ondokuz

3.8K 483 190
                                    

Yaz tatilinin ilk haftasıydı. Eve gitmek istememiştim. Yurtta kalma hakkımı kullanmak istemiş ve birkaç işe başvurmuştum. Çarşamba günü, bir kafeden geri dönüş almıştım ve görüşmeye gitmiştim. İşi almıştım da, yarı zamanlı garson ve yarı zamanlı da mutfak görevlisi olarak çalışacaktım. Parası hiç fena değildi, annemden para almayı bırakmayı düşündüğüm ilk andı.

Patron bana yarın başlamamı söylediği için yurda dönmeye karar vermiştim. Sonrasında bir şey fark ettim. Bulunduğum yer, Whon Caddesiydi. Şu kız, Kathleen, burayla ilgili bir kağıt vermişti bana. Hala cüzdanımdaydı, çıkarıp baktığımda kraliyet sanacaklarından birisi olduğunu hatırladım. Yapacak bir işim yoktu ve bu kız bir şekilde aklımda dönüp duruyordu. İstemsizce o yöne doğru yürüdüm.

Sancağın orada bir kalabalık vardı, hafif bir gürültü ilişiyordu kulağıma. Yavaşça yaklaşınca müziği duyabilmiştim. Kathleen, yanındaki gitar çalan arkadaşına şarkı söyleyerek eşlik ediyordu. Onu önceden gördüğüm gibiydi, özensizdi. Saçları tepeden öylesine toplanmıştı, kot şortunun üzerine giydiği gömlek öylesine salınıyordu. Tüm bunlar onda güzel duruyordu. İyiydi, baya iyiydi. Kalabalığı yönlendirebiliyordu, sürekli gülümsüyor ve sakin bir biçimde dans ediyordu. Keyifliydi, onu izlemek de keyifliydi.

Arkalarda olmama rağmen beni fark etti. Amacım biraz daha dinledikten sonra yurda yol almaktı. Ama beni gördüğü gibi elimden tutup ortaya çekmişti. Ne olduğunu anlamamıştım bile, birden ellerimden, belimden tutarak dans etmeye başlamıştı.

Elinden kurtulmaya çalışsam da başarılı olamamıştım ve birkaç dakika beni orada oraya çekmesine izin vermiştim. Nihayet şarkı bittiğinde beni bırakıp kalabalığa dönmüştü. İnsanlar onu alkışlıyordu, bunu hak ettiğini söyleyebilirim.

"Buraya geldiğine göre bana hazırsın, öyle değil mi?"

İşte bu cümlesinden sonra olmuştu her şey. Zaten başıboş gezen bir sokak hayvanı gibiydim. Beni yönlendirmesi hiç de zor olmadı. Adının Seokjin olduğunu öğrendiğim gitar çalan arkadaşının arabasına bindik ve bizi bir ev partisine götürdü. Henüz hava kararmamıştı ama insanlar deli gibi dans edip içiyordu. Seokjin gittikten sonra Kathleen'in peşine düştüm. Mutfaktan dört tane soğuk bira aldı ve merdivenleri çıkmaya başladı.

"Buraya daha önce geldin mi?"

"Neden?"

"Evi biliyor gibisin." Koridorda yürürken bana dönüp gülümsedi ve diğer merdivenlere yöneldi.

"Burası ölü birinin evi."

Birlikte terasa çıktık. Eski ikili bir koltuk vardı ve biraları yere koyduğu gibi onu çekiştirmeye başladı.

"Buraya gel, batıya çevirmeliyiz." Dediğini yaptım, koltuğu tam da batıya çevirdik ve batan güneşi izlemeye koyulduk. Alt kattaki partiden yükselen müzik sesi kulağımıza doluyordu. Buna şehrin sesi, kuşların sesi, Kathleen'in gülüşleri de ekleniyordu. Güzel bir manzaraydı, onunla geçirdiğim ilk dakikaları hatırlayınca gerçekten güzel bir andı.

Bana bir sürü şey anlattı. Buraya lisede geldiğini, benden bir yaş büyük olduğunu, annesinin babasını aldattığını ve o adamdan bir çocuk sahibi olduğunu. Tıp okuduğunu öğrendiğimde çok şaşırdım, böyle sosyal bir hayatı olup da bu denli disiplinli olmak çok tuhaf duruyordu. İçtikçe anlattı, ilk aşkının gözleri önünde intihar edişini anlatıp ağladı. Babasını ne kadar sevdiğini söyledi, onu özlediğini. Evde bir papağan beslediğini söyledi ve hatta fotoğrafını gösterdi. Hava karardı, saatler geçti ve Kathleen bana neredeyse hayatı ile ilgili her şeyi anlattı.

papir skyggerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin