Mükemmel Adam

18 2 0
                                    

''Güüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüünaaaaaaaydıııııığğğıııınnnn''

''Ihh''

''Aşkııım hadiii kaaaaaaalkk mmmuah.''

''Fecrim ablaaaaa uyaaan.''

''Bi türlü uyanmıyor ne yapacağız Özlem?''

''Sen bekle,ben bir yolunu biliyorum.''

''Ne yapacaksın?''

''Fecriimm ablaa kuzen dışarı çıktı bir kızla buluşacakmıış sen sorarsan markette diyecekmişiiim

heey''

Son cümleyi duyduğum gibi gözlerimi açtım,gözbebeklerimin büyüdüğünü hissettim ve ''Neeeeeeeeeeeeeeeeeeee?''dedim hemen.

Bana bakıp gülüştüler Alangoya ''Gerçekten seviyor kuzen,gerçekten''dedi.

Olayın farkında olsam o bücüre şüphen mi var küçük hanım derdim ama sadece aptal aptal bakmakla yetindim sonra Başer'i görünce rahatladım.Bu çocuğun nasıl hem yaşından küçük gösterip hem de kocaman bir aklı olmasına şaşıyordum.Allah'ın varlığına olan inancım artmıştı diyebilirim yoksa böyle bir çocuğun olması nasıl mümkün olabilirdi.

''Günaydın.''dedim.Günaydın küçük hanım deyip odaya doğru yürüdü Başer.

''Ne?Öpücük yok muu?Bakıyorum hemen unuttun bizi''dedim.İçeriden ses gelmeyince kuzeni

''Sen uyuyorken öptü,uyanmadan hemen önce''deyip içeri gitti.Ben de hemen esneyip odaya doğru koştum sonra pencere kenarında dünden kalan bardağı gördüm ve homurdanmaya başladım.''Aaaa bu ne artık be?Bekar evi gibi.Ayıp ayıp bu kadar da olmaz Başer''dedim o da bardağı almak için eğilir gibi yapıp yere yattı ve çocukça gülümseyip dil çıkardı kuzeni de hiç boş durmadan üstüne atladı tabi sonra o da onu kollarının arasına alıp kalçasından tuttu ve ters çevirdi.Gülüyorlardı ben de gülümsedim siz çocuksanız ben de çocuğum işte deyip ben de Başer'e sarıldım,hepimiz mutlu görünüyorduk ama en mutluları kuşkusuz bendim.Sonra Başer koca kız oldun kollarım ağrıyor artık oyy yaşlandım deyince suratımızı buruşturup geri çekildik.

''O kadar yaşlıysan bu kadar genç kızı ne yapıyorsun tatlım?''

''Ahaha mükemmeldi canım.''

''Ooops kızlar ne oluyor beni mi siper aldınız?''

''Başka erkek göremiyorum kuzen.''

''Hep şu saçma dergilerden öğreniyorsun değil mi bunları?Annen sana okumayı neden öğretti acaba?''

''Güzel kitaplar yazıp sizin okuyamayacak kadar yaşlı olduğunuzu kanıtlamak içiiin.''

''Ahaha mükemmel bir kuzenin var Başerciğim''

'' Sen o zarif çenenle efor harcamak yerine saate baksan nasıl olur tatlım ha?''

Kahretsin,''8:30'' olamaz,olamaz.Geç kaldım,çok geç kaldım lanet olsun.Şimdi dinleyecek bir nutkum var patron tarafından yazılan ahh hayıır.

Beyaz elbisemi giyip hafif bir makyaj yaptım.Başer tabi ki bunların hiçbirini onaylamıyordu ama öpünce geçiyordu her şey,gülümsüyordu hemen unutuyordu tatlı öfkesini.Ya da belki saklıyordu bir gün biriktirip beni mahvetmek için.Çözemediğim yanları hala vardı.Sonra hangi renk giymeliyim diye düşünürken kuzeni yanıma gelip ''Bence siyahlar mükemmel olur canıım ablaam''dedi.Gülümsedim ona,koyu bir Fenerbahçeli olduğumu bilen Başer de Galatasaraylıydı ve her siyah beyaz giydiğimde heey beşiktaşlı der,sataşır dururdu ama bugün o kadar üşengeçti ki.Ben çıkıyorum deyip -ve tabi ki onu öpüp,çok öpüp- apartmandan indim.En alt kattaki liseli genç kız kapı başında bekliyor ve sigara içiyordu.Küçüklüğümden beri alışamamıştım,ne zaman görsem öksürürdüm Başer de içerdi ama ben hayatında olduğumdan beri bu artık onun için rutin olmaktan çıkmıştı.Öksürerek oradan geçtim kız bana yeni yetmeymişim gibi baktı,belki haklıydı da.Taksiyi çağırmak için sarı düğmenin yanına gittim,ona bastım ve beklemeye başladım.Çok geçmeden taksi geldi.''Afet sokak''dedim ve hareket etmeye başladık.Sonunda ofise geldim,etrafıma baktım ve çok kişi olmadığını gördüm ama asıl sorun saattin henüz sekiz bile olmadığıydı!Kafam karışıyor...

Nasıl olabilirsin ki gerçekten?

Sen olmasan mükemmel kelimesinin somutluğuna asla inanamazdım

Nasıl olabilirsin ki?

Bence çok güzel,çok güzelsin

Galata'da yazılmış bir şiir kadar

Hüzünlü bir kızın titreyen dudakları kadar

Bence mükemmel olabilirsin

Satırlara dökemeyeceğim kadar.

Bazen onun çok kırılgan olduğunu unutuyorum ve davranışlarımı düzene sokamıyorum.Sevmediği bir şeyi yapınca önce uyarıp tavır koyar sonra bunu ikinci kez yaparsam hiçbir şey söylemez tavır koyar ve hemen git der.Karakter olarak ben de diktatör bir kadınım ama kendime emir kipiyle hitap eden insanlardan hiç hoşlanmam.Genellemelerimin dışında tek bir insan kalıyor tabi.Kim mi?Başer.Şaşırdınız mı?Ben kesinlikle şaşırmıştım.Bir süre etrafa bakındım ve öylece durdum.

''Nerede bu insanlar ha?''dedim alçak bir sesle.Mert duymuş olmalı ki garip bir şekilde bana baktı.İpek uykulu gözlerle sendeleyerek yeni gelmişti.İpek dedim,saat kaç?Karşılık vermesi biraz uzun sürdü.

''7.50 ne oldu ki?''

''Kahretsin dostum.''

''Ne oldu?''

Anlatmak için eşyalarını koymasını bekledim.

''Evde saate son baktığımda sekiz buçuktu canım ve bizimkiler acele etmem için beni uyarıyordu.''

''Ahaha dostuum çok fena oyuna gelmişsin.''

''Şeaaadaaaaaaaap''

''Ahaha çürük amerikaelması seni.''

''Boşver,sinirliyim ama geçer neyse Salih aradı mı?''

''Sanırım bin yüzüncü terk edilişim.''

''Amaan böylelerine hiç şans vermeyeceksin.''

''Hıhı,diyene bakın hele.''

''Çok komikmiş bayan kahvenizin içine kimyasal beşeri unsurlar dahil olduğunda da böyle gülebilecek misiniz acaba?''

''Arsenik tercihimdir ahaha.''

Salih,İpekle nişanlanmak üzere olan şanssız delikanlıydı.İlişkileri altı ay kadar sürüyordu ve bu İpek için büyük bir başarıydı çünkü onun şimdiye kadar gelebildiği maksimum nokta bir aydı.Sıkılmadığımız tek şey birbirimizdik sanırım.Bazen ilişkilerimiz hakkında dalga geçiyorduk ve o benle geçerken onu gırtlaklama isteğimi yüzüne karşı açıkça belirtsem bile saf gülüşü ortada hiçbir sorun bırakmıyordu.Zevkliydi,iyi ki öyle bir arkadaşım var.İnsanları yargılamamalı.Böyle bir kadına ilk baktığımda ilişkilerinin neden sürmediğine dair bir anlam veremedim.Belki sorun ondadır yok,aslında bana göre mükemmel birisi çok hoş bir bayan ve iyi bir arkadaş ama kendim de dahil aşk hayatında herkesin farklı bir karaktere büründüğünü hatırlayınca bunu gayet doğal buldum.Başer'i hatırlıyorum da kaçamak telefon görüşmelerimizi yaparken bile sesi yumuşacıktı ve bana karşı hep yumuşaktı.Konuşma stilini bilmesem dışarıda onun konuştuğunu anlayamazdım,diğer insanlara ve bana karşı o kadar farklı davranıyordu ki.Mesela benim yüzümden yumurta yemiyordu ama bunun için beni suçlamıyordu iiiğğğğreeennçç deyip yumurtaya kısık gözlerle bakarken ve hafifçe gülümserken onu öpme isteğime karşı koyamıyordum.

Doksan bir promilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin