-Tamer-
Emre yine maket yapmakla uğraşırken elimi çeneme götürmüş onu izliyordum.
Bu aralar her şey yolundaydı. Benim ailem hala bilmiyordu ve henüz öğrenmelerine hazır değildim. Emre'nin babası da durumu öğrendiğinde başta biraz şaşırsa da annesi gibi bir tepki vermiş ve onu kabul etmişti.
Arada bana öldürecekmiş gibi bakmaları hariç her şey yolundaydı. Elvan'ı daha çok seviyorlardı ve üvey damat muamelesi görüyordum.
Dikkatimi tekrar Emre'ye çektim. Kaşlarını çatmış ciddi bir şekilde işini yapıyordu. Yardım etmemi istediğini biliyordum ama kendi ağzıyla yardım etmemi istemesini bekliyordum.
Yılbaşında eğleniriz veya özel bir şeyler yaparız diye gelmiştim ama tek yaptığım onu izlemekti. Elimi saçlarına götürüp saçlarıyla oynamaya başladım. Kafasını kaldırıp bana baktı ve gülümsedi.
"Yardım etmemi ister misin?"
"Gerek yok ya yapıyorum ben."
Kafamı dağa doğru eğip ona baktım. Biraz daha yaklaşıp gözlerine baktım.
"Gözlerin öyle söylemiyor ama."
"Ne söylüyorlar?"
"Miyopum göremedim biraz daha yakından bakmam lazım."
Yavaşça yüzlerimizin arasındaki mesafeyi azaltıp dudaklarımızı buluşturdum.
Karşılık verdiğinde kollarımı ona sarıp yavaşça öpmeye devam ettim.
Ayrıldığımızda gülümseyip gözlerine baktım.
"Yardım etmemi istiyor musun?"
"Evet, lütfen. Birkaç saat sonra yeni yıla giricez ve hiçbir şey yapamadık. Seninle vakit geçirmek istiyordum."
Üzgün bir şekilde ayrılıp yaptığı makete ve malzemelere baktı. Kendimden emin bir şekilde konuştum.
"1 saate bitiririz."
"Hayatta bitmez."
Yanına oturup makete baktım. Tamamen bitmese de yaptığı şeyin ne olduğu belli olmaya başlamıştı. İç çekip parçalara baktım. Yanıma oturup dikkatle kestiği parçayı makete yavaş bir şekilde yapıştırdı.
"Bak şunları dikkatli bir şekilde keser misin?"
"Hızlı yapsak olmaz mı?"
"Biraz bile yamukluk olmaması lazım."
"İyi."
Parçaları dikkatli bir şekilde kesmeye başladım. Hızlı ve dikkatli ikisi bir arada olmuyordu bu yüzden yavaş bir şekilde kesmiştim.
"Oluyor mu?"
"Muhteşem."
Gülümseyip yavaş bir şekilde kesmeye devam ettim. Dikkatli bir şekilde maketi yapmaya devam ediyorduk ve ikimiz de konsantre olmuştuk.
Maketin bitmesine çok az kalmıştı ve çok güzel görünüyordu. Havai fişek seslerini duyduğumda gözlerim sonuna kadar açılırken saate baktım.
"Saat 12."
"Yaa..."
Gözleri dolduğunda gülümseyip elimi yüzüne götürdüm.
"Mutlu yıllar."
"Mutlu değilim."
"Neden ama?"
"Geri sayım bile yapamadık ya da diğer yılbaşı şeylerinden."
"Geri sayım mı yapmak istiyordun?"
Kafasını salladığında iç çekip saate baktım. Saat 12'yi 2 geçiyordu.
"Artık çok geç zaten zamanı geri alamayız."
Saatin ayarlarından 3 dakika geriye alıp ona baktım ve gülümsedim.
"Hala vaktimiz var."
Şaşkınca bana baktığında gülümsedim ve saati duvara astım.
"Bak, zamanı geriye aldım."
"5, 4, 3, 2, 1"
Beklemediğim bir anda beni kendine çekip dudaklarımızı buluşturduğunda şaşkınca baktım. Sonra karşılık vermeye başladım.
Ayrılıp gözlerine baktım. Elinden çekiştirip evden çıkardım ve teras kata götürdüm. Önceden hazırladığım havai fişekleri gösterip kaşlarımı kaldırdım. Çok geçmeden ateşledikten sonra gözlerimi ona çevirdim.
O havai fişeklere bakıp gülümserken ben de onu izliyordum. Kafamı havai fişeklere çevirip izlemeye başladım. Bu sefer onun bana baktığını hissettiğimde ona döndüm.
"Mutlu yıllar."
Elimi onun eline götürüp tuttuktan sonra gülümsedim. Ellerinin sıcaklığı soğuk ellerimi ısıtırken, mutlu bakışları da kalbimi ısıtıyordu.
"Mutlu yıllar."
--
Yazabildiğime inanamıyorum klsdfjskjdlsds
Fikirlerinizi yazar mısınız? ben yazarken hep aww dedim ama inş vıcık vıcık öğğ olmamışlardır.
Yorumlarınız önemli arkadaşlar tşk
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geber Artık(Gay)
Short StoryEşcinsel olduğunu başından beri biliyorum bir kere olsun sana bir şey dedim mi bu konuda? kimsenin yönelimi beni ilgilendirmez homofobik değilim ama Sana fobik olabilirim. 03.07.19