Beste Koç
Daha okulun ikinci günü olmasına rağmen sabah kendimi çok yorgun hissederek kalktım. Okuldan eve döndükten sonra ister istemez Okan'dan mesaj beklemiştim. En sonunda ise dayanamayıp kendim mesaj atmıştım.
*Dün Akşam*
(19:37) Sevgilim, napıyorsun?
(20:13) Kusura bakma canım atölyedeydim. Bateri ile ilgili halletmem gereken birkaç durum vardı.
(20:13) Hmm, anladım. Sana bir şey soracağım. Sen anlatırsın diye yazmamayı düşündüm ama ben seni çıkışta Selen ile konuşurken gördüm. Konu Selen olunca biliyorsun yani merak ediyorum.
(20:14) Ya aslında ben de sana anlatmayı düşündüm ama yine sinirini bozmasını istemedim Selen'in. Yanıma geldi, senin benden sakladığın şeyler olduğunu ve beni aldattığını söyledi. Bana ispatlayacakmış falan filan. Ben de inanmadım açıkçası ve ona bağırdım. Peşimi bırakmasını filan söyledim işte. Sonra o ağlayarak gitti. Ben de atölyeye geçtim. Klasik Selen tavırları... Sen bunları kafana takma diye de söylemedim işte. Bu kadar yani.
Okan'ın yazdıklarını okurken gözyaşlarımı tutamamıştım. Selen yüzünden Okan ile ayrılmaktan çok korkuyordum.
(20:15) Ohh... Tamam ya ben de korkmuştum. Bir şey yaptı filan diye. Sen onun dediklerine sakın inanma. Ben asla ama asla seni aldatmak gibi bir şey yapmam. Benim bu okuldan gitmememin sebebi İrem ve sensin. Bu sebebi yok edecek bir şey yapmam. Beni biliyorsun zaten.
(20:15) Beste, sevgilim.SAÇMALAMA! O kızın bizi ayırmaya gücü yetemez ve ben sana herkesten daha çok güveniyorum. Bunu biliyorsun.
*Sabah*
Yataktan yine Uzay'ın üstüme atlamasıyla kalktım, kahvaltımı yaptım ve artık müdürün radarından çıktığım için okul tişörtü yerine siyah v yaka bluzumu giydim. Annem "Gel hadi seni bırakayım okula." deyip okula bıraktı. Neyse bugün de minibüsten kurtulduk.
°°°
Öğle teneffüsüne geldiğimizi İrem'in beni uyandırmasıyla anladım. 3.dersimiz tarihti ve sonraki dersler de edebiyattı. Sayısal zekam sağ olsun sözel derslerde çok güzel uyuyorum. İrem ile birlikte bahçeye indik. Bahçede otururken İrem'in, Selen'in erkek versiyonu olan Semih'e baktığını fark ettim. Ama bu bakışlar hoşlanırcasına bakışlardı. Büyük ihtimalle İrem Semih'ten hoşlanıyordu ama bunu bana söylememesine kırılmıştım açıkçası. Sonuç olarak Selen'den nefret etsem de İrem en yakın arkadaşımdı ve bana her şeyi açıklayabilecek kadar yakın olmalıydı. Biraz beklemeye karar verdim. Eğer bana söylemezse Semih'ten hoşlandığını, ben ona sorarım.
İrem'le bahçede otururken Okan'ın geldiğini gördüm. Beni görünce ona gülümsedim. Bana bir dakika dercesine işaret yaptı ve Selen'in yanına gitti. Ne konuştuklarını duymamıştım ama Selen resmen Okan'a yavşıyordu. Uzaktan onları böyle izlemek hoşuma gitmedi. Kimin hoşuna gider ki... İrem bana '' Neden bir şey yapmayıp buradan izliyorsun Beste? Kız resmen sevgiline yavşıyor orada. Ben olsam şu ana kadar dalmıştım bile. '' dedi.
Zaten kıskançlıkla izliyordum konuşmalarını, İrem böyle deyince daha da sinirlendim. Tam kalkıp yanlarına gidecekken Okan sinirli sinirli yanımıza geldi. Dışarıdan siniri belli olmuyordu ama ben anlamıştım. Ona ne olduğunu soracakken bana '' Hiçbir şey sorma Beste bana. O kız ile asla da muhattap olma. Tam bir psikopat. Saçma sapan şeyler kurmuş kafasında bana onları anlatıyor. Delireceğim vallahi. '' Ben de siniri belki azalır diye sımsıkı sarıldım. Ona sarılırken Selen'in yeni kuklası parmağıyla bizi göstererek güldü. Okan'a '' Bu niye bize bakıp mal mal sırıtıyor?'' diye sordum. O da arkasını dönüp ''Kim?'' dercesine baktı. Ben de Selen ve gerizekalı tayfasını gösterdim. Okan '' Galiba Semih'in yeni yürüdüğü kız o.'' dedi. Bunu duyan İrem bir anda bağırarak ''NE, SEMİH BİRİNE Mİ YÜRÜYOR! KİM O!''dedi. Bu tepkiye şaşırdım ve ''Noldu İrem? Neden bu kadar takıldın Semih'e?'' dedim. Suratıma donuk donuk baktı ve '' Bana ne ya Semih'ten. Kim ile sevgili olursa olsun.'' dedi. Sonra da herhalde duymayacağımızı düşünerek '' Zaten sadece benim ona olan sevgimi görmüyor.'' dedi. Okan'la ona bakakaldık. Duyduğumuzu anlayınca bize bakarak '' Çok sesli söyledim,değil mi? '' dedi. Ben de ona bakarak gülmeye başladım. Ardından Okan da İrem'in bu haline gülmeye başlayınca İrem ikimize de sinirlenip gitti.
°°°
Çıkış zili çalınca İrem bugün münazara dersine kalmayacağını söyledi ve gitti. Ben de o gittikten sonra münazara dersleri için toplandığımız okul kütüphanesine gittim. Ders başlayana kadar aklımda sadece Selen ve Okan'a dedikleri vardı. Selen'in neler yapabileceğini düşünmek bile istemiyorum. Kesinlikle onunla konuşmam gerekiyor.
Selen içeriye yanındaki o yeni kızla gelmişti. Herhalde kızı iyice kendine benzetecek. Selen, eğitmenimiz konuyu anlatırken her zamanki gibi dersi bölüp bölüp kendini ispatlamaya çalıştı. Her şeyde kendini çok üstün görüyor.
Ders bittikten sonra Selen'in yeni kızla birlikte hızlıca sınıftan çıktı. Onlara yetişmek için koşmak zorunda kaldım. Neyse ki Selen'i okul bahçesinde yakalayabildim. Yanına gidip ''Konuşmamız lazım.'' dedim. Yeni kızı işaret ederek ''Görmüyor musun? Yanımda arkadaşım var. Sonra konuşuruz. '' dedi. Gözlerimi devirerek kıza baktım ve ''Bence arkadaşın evine gidebilecek kadar yolu biliyordur. Yani süs köpeğin gibi yanında gezdirmene gerek yok.'' dedim. Kız, Selen'e bakarak '' Bence ben gideyim, sonra seninle konuşuruz.'' dedi ve Selen'e el sallayarak gitti. Daha sonra Selen'i otopark kısmına doğru çektim ve '' Artık benimle alıp veremediğin ne varsa çözmek zorundasın. Çünkü ne Okan senin sevgilin ne de ben yanlış kişiyim. Bu hikayede yanlış tek bir şey varsa o da sensin. Bu yüzden artık Okan seni seviyormuş ve sanki sevgilinmiş gibi paranoyakça davranışlarını bırak. Kendine eğlenebileceğin gerçek bir oyuncak ya da sevgili bul ve peşimizi artık bırak.'' dedim. Bana dik dik bakarak '' Ooo, Okan hemen yetiştirmiş sana konuşmalarımızı. Bunlar daha iyi günlerin, Besteciğim. Okan'ın beni seveceği ve seni yüzüstü bırakacağı günler de gelecek. Herkes senin gerçek yüzünü görecek ve burada bir dakika daha durmak istemeyeceksin. En yakınında olan herkesi kaybedeceksin. Yani şu an mutlu olabilme şansın varken kafanı bunlara yorarak zaman kaybetme. Git ve sevgilinle geçireceğin son günlerinin tadını çıkar , Besteciğim.'' dedi. Dedikleri biraz da olsa ürküttü beni. Her zamankinden daha ciddi ve net konuşmuştu. Kendinden bu kadar emin olmasına şaşırdım açıkçası. Çünkü Selen her zaman biraz gevşek bir tip olmuştu. Bu dediklerini umursamamış gibi davranarak '' Bence sen fazla Hint filmi izlemişsin. Yoksa bu psikopatlığın başka bir açıklaması olamaz. Bak eğer gerçekten ihtiyacın varsa seni Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne yatıralım. Biraz kendine gelirsin. Hem beterin beteri vardır derler. Yani senden daha kötülerin olduğunu görünce düzelirsin belki. Bunu biraz düşün.'' dedim ve arkamı dönüp yürümeye başladım. Arkamdan Selen ''Bu iş burada bitmedi. Daha çok ağlayacaksın. '' dedi.
Eve gidene kadar aklımda sadece Selen'in dedikleri vardı. Ya gerçekten bir şekilde yapmayı başarırsa? Ya bizi ayırabilirse? Eve gider gitmez bilgisayarımı açtım ve Okan'la çekindiğimiz fotoğraflara baktım. Bu anılara yenileri ekleyememekten çok korkuyorum. Benden beklenmeyecek kadar erken bir saatte uyudum. Sabah ola hayrola...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Doğan Güneş
Teen FictionHayatımız boyunca yaşayabileceğimiz en kötü tecrübelerin toplandığı bir yıl geçmişti sanki başımızdan. Her şey çok karışıktı, kafamızı toparlamaya vakit bulamadan kendimizi tekrar dağılmış buluyorduk. Ve kendimizi toparlamak için yaşadıklarımızı bir...