2. Bölüm

23 3 5
                                    

"Sonunda geldin yani hiç gelmeyeceksin sanmıştım Sude."

"Geldik işte Kızım allah allah, hadi götür beni okula da bitsin çabucak bu günde."

"Tamam be. Otobüsle mi gidelim, Taksiyle mi?"

"Farketmez Zeynep yeter ki gidelim."

"Taksi çağırıyorum o zaman."
Zeynep'le taksiye binip okulumuzun önünde indik. Zeynep benim her yaşadığım olayda yanımda olan tek arkadaşım ben ona kısacası kardeşim diyorum. O kadar çok şey yaşadım ki ailesi beni evine onun sayesinde kabul etti. Kendimi onların yanında yük gibi hissediyorum bende o yüzden küçük bir kafe de garsonluk yapıyorum ve kendi harçlığımı çıkartıyorum. Bana ezikmişim gibi davrananlara da hadlerini bildiriyorum. Ben oraya sadece yemek getir götür işlerini halletmek için gidiyorum ve bunu küçümsemek kimsenin haddine değil. Hayat beni bugünlere kadar getirdi kendi ayaklarımın üzerinde durdum. Bakalım bu okulda neler yaşayacaktım...
"Zorlu lisesi ha? Ne biçim isim o be."

"Of hadi kardeşim hadi yürü de girelim bir an önce derse."
Zeynep'i takip ettim ve tüm okulu dolaşmamız sonucunda müdürün odasına ulaştık.

"Hocam merhaba biz yeni geldik de sınıfımızı bilmiyoruz bize yardım eder misiniz?" Dedi Zeynep.

"Tabi ki seve seve yardım ederim Zeynep kızım babana selamlarımı çok çok ilet. Bu Arada sınıfınız 11-C iyi dersler çocuklar."

"Teşekkürler Salih amca babamında size çok selamı var zaten."

Adının Salih olduğunu öğrendiğim müdürün odasından çıktık ve sınıfa doğru ilerledik o sırada başıma bişey vurduğunu hissettim sert bir şeye vurmuştum kafamı kaldırıp baktığımda bir çocuk bana çarpmış sırıtıyordu. Şimdi ebeni siktim oğlum senin.

"Önüne baksana be insan var burda insan! döveyim mi lan şimdi seni ne yapayım."

"Beni mi dövcen lan asıl önüne bakmayan sen-"

Çocuğun lafını bitirmesine izin vermeden kıymetlisine vurdum çocuk acı içinde yerde kıpırdandı birde karın boşluğuna tekme geçirdim. Daha devam edecekken Zeynep araya girdi.

"Sude yeter ilk günden disipline mi gitmek istiyorsun yapma bırak ne hali varsa görsün yeterince vurdun zaten." Dedi. Hak verdim ve sınıfa girdik derse geç kalmıştık. Hoca içerde bir şeyler anlatıyordu bizi görünce gözlerini kısıp bizi süzdü. Üstümde siyah sade tişört, altımda siyah kot pantolon, ayaklarımda da siyah Nike vardı. Çantam bir tek renkliydi o da beyazdı. Çok beğenip almıştım. Zeynep'te benim tersime renkli renkli giyinmişti. Üstünde beyaz askılı, buz mavisi yırtık pantolonu, ayaklarında da siyah beyaz Adidas vardı.

"Buyurun çocuklar ne vardı sizi daha önce hiç görmedim."

"Çünkü yeni geldik mal." Diye fısıldadım. Zeynep duydu be karnımı dirseği ile vurdu.

"Evet hocam biz yeni geldik. Sınıfımızda burasıymış."
Hoca gözlerini kısarak bana baktı.
"İsimleriniz neydi?"
"Ben Sude yanımdaki de Zeynep."
Pekala boş olan yerlere oturtabilirsiniz.
Sınıfa baktığımda bir sürü yakışıklı vardı. Bir sürü çocuk bize bakıp buraya oturun buraya oturun diye bağırıyordu ki bir ses koptu. En arka sırada bir çocuk bana baktı.
"Sen buraya geliyorsun. Yanında ki de yan sıraya geçiyor" dedi. İtiraz etmedim çünkü sırada ağzına sıçacaktım çocuğun. Çocuğun yanına oturduğumda ilgilenmedim.
"Adım Barış"

"Bundan banane! Ayrıca sen kimsin de bizim nereye oturacağımıza karar veriyorsun ebeni şey yaparım bak çocuk senin!"

"Genelde tüm kızlar yanıma oturmak ister, seni pek anlayamadım bana bakman benimle oturman için sana şans veriyorum ve sen bu şansı kullanmıyorsun küçük kız." dedi sırıtarak.

"Birincisi ben seninle neden oturmak isteyim tipim değilsin. İkincisi ise ben küçük kız değilim döverim seni." dedim gerçekten sinirlerimi bozmaya başladı bu kendini beğenmiş ukala çocuk.

"Minik kız beni dövecekmiş gençler çok korkuyorum şu an." dedi hem sesini yükseltti hemde güldü. Buna dayanabileceğimi sanmıyorum. Gerçekten dövecektim çocuğu. Ayağa kalktığı gibi kıymetlisine yumruğumu geçirdim ve ardından karnına çok güzel bir tekme attım yerde acı içinde kıvranıyordu, bende son olarak eğildim ve saçlarını tutup çekiştirdim.

"Bak koçum ben acımam zamanında bana kimse acımamış bende kimseye acımam. Sıkıysa bir daha dalga geç bakayım benimle. Ha yok ben anlamadım ne demek istediğini Sudeciğim sen bana tekrar anlat demek istersen sana seve seve yardım ederim." dedim bağırarak sonra Zeynep'e döndüm. Kız şok olmuş gibi bakıyordu bana ben açıkçası böyle olacağına hiç mi hiç şaşırmadım biliyordum çünkü böyle olacağını.

"Hadi Zeynep gidiyoruz biraz daha burada kalırsak katil olacağım ben çünkü." Zeynep lafımı ikiletmeden geldi yanıma ve beraber kantine indik.

"Ben tost alacağım sen ne istersin?"

"Bana da aynısından al." Kafamı salladım ve sıraya girdim sıra bir şekilde bana geldi istediğimizi aldım ve Zeynep'in yanına ilerledim. Ama Zeynep yoktu Zeynep'i aramaya başlarken karşıma sınıfta dövdüğüm çocuk çıktı karşıma adı Barış mıydı neydi işte o mal.

"Vay vay vay bizim sınıfın erkek Fatması gelmiş. Noldu arkadaşını mı bulamadın." dedi sırıtarak.

"Naptın lan ona kesin sen bir şey yaptın ona hemen söyle!"

"Dur bir düşüneyim... Sanırım söylemeyeceğim."dedi. Sanırım ben bunu öldüreceğim ya arkadaş mal mıdır nedir anlamıyor sen görürsün şimdi ilk bir yağcılık yakayım sonra hedefi tahta gibi kullanayım.

"Arkadaşım bak lütfen söyle gerçekten özür dilerim yaptığım çok büyük hayvanlıktı özür dilerim gerçekten..." Sanırım numaramı yedi yüzü yumuşadı çünkü inşallah yemiştir lütfen yesin lütfen yesin lütfen lütfen lütfeen.

"Pekala, büyüklük bende kalsın yerini söyleyeceğim. Tartışmamıza da bir son verelim." Ahaha yemiş cidden mal

"Tamam o zaman arkadaşça bir sarılalım sonra sende bana yerini söyle olur mu?" İlk başta yüzüme bir şey düşünüyormuş gibi baksa da sevimli gülüşümü ortaya çıkarttım ve yanına gidip sarıldım. Sarılmamız bittiği sırada çok yakındık birbirimize ben bu yakınlıktan rahatsız olduğum için biraz geri gittim ama hala kıymetlisine vurabilirim.

"E hadi yerini söylesene çok korkmuştur kardeşim"

"Pekala, alt kattaki soyunma odasına kilitledim."

Yuh! hayvana bak bir de kilitlemiş. Şimdi vurmayacağım çünkü şimdi arkadaşlarını falan gönderir alırlar aman Allah korusun! Alt kata yürümeye başladım. Herkes bana tuhafmışım gibi bakıyordu. Pek takmadım soyunma odasına geldiğimde anahtarı almadığım geldi ilk başta panik yapsam da sonra aklıma tel toka geldi ben küçükken kilitli kaldığım odalardan çok kurtuldum öyle babam sağ olsun. O adamı hiç sevmedim ben sürekli annemle bana işkence çektiriyordu. Düşüncelerimi bir kenara bıraktım ve kapıyı açmaya uğraştım. Kapıyı açmayı başarınca etrafıma bakındım okula ilk geldiğimizde bana çarpan çocuğu gördüm beni mi izliyordu o! Kaşlarım çatıldı. Ama sonra aklıma Zeynep gelince vazgeçtim onunla sonra uğraşırdım. Kapıyı açıp içeri girdim. Etrafa bakındım ama kimseyi göremedim yani sadece göz gezdirdim. soyunma odasında bir kapı daha vardı oraya gidince Zeynep'in baygın olduğunu gördüm. Hemen koşturdum yanına. Yanına gitmemle kapının kapanıp kilitlenmesi bir oldu. Lanet olsun ciddi misin sen ya?

Kimseye SöylemeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin