media: Efnan
Merhaba! Ben Ezg'! Yapboz'un 4. parçası olduğum için hikayeye de dahilim artık ve bu bölümü kendi karakterim olan Efnan'ın ağzından yazacağım.Kızların yerini tutamasam da umarım benim anlatımım da hoşunuza gider!
Sizi çok seviyorum!
@moryasamlar takip edebilirsiniz...
On ikinci bölüm.
Efnan.
Telefonumu havaalanından iner inmez elime aldığımda hemen Maral'a mesaj atma isteğiyle sohbet kısmına girdim. Her ne kadar emrivaki bir geliş olsa da artık geldiğim yer olan Ankara'da bir dakika daha kalabilecek durumda değildim.
Onun da moralini bozmak istemediğimden derin bir nefes aldım ve içime tüm olumlu havayı çekip parmaklarımı klavyede gezdirdim.
Efnan: Güzeliiiiimmmm.
Maral: Kalbi güzel kadınım.
Efnan: Neredesin?
Maral: Üniversitedeyim.
Maral: Büte kaldım ya ühühüw :'(
Efnan: Kıyamam ben sana.
Efnan: Güzel bir haber vereyim de azıcık gül bari.
Maral: Neymiş o güzel haber bakalım?
Efnan: İzmir'deyim.
Maral: nE?
Maral: Oha, cidden mi ya?
Efnan: Cidden :')
Efnan: Şimdi Simay ile Selinay'ın yanına gidiyorum.
Maral: Ay tamam tamam.
Maral: Birazdan sınava gireceğim.
Maral: Sonra görüşürüz bebeğim.
Efnan: Sınava girmeden dua oku.
Efnan: Görüşürüz.
Beni terslememeleri hatta hep kabullenmeleri hoşuma gidiyordu... Onları hep yanımda hissediyordum ve arkadaşlıklarına dahil olmak güzeldi..
Annem'in bana karşı yaptığı saygısızlıklara artık ağzımı açamayacak hale gelmiştim. Kim kızına hafif meşrep muammelesi yapardı ki? Belki temelde benim de hatalarım da vardı fakat o bir anneydi. Ve ben daha fazla onun yüzüne bakabilecek kadar rahat hissetmiyordum kendimi.
Çoğu eşyam gibi mor olan bavulumu, çekip ilk bulduğum taksiye atlamış nakil işlemlerini hallettiğim eski okulumu düşünüyordum. Güzel bir üniversiteydi ve burslu kazanmıştım. Şimdiyse onu nakille İzmir'e aldırmak için elimden geleni yapmıştım.
İstediğim kızlara yük olmamaktan başkası değildi.. Nihayet taksi yolculuğu sona erdiğinde hızla her zaman ezberimde olan binaya ilerleyip zillerine bastım.
Onlara biraz sürpriz olacaktım. Kapı aççıldığında asansöre bindim. Aynada şöyle bir kendime baktığımda dağınık kabarmış saçlarıma ellerimle yön verip hızlıca kendime göz attım. Asansör kapısı açılınca kafamı hızla dışarı çıkardım. Kapının önünde yılmış şekilde bekleyen bir Sellinay hayal ediyordum fakat benim işime gelecek şekilde kapı açık bırakılmıştı.
"Maral! Niye erken geldin! Bak oraları sildim ayakkabınla girme içeriye!"
Simay'ın sesiyle sırıtarak ayakkabılarımı elime aldım ve bavulumu da içeri sokup kapıyı kapattım.
Ayakkabıları koridora bırakıp koşarak kızların yanına koştum. Beni gören Selinay hızla çığırarak koşup bana sarıldığında yüzümdeki gülümseme katlanarak arttı. Derken bağırarak yaklaşan Simay'ında sesini duymamla Selinay'la sarılarak kapıya döndük.
"Ay alt tarafı Maral geldi, niye bu kadar cırlıy-- AYYY EFNAN!"
Bağırarak üstümüze atladığında kahkaha atarak, yere düşmemizi sağlamıştı. Ne de çok özlemiştim onları! Ailem gibiydiler!
& Evet, gençler! Kitaptaki ilk bölümüm umarım hoşunuza gitmiştir!
Sizi çok seviyorum.
Ezg'&
Sevde: sewdeeq
Sıla: sevimlimaynak
Mel: lillmelisa
Ezg: moryasamlar
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yapboz Parçaları [Yarı Texting]
Short StorySimay: Aslında elimizdeki yapboz parçalarını doğru yere koyduğumuzda resim tamamlanıyor. Selinay: Bizde orada sıkıntı çekmiyor muyuz zaten. Maral: Yapboz parçalarını doğru yere koymakta... /*/*/ 0530...: Gözlerin öyle yeşil ki öpsem dudaklarımda bir...