Bölüm 4

104 28 2
                                    

Arkamı dönüp gelen kişiyi gördüğümde alnıma vurasım geldi.Ah,Ekin'i tamamen unutmuştum. "Ada ?! Noldu iyi misin ?" Koşar adımlarla yanıma gelirken yanaklarımdan süzülen yaşları elimin tersiyle sildim.Oldukça şaşkın görünüyordu.Ben sahnedeyken o hala uyuyor olduğu için olaylardan haberi yoktu belli ki.Büyük ihtimal yanındakiler,salondan çıktığımda onu uyandırmıştı. "Bir şey yok Ekin,yalnız kalmak istiyorum." Lafım üzerine başını iki yana sallayıp beni dinlemeyeceğini belli edercesine koluma girdi. "Seni bu halde bırakacağımı mı düşünüyorsun gerçekten ? Hadi gel,lavaboya gidelim de elini yüzünü yıka.Titriyorsun resmen." Şaşkın ve dolu gözlerle ona baktım.Benim tanıdığım Ekin'in şuan tüm azmiyle beni sorguya çekmesi gerekirdi. "Ne olduğunu sormayacak mısın ?" Gözlerini devirerek yanağımdan süzülen son damlayı usulca sildi. "Sen şu tipsiz halinden kurtul sonra başına bela olacağım merak etme.Makyaj yapmaman da kırk yılda bir işe yaradı.Pandalara benziyor olurdun yoksa şuan.Hadi yüzünü yıka da sorguma başlayayım artık." İster istemez gülümsedim.Ekin tek gerçek dostumdu.En kötü anlarımda bile yüzüme bir tebessüm yerleştirebiliyordu.

...

Teneffüs zilinin çalmasıyla,zar zor dik tutabildiğim kafamı kollarımın arasına alıp sıraya uzandım.Çok yorgun hissediyordum,bütün enerjim vakumlanmıştı sanki.Tabi bunda Ekin'in katkısı büyüktü.Kendime geldiğim an eski haline dönmüştü.-Noldu,neden öyle dedin,o ne cevap verdi- tarzı sorularla başımın etini yemişti.Birazcık güç topladığımı hissedince ayağa kalktım.Şu an tek istediğim bir an önce eve varıp yorganımla aşk yaşamaktı.

Evin önüne geldiğimde babamın arabasını görünce duraksadım. Daha saat üçe geliyordu,normal iş çıkışı bu kadar erken olmamıştı hiçbir zaman. Pek hayra alamet gözükmüyordu bu durum. Merakla gözlerimi garajdan çekip eve yöneldiğim sırada ters giden bir şeyler olduğunu çoktan anlamıştım. Tam bu sırada kapı aniden açıldı ve babam elinde bir valizle dışarı çıktı.Arkasından fırlatılan bir vazo omzunu sıyırarak onu es geçti,hemen yanımdaki duvara çarptı ve paramparça oldu.Ben daha ne olduğunu anlayamadan annemin tiz sesi kulaklarımı doldurdu. "Allah belanı versin senin,defol git burdan ! Sakın bir daha bu eve adımımı atayım deme !" Tam o sırada,babamla göz göze geldik. "Leyla,lütfen sakinleş Ada burda." Annem acıyla birleşmiş ağlamaklı bir kahkaha atarken hızla yumruğunu kapıya geçirdi.  "Noldu,yediğin haltları bilecek diye mi bu endişen ! Arabada o orospuyu öperken aklına geldi mi kızın aşağılık herif !" Sinirli ve çaresiz sesi kulaklarımı doldururken başımdan aşağı buz gibi bir su dökülmüşçesine irkildim.Üşüyordum,titriyordum.Yine de bedenimin hislerimi yansıtmasına izin vermedim.Bomboş bakan gözlerle babama döndüm.Oysa içim,demin kırılıp bin parçaya ayrılan vazodan bile daha paramparçaydı.

"Sonunda yakalanmışsın."

Söylediğim iki kelime babamda öyle ağır bir afallama yarattı ki hayatımda ilk defa gözlerinde pişmanlığı gördüm.Ama artık çok geçti,her şey için.Gülmeye başladım,ataklarımdan birini geçirmek üzereydim ve bir günde iki sinir krizi korkunç bir şeydi.Gözlerimden yaşlar boşalmaya başlamıştı hem kahkaha atıyor hem de ağlıyordum. "En azından iş üstündeyken görmemiş seni.Sevinmelisin,artık rahatça altına alabilirsin istediğini.Nasılsa artık bir eşin veya kızın yok." Delirmiş gibiydim,yüzümün morardığını hissedebiliyordum.Zaten nefes alamıyordum,durmadan konuşmaya başlamıştım.Şuan hiçbir şey umrumda değildi,tek istediğim babamı itin götüne sokmaktı.Annemin koşarak yanıma gelmesi ve babamın tüm direnmelerime rağmen beni kucağına alması hatırladığım son şeydi.

...

Gözlerimi yavaşça araladığımda beyaz bir tavanla karşılaştım.Evde olmayı beklediğim için bir an şaşırsam da olanları hatırlamam sadece birkaç saniyemi almıştı.Hafifçe doğruldum.Odada kimse yoktu.Sessizce odanın dışındaki hastane telaşını dinledim.Öksürenler,ağlayan bebekler,koşuşturan hemşirelerin adım sesleri,hıçkırıklar..Hıçkırıklar? Biraz daha dikkat kesildim.Sesin sahibi annemden başkası değildi.Kapı kulpunun yavaşça çevrildiğini görünce eski halimi aldım ve sırtımı duvara döndüm.Şuan ne annemin dağılmış halini ne de babamın suratını görmeye hazırdım.Ses çıkarmamaya özen göstererek kapıyı kapattıklarında gözlerimi yumdum.Ne konuşacaklarını merak ediyordum.Annem işin aslını tüm çıplaklığıyla bana anlatmazdı.Belki de tek fırsatım buydu. 

KUZGUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin