iyi okumalar.
🔱
🔱
Hümeyra - Sessiz Gemi
İçimde yaşadığım koca suçlulukla boğuşuyordum son iki haftadır. Çoktan ağustos bitmiş, eylül gelmişti onun peşinde. Sıcaklar yerini yavaş yavaş serin rüzgârlara bırakmıştı. Ben ise hala daha yaptığım şeyden dolayı Chanyeol'den kaçıyordum. Bir an bile olsun peşimi bırakmamıştı. Ne olursa olsun her gün istisnasız bir şekilde kafeye geliyordu.Tamam, geliyordu gelmesine ama ben hiç hazır değildim onunla yüzleşmeye. Bu yüzden kendimi hep staff odasına atıyor, o gidinceye kadar da çıkmıyordum. Neyse ki şu sıralar işleri çok yoğun olacak ki bir saatten fazla kalmıyordu kafede.
Kafeden sonra akşam iş çıkışlarında beni parktan izlemesi kalıyordu geriye. Birkaç kez onu gördüğümü anladığından yanıma gelip konuşmaya çalışmıştı ama onunla konuşmayı reddedince pes edip gitmek zorunda kalmıştı. Daha sonra böyle bir olay yaşanmasın diye Sehun'dan her akşam beni kafeden almasını rica etmiştim.
Dean'e gelecek olursak, açıkçası onu da şu görmezden gelmenin daha yeni terimi olan, tabiri caizse ghostlama denen şeyi yapıyordum. Üstüne üstlük Junmyeon her şeye şahit olmuştu, sağ olsun bir de gidip Sehun'a öttüğünden Sehun katiyen bir daha yanıma yaklaşmamasını kibar bir şekilde belirtmişti. Çünkü Junmyeon'a göre beni zorla öpmüştü ama öyle bir şey yoktu. Ben izin vermiştim. Tamamen benim suçumdu. Anlatmaya çalışsam da Junmyeon, onu ittirip tuvalete gitmemin başka bir şeye yoramayacağını söylemişti. Alkollü kafamla olayları yanlış hatırladığımı da eklemişti. Herkes ona inanmayı seçmişti. Jongdae gelip benden özür bile dilemişti. Kafayı yemek üzereydim. Çocuğa karşı mahcubiyetim diz boyunu geçmişti. Yüzüne bile bakamıyordum. Ve bunun tüm sorumlusu kendimdim.
Neden izin verdiysem?
Aramızda cinsel bir çekim olabilirdi ama bu demek değildi ki beni öpmesine izin vermeliydim. Bu hem ona umut vermek demekti hem de benim kendime ihanet etmem demekti. Bilin bakalım ben ne yapmıştım; her ikisine de yapmıştım.
Altı üstü bir öpücük ne çok abarttın diyeceksiniz ama ne yapabilirim? En küçük olaylara bile drama kraliçesi gibi tepki vermeden edemiyordum. Yapım böyleydi. İstesem de değiştiremiyordum. Denemiştim. İnanın.
Düşünceli bir şekilde vardiyamın bitmesini beklerken adının Stanley olduğunu öğrendiğim baristaya bakıyordum bir yandan. İşini çok ciddi bir şekilde yapıyordu. Güzel de yapıyordu şimdi hakkını yiyemezdim. Geçen Chanyeol'ün bana aldığı ama asla içmeye fırsatımın olmadığı içeceği tekrardan yapmıştı bana ve gerçekten çok güzeldi.
"Neye daldın gittin öyle?" dedi bir anda ona baktığımı hissedip. Bir şey yok der gibi kafamı sallamıştım. Açıkçası kafam neredeydi ben de bilmiyordum. Bir yandan Tony'yi düşünüyor, bir yandan da Chanyeol'ün bugün gelmemesini düşlüyordum. Bugün gelirse öyle kaçıp gidemeyecektim çünkü Hyesung buradaydı ve saklandığımı fark ettiği anda kafama tokmağı yiyeceğimi biliyordum.
YOU ARE READING
katil balinalar gibi //chanbaek
Ficção AdolescenteHer akşam dairemizde buluşup boş yaptığım arkadaş grubumun en afili elemanı Oh Sehun'a göre garip gelen bir şey vardı. Bana göre hep bilgisayarını bozan komşu oğlundan ve patrondan öteye gidemeyen Park Chanyeol, Sehun'a göre buraların en iyi bilgisa...