Sabah ;
Erkenden kalkıp üzerimi giyindim.
Bir taksiye bindim ve hiç görmediğim patronumun evine geldim kapıdaki şoför;
-Siz yeni asistan mısınız?
-E-evet, ben Nida.
-Bende Volkan memnun oldum.
-😊
-Buyrun anahtar Mert Bey az sonra evde olur.
-Neredeki?
-Spora gitti.
-Ha tamam ben hemen kahvaltıyı hazırlayım.
İçeriye girdim etrafta çok güzel eşyalar vardı ama onları incelemeyecektim. Hemen mutfağa geçtim. Aradıklarımı bulmakta gerçekten zorlandım bardaklar çekmecede, baharatlar üst raflarda ne biçim bi mutfak düzenleme bu ya. Neyse ki sonunda birşeyler hazırlayabildim. Az sonra bir kapı kapatma sesi geldi gidip bakmadım adam kendi evine rahat rahat giremeyecek mi ? Neyse Mert Bey için bir de çay yaptım. Zenginlerin çoğu kahvaltıda kahve içerler ama o biraz değişik. :) Bu beni mutlu etti çünkü ben de kahvaltıda kahve içmeyi hiç sevmem. Yani tabi ben burada yemesem de iş yerinde bir tane çay içen olmayacak dün gittiğimde içecek bir çay almak için indim herkes bana şaşırarak 'çay mı? '
Diye soruyorlardı anlaşılan sadece Mert Bey'e özel bir şey. Ah sanırım geliyor.
-Cansuu Cansu ??
Ah aman Allah'ım ben öldüm de cennetemi düştüm. Ne bu o çocuk starbucks'taki yüzüne on saniye bakakaldığım çocuk.
-Iı Mert Bey ??
-Ah unutmuşum Cansu işten ayrılmıştı değil mi ?
-Hıhı evet. Ama siz karşımda böyle durunca ben..
-Ne sen 😆?
Yine sırıtıyordu pis pis of ya !
- K-kahvaltınız hazır.
-Tamam hemen geliyorum.
-....
Az sonra susayınca kalktım ve bir bardak su içtim. Belimde bir el hissettim aniden arkamı döndüm ve aramızda yarım adımlık mesafe vardı.
-Banada su katarmısın? ...
-Nida ben Nida buyrun suyunuz.
-Sen benim adımı biliyorsundur ama bende Mert memnun oldum.
-😊Hıhı biliyorum. Neyse buyrun kahvaltınızı yapın geç kalıyoruz.
-Tamam sen ?
-Yok ben ajansda yerim bişeyler.
-Olur mu canım gel hadi.
-Peki.
Sohbet ede ede kahvaltımızı yaptık hala inanamıyorum bu adamın Patron olduğuna, nasıl yani patronlar hep sıkıcı azarlayıcı falan olur yani bu adam cennetten düşmüş sanki..
Arabaya bindik ve şoförünün yanındaki koltuğa geçtim. Günlük planlama hazırlıyordum. Bi anda Mert Bey elimden kalemi alıp;
-Bırak artık şunu.. Ajansda ayarlarsın, zaten bugün fotoğraf çekimi yapacağım. Planlanacak pek birşey yok.
- A Hıhı tamam.
Sadece bunu söyleyebilmiştim. Çünkü eli hala elimdeydi. Ve ben büyülenmiş görünüyordum bi anda elimi çektim ve önüme döndüm. İçimden sırıtıyordum ama oldukça rahat görünmeye çalışıyordum. Neyseki sonunda ajansa geldik. Arabadan indim ve Mert Bey'le asansörün yanına gittik. Asansör kapağını açtı hafifçe gülümsedi.
-Teşekürler.
-Ne demek..
Mert Bey bana odamı gösterdi ve sonra da kendi odasını zaten neredeyse dip dipelerdi. Arasında sadece cam ve perde vardı.
-İşlerini hallet yarım saate odamda ol çekime gideceğiz.
-Tamam.
Yine gülümsedi. Ben sanırım aşık oluyorum bu adama ne kadar da tatlı hoş kibar ve yakışıklıı hem de çok...
Sence Mert ve Nida birlikte olabilirler mi? Tahminlerini bekliyorum.. Birde yıldıza basmayı unutma!