Şimdi Ne Olacak?

225 19 97
                                    

/En geç yazan yazardan selamlar sdkgjjn Neyse ehem şey diycektim videoyu şimdi başlatmayın uyarı vericem o zaman açın lütfen./

Chris ve Rose oturmuş öylece bakışıyorlardı. İkisininde içinde hem belli başlı korkular hem de delicesine heyecan vardı. Şu an o kadar duygusal ve heyecanlıydılar ki birbirlerinin yüzlerine bile bakamıyorlardı. Rose Chris'e baktığı zaman Chris etrafa bakıyordu. Chris Rose'a baktığı zaman Rose etrafa bakıyordu. o kadar heyecan yüklüydüler ki göz göze gelmeye bile çekiniyorlardı. kalpleri aşırı hızla atarken lafa bile giriş yapamıyorlardı.

Ve tabiki bu durumdan Sebastian ve Robert aşırı derecede eğleniyordu.

"Bugün konuşmayı düşünüyor musunuz acaba?" Sebastian dayanamamış konuşmuştu en son. bu kadar sessizlik onlara göre değildi.

"Siz gittiğiniz an konuşmayı düşünüyorum evet."

"Hadi ama dorito.. Bu ilişki için en az senin kadar uğraştık. Bu gurur hepimizin. Rose bizim çocuklara merhaba dee." Robert yine Robert'lığını yapmış görüntülü arama başlatmıştı konuşurken. Rose'un yüzünün dibinde duran telefonda Jeremy, Scarlett ve Mark ona bakıyordu. Bir yandan da ekranda daha fazla görünmek için birbirleriyle itişiyorlardı.

Rose baygınlık geçirmek üzereydi. Ciddi ciddi yaşıyordu bu anı.

"Victoria beni öldürecek." dedi sessizce. Kendi kendisine mırıldanmıştı ama yanındaki adamlar o kadar yakındı ona dediğini duymuşlardı.

Chris, Robert'ın elinden telefonu alarak aramayı sonlandırdı. Sinirli bakışları yakın arkadaşlarını bulurken telefonu bir kenara fırlattı. Rose'un bir şey söylemesine izin vermeden elinden tutup kaldırdı. Son anda çantasını alan Rose kendisini sürüklemesine sesini çıkarmadan izin verdi.

Zaten istese de sesini çıkartamazdı. Chris Evans an itibariyle elini tutuyordu çünkü. Rose'un içindeki mantıklı kadın fangirl çığlıkları atan diğer kişiliğine savaş başlatmıştı.

İkili el ele dışarı çıktıklarında Rose gittikleri yönü fark edince durdurdu Chris'i.

"Orası olmaz. Şirkette öğle yemeği vakti babamla şu durumda karşılaşmak istemiyorum. Ben bu durumu henüz kendime bile açıklayamazken babama izah edemem." ellerini işaret ederek konuştu Rose. Çünkü cidden onunla hayallerinin adamıyla el eleydi ve bu durumu kendisine açıklayamıyordu.

"O zaman bu yöne gideriz." diyerek tam ters istikamete çekiştirdi Rose'u. 

Bir süre nereye gittiklerini bilmeden ilerlediler. Akılları başlarında değildi ikisininde. Hemen yanı başlarında arabaları olmasına rağmen arabayla gitmek yerine öylece sokaklarda yürüyorlardı. Rose aklına gelen şeyle duraksadı. Bugün Chris'in doğum günüydü... Etrafına bakınıp bir kafe aradığında gördüğüyle gülümsedi. Pastalarına aşık olduğu kafeye gelmişlerdi. Burası şirkete baya uzaktı ve Rose ister istemez içinden buraya kadar ne ara yürüdük diye geçirdi.

"Neden durdun?" Chris'in sorusu üzerine gülümseyerek ona döndü Rose. Chris bu kız her gülümsediğinde kalbinin bir atışı kaçırdığını fark etti. Bu iş hoşlanmanın da ötesine geçiyordu artık.

"Gel benimle." diyerek Chris'i çekiştirdi Rose. Chris olduğu durumdan gayet memnun bir şekilde uydu yanındaki güzel gözlü kadına.

Kafeye girip en güzel masaya oturduklarında Rose müsade isteyip kalktı. Aklında güzel bir fikir vardı. Bir süre kasadaki genç kızla konuşup Chris'in yanına döndü Rose. Elleri titriyordu heyecandan. Hatta tüm bedeni. Rose fırtına da kalakalmış bir yaprak gibi titriyordu adeta.

"Neden ilk başta kim olduğunu söylemedin?"  bütün öz güvenini toplamak zorunda kalmıştı Rose ağzını açabilmek için.

"Benimle Chris Evans olduğum için değil de ben olduğum için konuşacak birisini istedim sanırım hayatımda. Seni kandırmış gibi oldum biliyorum ama b.."

"Kandırmış gibi olmadın aslında direk kandırdın. Hatta konuşmalarımız aklıma gelince seni boğazlamayı bile düşünüyorum da..."

"Kıyamıyor musun?" Rose şaşkınlıkla kendisine sırıtan adama baktı. Çünkü durum aynen böyleydi. Kıyamıyordu. Ama bunu onun bilmesine gerek yoktu. Zaten Rose'un duygularıyla ilgili fazla şey biliyordu bir tanesine daha ihtiyaç yoktu.

"Hayranların tarafından linç edilmek istemiyorum." Rose ona bakıp sırıtmaya çalıştığında Chris büyük bir kahkaha attı. Rose bir an kendisini bu güzel adamı izlerken buluverdi. klasik bir Evans gülüşü vardı karşısında. Kolların göğsünde çarprazlamış geri doğru yaslanmıştı. Onun gülüşüne Rose'da farkında olmadan gülümsüyordu.

"İnanmış gibi yapacağım." sonunda kahkahalarını durduran Chirs konuşabilmişti.

Tam o sırada kafede bir şarkı çalmaya başladı.  /Şimdi açın/ Chris şokla Rose'a bakarken bu sefer o kahkahalarla gülüyordu. Chris başını masaya dayamış gülerek bekliyordu şarkının bitmesini.

"Bence tam şimdi başını kaldırmalısın." Chris başını kaldırdığı anda pastayla karşılaştı. Kaşları ondan bağımsız bir şekilde havalanırken karşısında ona gülümseyerek bakan kıza değdi gözleri. Bu Chris için çok özel bir andı. Hem de çok çok özel...

"Rose.. Ben ne diyeceğimi bilemiyorum. Bunu hiç beklemiyordum."

"Bir şey söyleme zaten. Dilek tutup mumları üfle sadece." Rose ona gülümsedi. Chris bir kere daha kalbinin teklediğini hissetti. Ya kalp krizi geçirecekti bu genç yaşında ya da karşısındaki bu güzelliğe aşık oluyordu.

"Birlikte üfleyelim." chris kalkıp Rose'un yanına oturdu. Rose başını çevirip ona bakmak gibi bir hata yaptı. Çok yakındı yüzleri. Çok çok yakın. Birbirlerinin nefeslerini içlerine çekebilecekleri kadar yakın hemde. Rose panikle hemen önüne döndü. Kalbi o kadar hızlı atıyordu ki...

Chris dileiğini dileyip Rose'a işaret verdiğinde neredeyse yanmaktan pastaya bulaşacak olan mumları üflediler. Chris sönen mumları çıkartıp garsonun getirdiği bıçakla pastayı keserek tabağa koydu. 

"Bana bu güzel günü yaşatan güzel bayan bu sizin." koca bir dilim pastayı Rose'un önüne koyduğunda gözlerinden çıkan kalpleri gördü Chris. Rose'un şu an en çok ihtiyaç duyduğu şeydi çikolata. Kalp hızlanmalarını düşen kan şekerine bağlamaya çalışıyordu kendince.

"Rose?" pastadan bir çatal almıştı ki kendisine seslenen kişiyle kalakaldı Rose. Bu sesi çok iyi tanıyordu. Rose düşündüğü kişide yanılmış olmak isteyerek başını kaldırdı.

Ama hayır 'o' tam karşısındaydı...

Ama hayır 'o' tam karşısındaydı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 26, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Şansımı SeveyimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin