-Arkın-
"Sen salak mısın oğlum? Sana dikkat et demedim mi ben?"
"Anne sanki bilerek yaptım."
"Hiç mi fark etmedin ya kahvende süt olduğunu nasıl fark etmezsin?"
Annemin abimi azarlamasını izliyordum. Abimin laktoz alerjisi vardı ve fark etmeden sütlü kahve içmişti. Abimi kurtarmam gerektiğini hissedip lafa daldım.
"Anne abim zaten tehlikeden döndü. Üzerine gitmesen?"
"Elimde değil endişeleniyorum onun için."
Abim gözlerini devirip hastane yatağında oturur konuma geldi ve konuştu.
"Küçük bir çocukmuşum gibi davranma ama anne. 22 yaşındayım artık."
"İstersen 50 yaşında ol! Yaşadığım sürece benim oğlumsun ve senin için endişelenicem."
Gülümseyip kollarını açtı ve anneme baktı. Annem de gülümseyip kollarını ona sardığında arkasından bana dil çıkardı.
Küçükken 'Annem hangimizi daha çok seviyor' konulu kavgalarımızda bu hareketi birbirimize yapardık.
Aklıma gelen anılar gülümsememe sebep oluyordu. Annem de bunu kullanır ve bize iş yaptırırdı. "Hanginiz odayı toplarsa onu seveceğim" derdi ve odayı asla toplamayan iki kişi odayı toplamak için kapışırdık.
"Arkın sen abinle kal bugün yarın sizi almaya gelirim. Benim işe gitmem gerek şimdi."
Kafamı sallayıp gülümsedim. Odadan çıkarken bize el sallayıp öpücük attı ve kapıyı kapattı.
"Baş başa kaldık abicim."
Dedim. Gözlerini devirip iyice yerleşti ve hastanenin televizyonunu açtı. Ben de tek kişilik koltuğa yan bir şekilde uzanıp ayaklarımı aşağı sarkıttım.
"Okul nasıl gidiyor? Hiç anlatmıyorsun abine?"
"Aynı abi."
"O çocukla kavga ediyor musunuz hala?"
"Aslında şey-"
Birden kapının açılmasıyla ikimiz de yerimizde sıçramıştık. Kaşlarımı çatıp kapıda, nefes nefese kalmış Tamer'e baktım.
"Kapısız yerden mi çıktın köpek öyle laps diye dalınır mı?"
"Ö-özür dilerim. Emre yani Emre abi nasıl?"
"Gir kendin bak."
Dedim eski pozisyonuma dönerken. Tamer hala öylece kapıda dikiliyordu. Abim bana bakıp ne yapıyor anlamında kafasını salladı.
"Gelsene içeri."
Dediğimde kapıyı kapatıp içeri girdi ve kaçamak bakışlarla Emre'ye baktı.
Yavaşça abimin yanına gitti ve elindeki kabı uzatıp hemen geri çekildi.
"Şey, çikolata yani sütsüz çikolata seviyorsun diye."
"Teşekkürler sen şeydin ee..."
Tekrar bana baktı ağzımı oynatarak "Tamer" dedim.
"Canberk?"
"Adım tamer."
Elimi alnıma vurup kafamı iki yana salladım. Tamer'in biraz yüzü düşse de belli etmemeye çalışıyordu.
"İyi misin?"
"İyiyim teşekkürler."
"İyi olmana sevindim. Şey ben gideyim geçmiş olsun demeye gelmiştim."
"Tamam."
Gözleri devirdim. Abim tam bir odundu. Tamer'in abime karşı hisleri olduğunu fark ediyordum ama hala emin değildim. Hem o işlerden anladığım pek söylenemezdi.
"Şey tekrar geçmiş olsun."
Kapıya doğru giderken bana da bakıp el salladı ve hızla odadan çıktı.
"Ne tuhaf arkadaşların var."
Kaşlarımı çatıp abime baktım. Oldukça sinir bozucuydu.
"Bana ver o zaman çikolataları."
"Siktir ordan benim bu."
"Zıkkım ye! ben uyuycam."
Koltuğu biraz kurcalayıp açtım ve yatak haline gelebildiğini fark ettim. Yerleşip koltuğun kenarına koyduğum hırkayı da alıp üzerime örttüm. Çok yorgun hissediyordum.
--
Ayh bölüm içime sinmedi ama olsn djjdjdksksk
Lütfen yorum yapınnn noğlursunzzz yaa
❤️💗💗❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geber Artık(Gay)
Short StoryEşcinsel olduğunu başından beri biliyorum bir kere olsun sana bir şey dedim mi bu konuda? kimsenin yönelimi beni ilgilendirmez homofobik değilim ama Sana fobik olabilirim. 03.07.19