Genç adam gecenin karanlığında atladığı yerden, ayağının acımasını umursamadı. Uzaktaki bir şeyi rahatlıkla göremiyor, elindeki gaz lambasıyla hafiften aydınlanan yolda ilerlemeye çalışıyordu.Böceklerinden sesinden başka hiçbir ses işitmiyordu, tek düşüncesi erkenden kendisini bekleyen sevdiğinin yanına varabilmekti. Adımlarını her ne kadar hızlı tutmak istese de, bu karanlık yolda bunu yapmak pekte mümkün değildi. Arada sırada dengesini kaybediyor ve bu yüzden de avucunun içi ve dizlerinde yaralar oluşmaya başlamıştı.
Gene de hiçbir şeyi umursamamadan şu karanlık yolda, varacağı yeri umut ederek hayal kuruyordu. Evinden uzaklaşalı çok olmasa da biraz olmuştu ve şu an bulunduğu yerde evler azalmaya bile başlamıştı. Daha çok şehirden uzaklaşmaya başlamıştı. Her adımında kendisini bekleyen sevdiğini düşünerek mutlu oluyordu. Bir süre sonra karanlığın içinde yere konulmuş bir gaz lambası gördü. Gecenin bir vaktinde kimse burada olmazdı, bu yüzden bu sevdiğinden başka kimse olamazdı.
Kalbi hızlandı ve elleri titrediği için gaz lambasını düşmesin diye daha sıkı tutmaya başladı. Yerde olan gaz lambası havaya kalktığında, gecenin bir vaktinde burada bekleyen kişinin kim olduğunu öğrenmişti. Ufak bir tebessüm ile kendisine bakan Fatih den başka kimse değildi. Genç adamın geldiğini görünce hemen ayağa kalmış ve karanlığı aydınlatan gaz lambaları ile birbirlerine doğru yürümüşlerdi.
"Geldin."
"Tabiki de gelecektim."
"Belki artık beni sevmek istemezsin diye düşünüyordum."
"Asla."
Fatih hafiften gülüyordu, Bilal'den mektup alırken bile birinin kendisine bu kadar aşık olması hoşuna gidiyorken, şimdi onun gözlerindeki aşkı gördükçe daha da hoşuna gidiyor ve seviniyordu.
"Zaten kim olduğunu bilmediğin bir kızla evlenmek istemezdin değil mi?"
"Benim kalbimin sahibi—"
Bir an lafına devam edemedi, mektup yazarken her şey daha kolaydı. Ama şimdi bunu onun yüzüne karşı söylemek çok zordu. Havanın karanlık olmasına şükür ediyordu, eğer hava karanlık olmamamış olsa idi şu an kıpkırmızı suratını görebilirdi.Kafasını aşağı eğdi ve ayağı ile yerdeki minik taşları ezmeye çalışıyor ve onlarla oynuyordu. Dikkatini o tarafa vermeye çalışıyor ve kalbinin hızının azalmasını umuyordu.
"Benim."
"Hı?"
Bilal bir an kafasını kaldırıp, anlamsız bir ifade takındı.
"Kalbinin sahibi benim, değil mi?"
Bilal gözlerini bir an utançla açarak genç adamdan uzaklaştı, her ne kadar içinden gülmek geliyor olsa bile utancından yerin dibine giriyormuş gibi hissediyordu. Yolun kenarına gidip oraya oturdu. Fatih ise hemen yanına gelip oturdu. Birbirlerinin yüzlerine bakmadan yan yana oturuyorlardı.
"Tamam özür dilerim, seni utandırmak istemedim."
"Sorun değil."
Hala yüzleri birbirlerine dönük değildi. Fatih toprağı eşeleyerek sordu.
"Gece yola çıkmak iyi olmayabilir, şurada ev var görüyor musun?"
"Evet."
Eliyle işaret ettiği eve baktı. Yaklaşık otuz metre uzaklıktaydı.
"Onun samanlığında bu geceyi geçirsek, sonra kimse anlamadan sabahleyin erkenden yola çıksak olur mu?"
"Olur."
Fatih, Bilal'in onayını aldıktan sonra daha önce yere bıraktığı ve bir kaç eşyası olan çuvalı sırtına doğru aldı. Ayağa kalkıp, gömleğinin cebindeki paranın orada olup olmadığına baktı. Orada olmasaydı diye düşündü, çünkü ne yola çıkabilirdi ne de varmak istedikleri yere varırlardı. Bilal de hemen ayağa kalkıp önden giden Fatih'in peşine takıldı.Arada düşündükçe kendi kendine gülümsüyordu, şimdi bir nevi ona mı kaçmış oluyordu. Kendi kendine sırıtmasını saklamaya çalışıyor ve karanlık yolda az çok gördüğü sevdiğinin arkasından ona bakıyor ve takip ediyordu. İstemeyerek yapılan bir istemeyi yapmak için kalkılan bir sabaha değilde, sevdiğinin yanında olduğu bir sabaha uyanacağını düşündükçe sessiz sessiz gülüyordu. Bu gülüşlerini öyle sessiz yapmaya çalışıyordu ki, şu sessizliğin hakim olduğu gecede sevdiğinin duymamasını temenni ederek. Fatih hiçbir şey söylemeden önden ilerliyor ve ayak seslerine bakılırsa da onun kendisini takip ettiğini biliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mektup •bxb•
Novela Juvenil~Sene 1950, Fatih kendine gelen bu aşk mektubunu bir erkekten geldiğini bilmeden okumaya başladı ve böyle bir aşka hayran kaldı.~