kim yaptı?" Olduğum yerde hafif kıpırdanırken elim mağlup olan bir boksör gibi yere indi.

Anlık olarak afallamıştım.

"Neyi kim yaptı?" Az önce aslan misali olan gür sesim, sonsuz cesaretim içime kaçmıştı. 'Aferin Azra, osurukla boya boyanmaz diye boşuna dememişler. Sen bu hareketlerinle yeterli falan mı olacağını sanıyorsun üç adama karşı!' Öyle sanmıştım sanırsam.

Ayağa kalkması ile iç dalaşıma son veren vücudu karşıma dikildi. Gözleri dudağımın kenarına doğru işaret yapınca anladım ne demek istediğini.

"Seni ne ilgilendirir?" Robot modunu falan mı açık bırakmıştı? Gözlerini asla kırpmıyordu.

"Ha benim yatımda bir gece geçirip zil zurna sarhoş olman beni ilgilendirmez öyle mi ? " Dedikleri boğazıma düğüm olurken kaşlarım çatıldı ve sinirlendim.

Ama sinirim içime kaçıyordu. Ya sabır! 'Çünkü adam haklı Azra.'

"Barlas ne uğraşıyorsun. Kimse kim bizene." Yusuf sıkıntıyla oflayıp delici bakışlarını tekrar bana sabitledi. Çok doğru konuşuyordu bu çocuk size neydi.

"Keselim biletini işte. Uzadı bu iş." Bu çocuk hiç doğru konuşmuyordu! Saşkınlıktan aralan dudaklarım ve taşan sabrımla önümdeki adamı kenara itip kitaplığa dayan Yusuf'un tam karşısına geçtim. 'Kitaplığı kafasına mı geçirsen Azra belki ölür?'

"Sen kim köpek acaba?" Kaşları havalanırken dayandığı kitaplıktan ayrılıp dik konuma geçti. Sinirden gülüşüne Kerem olduğunu düşündüğüm ki kesinlikle eminim Kerem'in kahkahası eşlik ediyordu. 'Mahalle ağzıyla pekte cool olmuyorsun sanırım Azra.'

"Ne dedin sen?" Sol elini omuzumun üstüne koyup parmaklarını gezdirmeye başladı. Kollarımı birbirine bağlayıp dikleştim. Omuz silkip zorda olsa yutkundum. Yere inen eli yumruk şeklini aldı. 'Sanırım seni yumruklayacak Azra. Bence gözünün altına mor yakışır.'

KARADUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin