"Günaydın karıcığım. " diye güzel bir şekilde uyandım.
Kızımız eskiden oynadığımız bebekle oynuyordu. Evleneli 1 yıl olmuştu. Onunla olduğuma çok mutluydum. Hayatımı şekillendirmişti.
"Günaydın hayatım. "
Kahvaltıyı hazır olarak görmek gibisi yoktu. Bir kadın olarak en mükemmel erkekti.
"Biliyorum, Derin'im. Fazla iyiyim. " diyerek kendini övdü.
"Sevgilim ya !"diyerek boynuna öpücük kondurdum.
"Hadi yavrum geç kalacaksın. "
Kalkıp üzerimi giyindim. Moda evime gitmek için sabırsılanıyordum.
Evet. Bir moda evinde kıyafet tasarlıyordum. Yakında olacak olan defileye hazırlanıyordum. Böylece kendimi gösterebilecektim. Kocam ise mimardı. Ev tasarlıyordu.
Böyle mutlu bir evliğimiz vardı.
"Lara ne yapıyor sevgilim?"
"Mamasını Hülya abla vermiş. Şimdi bebeğiyle oynuyor."
"Hülya abla nerede peki? "
"Yukarıda Lara'nın odasını düzenliyor. "
Kocamla birlikte kahvaltıya oturduk. Bittikten sonra odamıza geçtik.
"Prensesim!"
"Aşkım! "
"İyiki benim olmuşsun. Seni çok seviyorum. Uzun zamandan beri."
"Bende seni seviyorum. Biraz geç oldu anlamam. Ama artık bırakmam seni yavrum. "
"Derin'im benim."
O benim gerçek Prens'imdi. Bulut..
BULUT..
BULUT..
BULUT..
Ona bağlanmasaydım her şey daha kolay olurdu. Can'la daha önce birlikte olabilirdim.
Can yavruma. O benim hem çocuğum, hem kocam, hem bebeğim, hem aşkım, hem hayatım, hem annem, hem de Prens'im.
Onunla evlendiğime çok mutluydum. Sonsuza kadar biricik kızımızla birlikte olacaktık. Mutlu ve huzurlu. Tam da hayal ettiğim gibi.
Bulut'un ağzından
Derin beni terk ettiği zaman kendimi sigaraya vermiştim. İşte o zaman biriyle tanıştım.
Parkta oturup sigara içerken biri yanıma oturdu.
"Sigara içmek için fazla bebek suratın var. "
"Yaşadıklarım mı sigara içmeme neden yoksa suratım mı? "
"Sakat değilsin bakıyorum. Başka bişeyden de şikayet etme. "
"Aşık olduğum biri beni terk ettiyse? "
Büyük bir kahkaha attı.
"Nedenin bu muydu? Dur sana biraz kendimden bahsediyim bebek surat. Ben 10 kez terk edildim. 5-6 kez falan da şiddet gördüm. Niye olduğunu tahmin edemezsin. Niye biliyor musun? Çünkü ben iyiydim. Herkese karşı iyiydim. Tek hatam herkese yardım etmekti. Ve şimdi nasılım. Bütün gün sigara içen ve kimseyi siklemeyen biri. Bunu bana yapan insanlar. Sonra felç geçirdim. Araba kazasında. Hayatımda yaşadığım en kötü 4 yıldı. Suratımı hareket ettiremez oldum. Ve anladım ki hiçbir acı onun kadar acıtamaz canımı. Bence sen de kimseyi önemseme. 4 yıl nasıl yaşadığımı bir düşün ve karar ver."
"Nasıl dayandın?"
"Dayanamadım ki. 4-5 kez intihara kalkıştım. Ama erken müdahale ettiler. Sonra psikologları dolaştım. Ve hepsi bana hak verdi. O yaşadıklarımdan sonra yaşama dediler. Ve hiçbiri çare bulamadı. Bundan sonra ne birini sever ne de sevgili olurum. Erkeklerden tam anlamıyla nefret ediyorum. "
"Benimle niye konuşuyorsun? "
"Bilmiyorum. İçimden bi ses bana öyle söyledi. Ve biliyor musun? Ben acılarıma içimdeki ses sayesinde dayandım. O beni yönlendirdi. Ve senin yanına gelmemi söyledi. Daha doğrusu bu parka gelmemi söyledi. Sonra seni gördüm. Ve yanına geldim. "
Dayanamayıp dudağına yapıştım. Baya şiddetli bir şekilde öpüştük.
İşte o zamandan beri birlikteyim onunla. Ceyda. Hayatımı değiştirdi. Ama ona aşık olmadığımı biliyor. Hala Derin'i sevdiğimi biliyor. Yakında düğünümüz var. Ve mutlu olmaya söz verdim. Derin'i unutmaya.
Hikayemi burda sonlandırmak istiyorum. Yeni bir hikayeye başladım. Okursanız cok tesekkur ederim. Mavi'nin ikinci kitabını da burda bitirdim. İlk kitabımı bitirmiş oldum. Okuyucularımı birer birer öpüyorum, sizlere minnettarım canlarım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Derin (Mavi'nin 2.kitabı)
RomansaYaşadığın, gördüğün kadar değildir hayat. Senin yaşadığın o kadardır sadece. Hayat aslında daha fazladır. Çok daha fazla. Sen bilemezsin bunu. Birini kaybetmeden anlamazsın acı ne demek. Tadamazsın acıyı yakınını kaybetmeden. Acıyı yaşama sırası sen...