0.2

77 4 0
                                    

Şarkı bittiğinde banktan kalkıp parkın çıkışına yürümeye başladım. Şarkıyı açtığımdan beri yanımda olan adamın bakışları beni rahatsız etmişti. Tanıdıktır diye bakıyor olabileceğini düşünmüştüm ama etraf karanlık olduğu için yüzünü görememiştim bu yüzden oldukça tırsmama sebep olmuştu. Sokağıma 3 sokak gerideydim. Evimin olduğu sokak ve ötesi yapılan siteler ve evler sayesinde lükse kaçarken 2 sokak gerisi harabeden oluşuyordu. Varlık ve yokluk sınırı benim evimdi sanki.

Nedendir bilinmez bu eski evlerin olduğu sokağı daha çok seviyorum. Kendimi görüyormuş gibiyim. Burası  da ruhum gibi yıkık dökük bir yerdi, kalbim gibi incinmiş bir yerdi, kimsesizdi benim gibi.

Evlerde oturan insanlar sokağa sahip çıksa da kimsesizdi. Annem babam beni uzaktan idare etsede kimsesizdim.

Şanssız çocuklardan biriydim bende. İşkolik bir babaya ve sosyeteye hava atmaya çalışan, hep dizilerde karşımıza çıkan sıradan zengin bir ailenin evladıydım. Yokluğumun ve yokluklarının birşey ifade etmediğini ögrenince yanlarından ayrılmaya karar verdim. Başta inkar etmişlerdi her aile gibi ama sonra onlara bir düzenimiz olmadığını ve kendime ait yeni bir düzen kurmak istediğimi söyleyince kabul etmişlerdi.

Çalışmak için iş aradığımda babam beni yakalamıştı. Buna gerek olmadığını her ay banka hesabıma para yatırdığını söyledi. O paraya dokunmama kararı almıştım o yüzden kullanmayacağımı açık bir dille babama söylemiştim. Babam bıkkınca nefes alıp verdi ve ek olarak aylık 10 bin türk lirasını şoförüyle göndereceğini söyledi. Kabul etmediğimdeyse ayrı eve çıkamayacağımı söylemişti.

Onlar için sadece para göndererek mutlu ettikleri bir kızıydım. Seni seviyorum kızım bizi bırakma deseydi kesinllikle bu düşünce bir daha aklımdan dahi geçmezdi ama o parayla herşeyin hâllolduğunu sanıyordu.

Evimin önüne geldiğimde anahtarla kapıyı açıp içeriye girdim. Sitenin dışında olan 2 katlı evimi bile babam zorla kendisine aldırtmıştı. Bu konuda yalan söyleyemem bu evi almasına sevinmiştim. Kirayla uğraşmak zorunda kalmıyordum sayesinde.

Odamda bulunan banyoya girip üstümdeki herşeyi çıkardım ve kirli sepetime attım. Sanırım şuan için tek şey sıcak bir duştu. Duşakabinde suyu ayarladıktan sonra saçlarımı ıslattım ve şampuanla köpürtmeye başladım istemsizce ağızımdan dökülen şeyler duşumu mahvetmişti. Yine o şarkıyı söylemeye başlamıştım.

"Bir istiridyenin kıymetli incisini sakladığı gibi saklarım seni."

Merhabalar ve güle güle.

S İ G A R A  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin