13.Seni seviyorum

600 57 42
                                    

Rüzgardan;

Eslemi eve getirip salondaki koltuğa oturttum. Ayla gitmişti. Bende Eslemin yanına oturdum.

"İyisin dimi ?" diye sordum. Gözleriyle benim gözlerime baktı.

"İyiyim." dedi sadece. Daha sonra ise koltuktan kalkıp odasına gitti. Eslemi her zaman kırmayı nasıl başarabiliyordum ben bile anlamamıştım. Her zaman bu kadar hatayı ardarda yapabilen bir kişiliğe sahiptim. Ama Eslemle yaşamaya başladıkça ister istemez daha çok hata yapmaya başlamıştım. Aslında ona iyi davranmaya çalıştıkça, onu incitmemeye çalıştıkça her şeyi elime yüzüme bulaştırıyordum. Ama bugünden sonra içimden nasıl geliyorsa öyle davranacaktım. Belki böyle yaparsam Eslemi bu kadar üzmeyebilirdim. Mutfağa girdim ve dolaptan hazır tavuk çorbasını çıkardım ve tencereye koydum. Bu halde Esleme yaptıramazdım heralde yemeği. Çorbayı beş dakika kadar kaynattıktan sonra tabağa koydum ve Eslemin odasının kapısını açtım. Kapıyı açtığımda Eslem yatağında oturuyordu. Elimdeki tepsiye bakıp hafifçe gülümsedi. Bu kızda öyle bir şey vardı ki her şeyi hemen unutuyordu. Kalbi o kadar temiz ve saftı ki.

"Çorba yaptım hadi ye ." dedim hafif gülümseyerek. Ayağa kalktı ve elimdeki tepsiyi aldıktan sonra ;

"Kapıyı tıklatmayı nasıl öğreneceksin acaba? Kızların odasına şak diye hemen girilmez." dedi ve tepsiyi masaya koydu.

"Erkeklerin odasına girilir yani?"

"Hayır da yani kızlarınkine hiç girilmez."

"Tamam uzatmayalım. Hadi ye şunu." dedim ve dememin ardından çorbadan bir kaşık aldı. Bende odadan çıktım ve salondaki koltuğa oturdum. Esleme bir açıklama yapmak zorunda hissediyordum kendimi. Çünkü Ayla ile aramda hiçbir şey yoktu ve olamazdı da. Ama Aylanın böyle düşünmediği de belliydi.

En sonunda Eslemin yemeğini bitirdiğini düşünerek koltuktan kalktım ve Eslemin odasına gittim. İçeri girmeden önce kapıyı tıklattım. Eğer tıklatmasaydım gene söylenirdi ve konuşmak yerine kavga etmekle meşgul olurduk. Ve bunu hiç istemiyordum. Eslemin "Gelebilirsin," dediğini duyduğumda içeri girdim. Eslem yatakta oturur vaziyetteydi ve tepsi de yatağın yanındaki komodinin üstündeydi. Eslemin yanına oturdum.

"Konuşabilir miyiz?"

Eslem iç çekti. "Konuşalım."

Eslemin bu halleri bende gülme isteği uyandırmıştı. Sanırım Eslem bana karşı soğuk davranma kararı almıştı. Ama benim için farketmezdi ,çünkü Eslemi hemen yumuşatma yeteneğine sahip biriydim. Eslemin bir şey söylemesine izin vermeden söze başladım.

"Eslem. Aylayla aramda gerçekten bir şey yok. Beni görmeye geldi sadece. Zaten Aylayla aramda bir şey olamaz , o benim arkadaşım. "

"Konuşmaya mı gelmiş belli bile değil. Hem zaten bu beni ilgilendirmiyor. Açıklamana gerek yok."

"Ama beni ilgilendiriyor. Sana açıklama yapmak istedim ve yaptım. Bundan sonrası sana kalmış."

"Evet bana kalmış. Odadan çıkabilir misin? Biraz dinlenmek istiyorum da."

"Tamam." dedim ve odadan çıkıp kapıyı kapadım. Eslem bana hep böyle davranmayı düşünmüyordu herhalde. Beni ilgilendirmiyor desede Aylayla aramda bir şey olduğunu sanıp sinirlenmesi hoşuma gitmişti. Ama bunu tabikide ona söylemeyecektim. Salondaki koltuğa oturdum , televizyonu açıp dövüş izlemeye başladım.

***********************************

İki saat sonra pür dikkat dövüş izlerken zilin çaldığını sonradan farkettim. Koltuktan kalkıp kapıya doğru yöneldim ve kapıyı açtım. Gelen Berkeydi. Hoşgeldin bile diyemeden omzuma vurarak hızlıca içeri girdi. Bende kapıyı kapatıp salona Berkenin yanına gittim. Eslem hala odasından çıkmamıştı , uyuyordu herhalde. Berkenin karşısındaki koltuğa oturdum ve "Hoşgeldin." dedim. Ama o direk lafa girerek;

ŞİMDİ VE DAİMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin