5🦭 ben senin bamya kadar pipini görmek zorunda mıydım?

1.9K 143 383
                                    

Merhabalar!

Dünkü yaptığım ufak şerefsizlik için özür dilerim ama yapmasam olmayacak gibi hissettim. Bu sefer ki bölüm açılacak, bundan emin olabilirsiniz. Ayrıca size çok uzun bir bölüm yazdım. Umarım zevkle ve şevkle okursunuz. Size hikayedeki üyelerin nasıl göründüğüne dair fotoğraflar koyacağım şimdi.

Hepinize iyi geceler ve sahurlar.

Keyifle okumanız dileğiyle~

🔱

🔱

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

🔱

Blue Swede - Hooked on A Feeling

Şu soru sorma sayfalarının bir tanesinde dolaşıyordum.

Tatil değildi, ben sadece daha yeni ayılabilmiştim ve dün gece yaşadığım rezilliği umursamamaya çalışarak telefonuma kafamı gömmüş ve saçma salak sorular soran soru sorma sayfalarının müdavimi olmuştum. Ama asıl amacım karşımda oturan Park Chanyeol'den kaçmaktı. Gözlerine bir bakıversem dün geceki rezilliklerim yüzüme vuracaktı sanki ve bu tahmin edeceğimden bile çok korkutuyordu.

Dün gece, sadece kusmak ile kalmamıştım. Adama bakıp salak saçma kelimeler söylemiş ve o arabayı çalıştırmadan önce kucağına çıkıp oturarak uykuya dalmıştım. Tabii ben de onun yalancısıydım. Kim bilir neler neler yapmıştım adama da anlatmaya dili varmıyordu. Bir de beni evine getirmişti. Sadece evime bırakamaz mıydı? Kapıda sızardım ben, ne de olsa yapmadığım şey değildi. Tabii o sıralar iyice zıvanadan çıkmıştım ama neyse.

"Yemek yemeyecek misin?" Kafamı gömdüğüm telefondan kaldırmama sebebiyet veren kalın ve etkileyici sesin sahibine bakmıştım. O mavi gözleriyle bana oldukça masumane bakarken ister istemez yutkunmuştum. Bana verdiği beyaz gülü hatırlıyordum. Aynı zamanda kaputuna oturarak beni beklediği sarı renkteki Plymouth Barracuda'yı da hatırlıyordum. Ve onu bana almıştı? Sanırım burası rüya görmeye başladığım kısımdı. Bana almış olsa harika olurdu aslında ama sanmıyordum. Ben onun kimim ki de bana o Plymouth Barracuda'yı alsın, değil mi?

"Ah, şey." durmuş ve ona bakmıştım. Elime çatal bıçak her neyse alıp tabaktaki omletten bir çatal almıştım. "Güzel olmuş." diyebilmiştim midem bulanırken.

Ben yumurta sevmezdim, ağzıma attığım anda midem bulanır ve tüm sabahımı tuvalette harcardım. Güzel olsa bile yemezdim ki annemle bu konuda bir on yıl boyunca tartıştıktan sonra kabullenmişti yumurta sevmediğimi. Ama şimdi yiyordum. Biliyorum, ikiyüzlülük gibi görünebilir bu ama sadece tüm bu olanlar bir an önce bitsin diye bu iğrenç omlet denilen şeyi yiyordum. Evime gitmek ve osuramadığım kadar osurmak istiyordum. Ve en çok da onun baktıkça daha da derinleşen okyanus gözlerinden saklanmak istiyordum. Neden sadece beni evime bırakmamıştı ki?

katil balinalar gibi //chanbaekWhere stories live. Discover now