21.Rüzgar nereye ben oraya

386 30 26
                                    

Derya ile eve geldiğimizde oldukça sinirli ve üzgündüm. Çantamı koltuğa fırlatarak salonun etrafında yürümeye başladım. Derya ise koltuğa oturmuş şaşkınlıkla beni izliyordu. Daha fazla dayanamamış olacaktı ki;

"Eslem sana inanamıyorum." dedi. Sorusuyla olduğum yerde durdum ve bir müddet sonra masaya oturdum.

"Yine ne yaptım Derya?"

"Biz daha demin ne konuşmuştuk. Hemen umutsuzluğa kapılıyorsun. Gerçekten umutsuz vakasın. Rüzgar'ın sana söyledikleri karşısında daha da güçlenmen gerekirken yaptığın hareketlere bir bak." demesiyle tekrar ayağa kalktım ve gözlerimin yaşlanmasına izin vererek konuşmaya başladım.

"Yaptığını gördün dimi? Bana karşı Aylayı savundu. Tabi Ayla da az değil. Rüzgar elimden kaçtı ya hemen planlarını devreye sokup Rüzgarı elimden aldı."

"Hayır, almadı. Sadece almak istiyor ve biz buna izin vermeyeceğiz. Hem onun planları varsa bizimde planlarımız var. Bu sefer rotayı değiştirip farklı şeyler yapmaya çalışacağız."

Derya yine cümleleriyle beni umutlandırmıştı. Ama bizim planlarımız Rüzgar'a karşı uygulanmıyordu ve uygulanmayacaktı da. Derya Rüzgar'ı çok hafife alıyordu. Bunu yapmaması gerekiyordu. Çünkü Rüzgar fazla akıllı bir çocuktu. Bizim planlarımızı zekasıyla her an suya düşürebilirdi. Fakat ben onun için her şeyi yapacaktım. Bu sefer ben ondan vazgeçmeyecektim. Hep peşinden dolaşacaktım.

"Artık Rüzgar nereye sen oraya." dedi Derya. Ben ise düşüncelerimden bir anlığına sıyrılarak ona baktım ve;

"Peki Rüzgar'ın hep nerde olduğunu nasıl öğreneceğiz?" dememle Derya gülümseyerek;

"Orasını bana bırak." dedi.

**********************************

Telefonumun çalmasıyla birden yerimden fırladım. Gözlerimi kısarak arayanın kim olduğuna baktım ve Deryaydı. Derya ile aynı evdeydik ve beni neden arıyordu ki? Bir anlık şaşkınlığımla yataktan fırlayarak ayağa kalktım ve telefonumu açtım.

"Derya?"

"Günaydııın. Ne uyudun be Eslem. Saatten haberin var mı?"

demesiyle kafamı duvarda asılı olan saate yönlendirdim ve saatin on bir buçuk olduğunu gördüm.

"Olamaz! Derya pazara geç kaldım. Niye beni uyandırmadan pazara gidiyorsun ki?"

"Ben pazarda değilim şapşal. "

"Peki nerdesin?" dediğim anda kahkahasını telefondan fazlasıyla duymuştum.

"Sahilin karşısındaki cafenin oraya gel."

dedi ve telefonu yüzüme kapadı. Hemen bavulumdan buz mavisi bir gömlek ve beyaz şort giydim. Çantamıda alarak hızlıca evden çıktım. Deryaların evi sahile çok yakın olduğu için hemen cafenin oraya geldim ve sandalyede oturup meyve suyu içen Derya beni görünce elini havaya kaldırdı. Koşarak yanına gittim ve beni yanaklarımdan öperek hızlıca masaya oturtturdu.

"Eslem sana süper haberlerim var."

"Derya pazara gitmemiz gerekiyor. Bu bileklikleri kim satacak?"

"Ya bir dursana. Sabahtan beri senin için uğraşıyorum. " demesiyle sakinleşerek yüzümü ellerimin arasına aldım ve sessizce bana her şeyi anlatmasını bekledim.

"Rüzgar bugünden itibaren sahilin voleybol kursuna yazıldı ve seni de şimdi gidip kayıt yaptıracağız."

"Ne! Bir dakika bir dakika. Ben voleybol oynayamam ki. Hem Rüzgar restoranda çalışmıyor muydu? Nasıl olurda voleybola yazılır?"

ŞİMDİ VE DAİMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin