7.Deniz mavisi

823 80 81
                                    

Sabah 06.00'da çalan alarmımı 5'er dakika erteleye erteleye 07.00'da zor uyandım. Hala çok uykum vardı. Hemen kalktım ve bilekliklerimi çantama koyarken dün olan şeyler aklıma geldi. Rüzgarın değişik tavırları ve aklımdaki karmakarışık sorular. O tabaklar onun için neden bu kadar değerliydi, bana anlatırmıydı acaba. Ama dün bana -yarın konuşuruz- demişti. Konuşacağımız anı merakla bekliyordum kısacası. Belki kendi hakkındaki bazı şeyleri bana anlatırsa biraz da olsa birbirimizi anlayabilirdik. Bavulumu açtım ve beyaz bir tişört ve kot kısa salopetimi giydim. Uzun ,sarı ve düz saçlarımı olduğu gibi açık bıraktım.Çantamı sırtıma alıp odadan çıktım. Sanırsam Rüzgar uyuyordu. Çünkü ayakkabıları kapının önündeydi bende onu uyandırmamak için yavaşça evden çıktım. Hava olabileceği kadar sıcaktı. Ama Rüzgarın evi sahilin orda olduğu için denizin kokusu buram buram ortalıktaydı.Sahil yolundan giderek pazara geldiğimde Derya tezgahını kurmuş telefonuyla ilgileniyordu. Bende arkasından neşeli bir ses tonuyla;

"Günaydıınn" diyip yanağına bir öpücük kondurdum. Derya şaşkınlıkla yüzüme baktıktan sonra;

"Günaydın günaydın da ne bu neşe, bir şey mi oldu yoksa ? Hemen anlatıyosun."

"Yaa bir dur mutlu olmam için illa bir şey mi olması gerekiyor?"

"Yok canım ondan değilde ne biliyim" diyerek beni gözleriyle şöyle bir süzdü Derya. Bende sandalyeye oturup her zamanki gibi bilekliklerimi dizdim. Derya sorularını sormak için benim oturmamı beklermişçesine;

" Neden telefonlarımı açmıyosun ?Hemen bana cevap ver."

"Ya sorma neler oldu. Özür dilerim."

"Nee. Neler oldu ki ?"

Deryanın yüzüne bir müddet baktıktan sonra içimi çekip;

"Şeyy. Ben Rüzgarın evinde kalıyorum."

"Ne. Bir dakika bir dakika şu borcunu ödemen için gelen o çocuk mu ? Hala şoktayım şu an ya. Hemen anlatıyosun."

"Ya işte bu evimin depozitosunu aldığı için evden çıkarıldım falan filan. İşte sonuç olarak Rüzgarla aynı evde kalıyoruz."

"Ohaa. Borcunu ödemeyen birini nasıl olurda evine aldı ki?"

Dedi Derya ve ben hafifçe gülümseyip;

"Biliyo musun bu soruyu bende kendime sordum. Ama borcumu ödemek şartıyla aldı zaten. Her ay 700 tl' cik."

Dedim ve başımı öne eğdim.

"700 tl cik diyosun bide. Ne diyim ki ben insallah ödersin."

"İnşallah"

Dedim ve yanıma yaklaşan bir bayana bilekliklerimi göstermeye başladım. Ama kadın bir süre bilekliklerin çoğunu bileğine denedikten sonra ;

"Ay ben bunları çok sevdim şekerim şunları alıyorum."

Diyip elindeki 10 tane bilekliği bana uzattı. Bende bileklikleri poşete koyduktan sonra;

"Buyurun hanımefendi. 65 Tl ."

Dedim ve kadın parayı ödedikten sonra kıvırta kıvırta yanımdan uzaklaştı.

"Oo bak 65 tl cepte."

Dedi Derya ve ben Deryanın yüzüne kısa süre baktıktan sonra;

"Bugün eve geç gitmem lazım ya."

Dedim ve tekrar Deryaya gözlerimi diktim.

"Neden ?"

"Arkadaşlarını çağırmışta o yüzden. Yani bende anlamadımki Rüzgarın nasıl arkadaşı olur?"

ŞİMDİ VE DAİMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin