Medya: Selinay
Öncelikle hiç text yazmadıklarını ve benim uzun süredir bölüm yazmadığımı fark ettim? Halbuki en aktifleri benim jsjdjskd
Neyse Sevde başkan hemen size text'li bölüm yazcak yani inşallah
Oy verin de gönlümüz şenlensin canım sksksos
On dördüncü bölüm
Selinay
Ayakkabılarımı alıp dışarı çıktım. Ardımdan, Simay, Maral ve Efnan çıktı. Efnan'ı da iknalarımız üzere kafeye garson olarak aldırmıştık ki zaten kafeye eleman arıyorlardı. 3 kişi nelerine yetmiyorsa?
Sandaletlerimi giyerken kızlara baktım.
"Yaz günü yakar bu güneş kavurur ya kalbini çalar bu deniz tadı aşk ya" dedim ve kahkaha attım. Maral kalkıp kafama vurdu, Efnan bize bakıp gülerken Simay söyleniyordu.
"Olum çok sıcak ya" dedim tişörtümü çekiştirirken. "Sen niye bu kadar kısa şort giydin?" dedi Simay yanıma gelirken. "Çünkü neden olmasın?" dedim sahte bir gülüşle. Simay gülüp asansöre geçti. Efnan kapıyı kilitledikten sonra asansöre geçtik. Öyle ki asansörde Maral'la kavga etmeye başlamıştık asansörden inerken Maral ve Simay kavga etmeye, kafeye geldiğimizde Simay ve Efnan kavga etmeye başlamıştı. Sonra gülüp sarılmıştık. En sonunda Simay'ın saçını çekmiş olduğumu saymazsak.
Gün çabuk geçiyordu ve iyice işimize alışmıştık. Okullar da açılmak üzereydi ki daha önceden gidecektik. Masanın servislerini götürürken omzuma bir el dokundu. Anlık şaşırma ile irkildim ve arkama baktım. Bakar bakmaz da önüme döndüm.
Ege!
Hiç umursamamış gibi yapıp siparişleri koydum. Tepsiyle yerime dönerken Ege ile göz göze geldik. Babasının odasından çıkıyordu ve çok sinirli görünüyordu. Kaşlarımı çattım. Sinirle kafenin kapısını çarpıp çıktı.
Garip bulmuştum ama üstelememiştim. Çok da umrumda değildi çünkü. Tamam merak etmiştim ama bu umrumda olduğumu göstermezdi değil mi?
Kimsenin gelmediğini gördüğümde telefonumu elime aldım. Ve mesaj geldiğini gördüm
05...: Şortun fazla kısa?
Selinay: Sanane?
05...: Öhöm çok güzelsin :')
Selinay: WhatsApp emoji diye bir şey yapmış Allah'a şükür
05...: Evet :')
Selinay: Hey Allah'ım ya!
Selinay: Devam edicek misin?
05...: Neye?
Selinay: Yazmaya!
05...: Evet...
Selinay: Bu ne korkaklık kardeşim çıksana karşıma!
Selinay: Bana bak yoksa sen Ege misin?
05...: O olamayacak kadar yakışıklıyım
Selinay: Ego da mübarek...
Selinay: Ege de yakışıklı ayrıca
*Bu mesaj silindi*
Ne yazıyorum ben ya!
05...: ONU SEVİYOR MUSUN!
Selinay: NE BAĞIRIYORSUN BE!
Selinay: Ayrıca yakışıklı bulmak sevmek değildir
Selinay: Gerçekten sizin için her şey dış görünüş mü?
05...: Yoo
05...: Diğerlerini bilmem ama benim için her şey sensin...
05...: Diğerlerinin olamaz zaten!
Tam ona cevap verecekken Efnan'ın koşarak içeri geçtiğini gördüm. Kafamı kaldırdığımda kafeye gireni gördüm!
Mert Can!
Efnan'ın platonik olduğu çocuk! Ankara'dan buraya gelmesinin sebebi! İyi de bunun burada yani İzmir'de ne işi var!
On dördüncü bölüm sonu
Ayol ne yazdım ben öyle jsidkwodos
Eee nasıldı beğendiniz mi?
Şimdi lütfen oylarınızı esirgemeden okuyun çok zor bir şey değil biz buraya günümüzden vakit çalarak gelip elimizden geldiğince bir şeyler yazıyoruz siz de gününüzden vakit çalarak bunu okuyorsunuz buna bir değer vermek lazım lütfen oylarınızı ve yorumlarınızı esirgemeyin
Sizleri çok mu çok seven yazarcıklarınızdan ve çok mu çok seven Sevde'den öpücüklerle ♡
Oy sınırı: 25
Sevde: sewdeeq
Mel: lillmelisa
Ezgi: moryasamlar
Sıla: sevimlimaynak
![](https://img.wattpad.com/cover/188081878-288-k544030.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yapboz Parçaları [Yarı Texting]
NouvellesSimay: Aslında elimizdeki yapboz parçalarını doğru yere koyduğumuzda resim tamamlanıyor. Selinay: Bizde orada sıkıntı çekmiyor muyuz zaten. Maral: Yapboz parçalarını doğru yere koymakta... /*/*/ 0530...: Gözlerin öyle yeşil ki öpsem dudaklarımda bir...