Güzeldi... o kadar güzeldi ki...
Bembeyaz, pürüzsüz bir yüzü vardı..
Bana bakıyordu..
Sadece bana..
Sağa da dönsem bana bakıyordu,
Sola da dönsem bana bakıyordu..
Fakat bu aşk daha fazla devam edemezdi..
Benim sevdiğim başka birisi vardı..
Olmazdı bu aşk..
Hem, nikah memuru kıymazdı nikahımızı,
Belediye başkanı beni akıl hastahanesine,
Onu da yalnızlığa hapsederdi...
Kimden mi bahsediyordum?
Tabii ki TAVAN!!
Gözlerimi ne güneş ışığından ne de alarmın sesine açtım. Nedensizce saat 06.00 olunca gözlerimi açıyordum. Sanırım bu, her yaz kampa gittiğimizde erkenden kaldırıldığımızdan oluyor. Alışmış bünye.
Yataktan kalkınca hemen üzerime okul formamı giyindim. Saçlarım hiç öyle doğal düz yada dalgalı değildi. Kuş yuvasına dönmüş yine! Üzerimi giyindiğimde 06.15 ti saat. Fakat saçlarımı açana kadar saat 07.26 olmuştu. Sözde bugün Güz'e spriz kahvaltı hazırlayacaktım. Neyse birlikte hazırlardık artık. Aynaya baktığımda biraz solmuş yüzüme biraz kapatıcı,maskara,ruj ve eyeliner sürdüm. Tabii ki eyeliner şaha kalkmış bir biçimde değildi. Sadece göz çizgimin 1-2 santim üzerindeydi. Çantama ilk hafta olduğu ve öğretmenler dersleri dinlemeyenleri bile takmadığı için bir defter kalemkutu eskiz defterimi cüzdanımı ve suyumu atıp mutfağa geçtim. Daha dolabı açıp kahvaltıları koyarken Güz geldi.
"Günaydım bebek" diyio yanağıma sulu sulu öptü. 'Iyyy' diyip yanağımı sildim. Biliyordu ıslak şeyleri sevmediğimi. Bilerek yapıyordu. Masaya herkes gibi kahvaltılıkları koydum ve yemeğe gömüldük. Hiç öyle 'ayy sabah sabah kahvaltı mı yapıyorsunuzz? Nasıl bir midesizsiniz?' Demeyin. Biz AÇIZ. Aç geldik aç gidicez. SIZE NE?!
Birkaç dakika sonra bulaşıkları bulaşık makinasina atıp banyoya girme yarışı yaptık. Ahh ben kazanmadım tabiikideeee.
Yaklaşık 10 dakika sonra Güz hanım çıkmaya teşrif ettiği için banyoya depar attım. Işlerimi (detay yok iğrençleşmeyin) halledip dişlerimi fırçaladım. Mutfaktan çantamı kapıp beni dışarda bekleyen Güz'ün yanına gittim ve yürümeye başladık.Iki senedir hergün geldiğimiz okula şöyle bir göz attım. Ahh seni hiç sevmiyorum. Keşke ölsen.
Klasik sıraya geçince müdür konuşmaya başladı
"Sevgili Mihraçoğlu koleji öğrencileri bildiğiniz üzere $&$*$*3917","#*38/73........
............... $&"&348$*#,3$ o yüzden Izel GÜNCAN,Güz BERRAK, Miraç GÜNGÖR, Meriç GÜNGÖR, Mert ATASEVER siz bu yıl için okulumuzun sosyal deneyine seçildiniz. Detaylı bilgi için odama gelmenizi rica ediyorum dağılabilirsiniz arkadaşlar" diyip yüzündeki joker gülüşüyle bize bakarak binanın içine doğru ilerlemeye başladı. Bizim tayfayla bakışıp hep bir ağızdan:"PAMUK ŞEKER AŞKINA?!!!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇILGINELLA'LAR
HumorKabul, zillere basıp kaçmak 7 yaşındaki çocuklara göre. Fakat onlar da çok büyük değiller. Beden yaşı 17 fakat akıl yaşı 8 olan beş kaçıktan ne beklersiniz ki? Hayalgücünüzü ne kadar zorlayabilirsiniz? Hadi bunu bu kitapta görelim... NOT) ÇILGINELL...