Bölüm 2[BAZI BAŞLANGIÇLAR YÜREK İSTER]

12 4 4
                                    

Aradan çok uzun zaman geçmiş. Artık Raif 25 yaşında , delikanlı ve her geçen gün daha da yakışıklı olmaya devam ediyordu. Tabii, Mahfiruze 'de öyle. Mahfiruze ise 23 yaşında ,konağın hanım kızlarından olmuş ve konağa gidip gelen beylerin gönüllerine güzelliğiyle taht kurmuş, dillerine destan olmuştu.  Saniye ise halen Raif'e aşık, bir o kadar da Mahfiruze'yi kıskanıyordu. Çünkü seneler onları hem dost ,hemde birbirlerini tanıma fırsatı vermişti. Hikmet ', konakta olan bitenleri sakinlik içinde izlerdi.Fakat yeri geldiğinde ise, konuşmasını bilir ve onları uyaırdı. Özellikle de Saniye'yi.Şevket Bey ise ticaret işlerinden dolayıkonakta çok durmaz ,hep seyahat ederdi. 

         Hikmet, Kardeşi Neslihan'ın ölüm yılı dönümü yaklaştığı için bir takım hazırlıklar içindeydi. Hem içinde derin bir keder, hem de dem vardı. Hikmet bir Mevlit programı hazırlamak istedi. Tam da Mevlit haftasının üzerine, bulundukları mahalleye yeni bir hoca gelmişti. Herkes onun genç olduğunu ve aynı zaman da da tecrübeli olduğunu dile getiriyorlarlardı. Hikmet bu işi genç delikanlıya vermek istedi. Yanına Raif'i aldı ve ona mahalleye yeni gelen hocayı çağırdığını söyledi.Raif bu hocayı tanıyordu az çok. Kendisiyle mescitte karşılaşmış ve konuşma fırsatı bulmuşlardı. Raif, Hikmet'in isteğiyle hoca efendiyi bulmaya çarşıya gitti. Çarşıya uzun zaman sonra ilk defa çıkmıştı. Kendisine bakan kızlardan biraz rahatsılık, biraz da hoşnutluk duyuyordu sanki. Eğer Saniye Raif'in çarşıya çıktığını öğrenseydi, onunla beraber çıkardı ve koluna yapışıp' diğer kızlara hava atardı. Saniye'de böyle bir kızdı işte. 

             Raif', hoca efendinin evine varmıştı. Kapıya iki kere tıklattıktan sonra hoca efendi kapıyı açtı ve Raif'i görünce çok sevindi. 

-"Hoş geldin Raif ! Seni görmek çok güzel. Hoş geldin , hoş geldin !"

-" Sakin ol Hoca efendi. Senide görmek çok güzel. Senden bir isteğimiz olacak. Arzu edersen evde anlatayım ." dedi Raif tebessümle.

-"Buyur Raif isteğin nedir? Anlat bakalım."

-"Hoca efendi Hikmet annenin kız kardeşinin ölüm yıl dönümü yaklaşıyor. Ona bir Mevlit programı hazırlamak istiyoruz. Seninde Kuran-ı Kerim okuyuşun dillere destan. Ne dersin gelecek misin konağa, bize güzel sesinle Kuran-ı Kerim okuyacak mısın?"

-"Estağfirullah Raif. Her şey  Allah'ın bana vermiş olduğu bir lütuf. Bir gün gelir alır da. Mevlide de mutlaka gelir Hatm-i Şerif okurum seve seve. Sadece bana tarih ve zaman ver yeter." 

-" Bu haftanın üçüncü günü mevlit yapacağız. Konağın bahçesinde olacak hoca efendi."

-"Tamam sağ olasın Raif. Allah'a emat ol."

-"Sizde Allah'a emanet olun fakat isminizi öğrenemedim hoca efendi?"

-"İsmim Mehmet . Bana hoca efendi de derler. Bu yüzden adımı ilk tanışmamızda hoca efendi diye söyledim."

-"Bu gencecik yaşınızda hoca efendi diye söylemeleri hiç doğal değil. Aksine siz çok gençsiniz. Bu arda yaşınız kaçtı ?"

- Ben 26 yaşındayım Raif."

-Aaa ! Benden bir yaş büyüksünüz. Gerçekten çok memnun oldum. "

-" Ne güzel Raif. Bende çok memnun oldum. Tekrardan Allah'a emanet ol  !" dedi ve evin kapısını Raif mahalleden ayrılana kadar kapatmadı. Misafir ağırlamayı çok severdi Mehmet. Ailesini 4 sene önce kaybetmişti. Sadece İstanbul'da o vardı. Yalnız yaşıyordu. Birkaç mevlide gittiğinde Ev sahibi hanımlar onu bu yalnızlıktan kurtarabileceklerini, kendine uygun bir eş bulabileceklerini söylediler . Fakat o bunu istemedi. O da herkes gibi gönülden severek eş bulmak istiyordu.

         Raif, konağın yolunu tutmuştu . Koşa koşa eve gidiyordu. Burada herkesin ona baktığını görünce rahatsız oluyordu. Konağa girdiğinde Mahfiruze ile Selim'i gördü. Başta" Neden Selim burada ?"diye  şaşırmıştı. Ama bir taraftan da rahatsız olmuştu. Son zamanlarda  Selim konağa çok sık gelir olmuştu ve Mahfiruze ile çok yakından ilgilenip, aralarındaki bağın güçlenmesini sağlıyordu. Raif hafiften, içten içe kıskanmıştı bu tabloyu. Ama bir an ...  Bir an sonra o kıskançlığı bitmişti. Çünkü beklemediği, daha doğrusu tahmin etmeyeceği bir şey  olmuştu. Mahfiruze Selim'e tokat atmıştı ve koşar adımlarla odasının yolunu tutmuştu. Raif içinden "Ne konuştular acaba ?" diye geçirdi. Acaba şimdi konuşsa Selimle ? Aklı karıştı hepten. Oda hemen Mahfiruze'nin peşinden  içeri girmişti. Mahfiruze'nin odasını tıkladı. Ses yoktu. Bir daha tıklattı yine ses yoktu. En sonunda içeriden',

-"Kimsiniz ?" diye bir ses geldi.

-"Benim Mahfiruze." dedi Raif. 

-"Buyur gel içeri Raif." dedi ve Raif kapıyı açtı. Mahfiruze'yi  yatağın baş ucunda üzgün gödü. Hemen sordu.

-" Az önce dışarıda Selim ile konuşuyordun. Acaba o bir şey mi dedi sana  ?"

-"Ben Selim'e anlattım herşeyimi. İçimi ona döktüm .Hem de 3 sene boyunca. Ama o bunları 3 sene boyunca başkasına anlatıp, benimle alay geçmiş. Her şeyle dalga geçmiş. "

-"Kimden öğrendin, kim söyledi sana ?"

-"Saniye söyledi. Geçen gün onu çarşıda benim ile dalga geçerken duymuş. Çok mutsuz oldum. Ya abide sırf benimle dalga geçse yine iyi. Annem ile babamıda söyleyince. Tokadı çaktım suratına."

-"Anladım . Aslında Selim böyle şeyler yapmaz.Neden oldu hiç bilemiyorum. Ben onunla mutlaka konuşacağım. Bu arda sana güzel haberlerim var."

-"Nedir Raif ?"

-"Bu hafta Çarşamba günü annenin mevlidini yapacağız. Konakta hem yemekler yenilecek, hem de hoca efendi gelip burada bize güzel sesiyle Hatm-i Şerif ile Kuran-ı Kerim okuyacak."

-"Bu gerçek mi Raif ? Şuan inanamıyorum. Çok mutlu oldum Raif !" dedi ve mutluluktan Raif'in boynuna sarıldı ve ',

-"Çok mutluyum Raif. Annem adına seneler sonra ilk kez Mevlit verilecek . Ben çok mutlu oldum bu haberle. Sende inşallah sana gelecek bir haber ile mutlu ol." dedi boynundan ayrılmadan. Raif'te çok mutluydu. Mahfiruze gibi güzel bir kızın ona sarılması ve "Sana gelecek bir haber ile sende mutlu ol." demesi onu çok mutlu etmişti. Mahfiruze farkında olmadan Raif'in boynuna atlamıştı. Fark ettiğinde  ise şaşkındı. Hemen odadan çıktı ve ',

-"Sonra yine görüşürüz Raif." dedi. Hikmet'in yanına gidip, ona çok teşekkür etti. Onun bu iyiliğini asla unutmayacaktı. Saniye salona girdi o esnada.

-" Ne oldu sana ? Neden evde tur atıp duruyorsun ?" dedi alaycı bir söyleyişle.

-"Bu seni alakadar etseydi ', şimdiye kadar ilk sana söylemiş  olurdum Saniye."

-" Bana söylemene gerek duysaydım zaten kendim gelip öğrenirdim. Senin o saçma çeneni yormana müsaade etmezdim emin ol Mahfiruze."

-" Saniye benle uğraşmaktan zevk alıyorsun herhalde. Hayatını yaşa , anını yaşa. Bir daha bu konumda olamayabilirsin. El el alemin kapısını dinleyeceğine, biraz aç kitap oku. En azından Biraz boş kafanı doldurabilirsin."dedi Mahfiruze yandan gülerek. Saniye lafı yedi oturdu. Sanli boğazı düğümlenmişti. Gerçekten de Mahfiruze'den nefret ediyordu. Bu eve iki kız fazla diye düşünüyordu. Ne yapıp, edip onu hep konaktan, hem de Raif'ten uzak tutmanın yolunu aramalıydı. 

            Saniye lafı duyar duymaz sinirle kalktı koltuktan ve odasına doğru koşar adımlarla gitti. Mahfiruze çok yerinde laflar ediyordu. Hikmet'in Saniye'ye söylediği lafların aynısını oda Küçüklüğünden beri Saniye'ye söylüyordu. Gerçekten daha 23 yaşında olmasına rağmen bir Alim kadar bilgiye sahipti. Ve başarılıydı da. 

                                2.BÖLÜM SONU


 

        

MAHFİRUZEWhere stories live. Discover now