Azhagon

BÖLÜM 1

***
Frey4415 ana karakterin isminde bana yardım eden miladerim Sekoya, kitabın kapağını yapan kardeşim İbrahime @IbrahimHalilKaya3, kitabı editleyen dostum Emreye Emre-ozger0 ve bana kitabı yazmam için ilham veren yegane kişiye ve Ö.K.T ailesine itaf ediyorum

*...Kulağına dolan yaratık ulumaları ve rüzgarın ormanda ağaç yapraklarına değerken çıkarttığı ses küçük çocuğun dahada korkmasına neden olmuştu.
Gözünden ve kolundan akan kan sonunda durmuştu. O cehennemi hatırladıkça öfkesi bedeninden taşacak gibi oluyordu.

.....

Yorgunluktan ayakları şişen küçük çocuk hızlı adımlarla evine doğru yürüyordu aklında sadece annesi vardı bugün maden ocağında taşları kırarken kalbini kaplayan çok huzursuz edici birşeyler hissetmişti .

"Hızlı olmalıyım Hung klanı annemi bulmuş olabilir."

Aklından bunlar geçen Lloyd daha da hızlanmıştı. Hung klanı onları öldürmek istiyordu babası Zhen Harutayı öldüren de onlardı. Babası adil bir düelloda rakibini öldürmüştü Hung klanın varisi Hung Vanın ölümü Hung klanın intikam isteğini artırmıştı.Babasını pusuya düşürüp öldürmüşlerdi onu bulduklarında tek parça bile değildi Lloyd o günü hatırlayınca istemsizce ellerini sıkmıştı. Kendi klanları bile onlara sırt çevirmişti onları korumak yerine kapı dışarı etmişti bunu hatırlayan çocuk daha fazla sinirlenmişti dişlerini kırarcasına sıkan küçük çocuk içinden her gün en az 50 defa tekrarladığı yeminini etmişti

"Ben Lloyd Haruta gökler şahidim olsun beni unutanları dünyadan sileceğim babamı benden alanları yok edeceğim onların kanlarıyla yıkanacağım gerekirse tüm insanları katledeceğim."

Vücudu istemsizce rahatlatayan küçük çocuk hızlanmıştı daha yolu uzundu evle taş ocağı arasında çok uzun bir mesafe vardı sabahları bir at arabası onu ve diğer çalışanları almak için geliyordu akşam geri dönerken de köyüne tekrar bırakıyordu ama o taş ocağındaki işinden kaçmıştı eve gitmesi gerektiğini hissediyordu aklında sadece bu vardı onunla aynı köyden gelen 65 yaşlarında görünmesine rağmen kaynak gücü 2. seviye Başlangıç Kaynak Aleminde ve gücü çok fazla olan Mynet amcası onu uyarmıştı ama yinede kaçmıştı annesini merak ediyordu içinden tanrıya dua etmekten başka elinden hiç birşey gelmiyordu...

Hava kararmıştı sonunda köye yaklaşmıştı ama köyünün üstünden yükselen dumanı görüyordu acaba düşündüğü başına mı gelmişti içini kaplayan huzursuzluk büyümüştü artık koşmaya başlamıştı annesine yetişmeliydi o onun içini kaplayan karanlıktaki tek ışığıydı.

"Lütfen anneme bişey olmasın Tanrım lütfen anneme bişey olmasın."

İçinden defalarca aynı şeyi tekrarlamıştı hâlâ tekrarlamaya devam ediyordu aslında annesine bişey olduğunu biliyordu ama sadece kendini kandırıyordu aklından belki evin biri yanmıştı şimdi söndürmeye çalışıyorlar diyerek kalbindeki huzursuzluğu dindirmeye çalışıyordu ama dinmek yerine artarak devam eden huzursuzluk o köye yaklaştıkça daha da artmıştı sonunda köyün girişini gördüğünde gözünden bir damla yaş düşmüştü çünkü yanan ev kendilerinin küçük iki odalı ahşaptan yapılma evleriydi dışarda üstlerinde deriden yapılma zırh bulunduran kiminin ellerinde kılıç kimininkinde ok olan on veya onbeş kişi vardı gözündeki yaşı silip etrafına bakan çocuk bir umut annesinin etrafta biyerde olduğunu düşünüyordu yanan evin 300 metre sağında bulunan ağaç gözüne takılmıştı ağaçta bağlı biri vardı yanındada iki kişi durmuştu gözlerini kısıp baktığında bağlı olanın üstü başı parçalanmış ve bazı yerlerinde kan akan annesi olduğunu anlamıştı.
Gözleri kan çanağı olan Lloyd annesine kötü şeyler yapıldığını anlamıştı gözü dönen küçük çocuk koşarak iki adamın üstüne doğru gidiyordu. Yaklaştığında boğazı yırtılırcasına bağıran Lloyd onlara küfür edip lanetler ediyordu