7🦭 sana sarı laleler aldım çiçek pazarından

964 114 182
                                    

Merhabalar!

Bu sefer sizi uzun uzun bekletmedim ama bölüm beklediğimden daha kısa oldu. Yine de güzel bir bölüm olduğuna eminim umarım hoşunuza gider! Ve bu arada 6.05K için hepinize çok ama çok teşekkür ederim! Bu hikayeme ilgi gösterdiğiniz için de teşekkür ederim. 

Keyifli okumalar! Hatalarım varsa affola!~

🔱

🔱

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

🔱

MFÖ - Sarı Laleler

Hayal ettiğim tatili yaşayamıyordum. Huzurlu ve sessiz sakin bir tatil geçirmek istesem de şu anda bulunduğum durum hiç de bunu hissettirmiyordu bana. Sessizdi belki ama kesinlikle huzurlu değildi. Ama keşke huzurlu da olsaydı diyordum ve de onun beni takip ettiğini anlasaydım diyordum. Ciddi anlamda süzme salaktım. Başta size şaka gibi gelebilirdi ama hayır ben ciddi anlamda tam teşekküllü bir salaktım, hem de süzmesinden. Eğer biraz daha dikkat etmiş olsaydım tek bir telefon görüşmesiyle şu anda başka bir otelde olurdum. Sehun'a olan tek bir telefon görüşmemle hem de.

Sinirlerim bozulmuştu. Hatta öyle ki dakika bakışı paranoyak gibi etrafıma bakıyordum, rüya olmasını istercesine. Ama hayır, benden başka bir masada oturan ve bana gülümseyen adam hiç de rüyaymış gibi gelmiyordu bana. Yüzündeki o iğrenç gülüş tüm gün boyunca beni takip ediyordu. Çevremde dört dönmese bile her an ama her an peşimdeydi. Nereye gitsem orada bitiveriyordu. Sanki bana GPS takmış gibiydi. Ondan hiçbir şekilde kurtulamıyordum. Bir kere yan odamda kalıyordu ve beni dinlediğini de biliyordum. Ses yapmasam bile bana mesaj atıyordu "Hala uyumadın mı?" diye. Hiçbirine cevap vermesem de bunu bile hissediyor olması ürkütücüydü, tamam mı?

Kafamı yattığım şezlongda geriye doğru hafifçe vururken benden iki şezlong ötede yatan uzun adama bir bakış atmıştım. En azından şu anda uyuyordu. O uyurken kaça- Hayır, kaçamazdım. Bu düşünceyi acilen aklımdan silmeliydim ve otelin havuz kenarındaki barına gidip tüm yemekleri mideme hüpletmeliydim. Kesinlikle böyle yapmalıydım. Yoksa onun yanında kala kala iyice kafayı yiyecektim. Onun yerine yemek yemek aklımı başıma getiren tek eylemdi. Aklımdaki yemek düşüncesi ile ayağa kalkarken hala uyuyor olduğunu varsaydığım adamı takmadan havlumu ve diğer eşyalarımı plaj çantama koyarak kendimi yemeklerin yapıldığı bara atmıştım.

İnsanlar ellerinde tabaklarla beklerken ben de eşyalarımı bir sandalyeye koyduktan hemen sonra o sıradaki insanların arasında yerimi almıştım. Acıktığımda pek etrafa dikkat etmiyor, aksine oldukça dikkatsiz oluyordum. Sadece yemeğe odaklanıyor ve yemek dışında bir şey görmüyordum da denilebilirdi kısaca. Hatta bu başıma birçok bela açmıştı. Bir gün dershaneden kaçarken babama yakalanmıştım. Oysaki hayatta yakalanmazdım, sırf etrafta "Yemek, yemek, yemeeeek!" diye gezdiğimden babama yakalanmıştım. Sonrasında yediğim dayağı anlatmak isterdim ama hatırlamıyorum, artık nasıl acıkmışsam. Neyse ki sonra gidip yemek yemiştik. Yine de ondan sonra bana işkence etmeye devam etmişti. Hala daha ediyordu da neyse.

katil balinalar gibi //chanbaekWhere stories live. Discover now