"Gerçekten mi ya!"Yerde baygın yatan Zeynep'e baktım muhtemelen yorgun düşüp bayılmıştı. Ayrıca burası kullanılmayan soyunma odalarından biriydi. Ayağa kalktım ve kapıyı açmayı denedim. Açılmıyordu lanet olası şey, ağlayarak yere uzandım bağırdım ama kimse duymadı içim geçmiş uyuyakalmışım. Uyandığımda akşam gibiydi ne kadardır burdaydım Zeynep'in ailesi çok merak etmiştir hemde çok, tekrar ağlamaya başladım çünkü beni böyle düşünen biri olmadı aslında var o da Zeynep ama ben biyolojik ailem tarafından merak edilmek istiyordum. Odayı garip bir koku sardı kalktım kapıyı yumrukladım bağırdım belki açarlar diye kimse duymadı tabi ki. Bir anda başım döndü kendimi yerde buldum her yer bir anda karardı. Uyandığımda kendimi sanki günlerdir burda yatıyormuş gibi hissettim hemen kalkıp aynanın karşısına geçtim. Gözlerim uyumaktan o kadar çok şişmiş ki berbat görünüyordum. Aklıma kapıyı açabildiğim zaman geldi yerde paramana ya da tel aramaya başladım. Soyunma odasında bulamadım. Hemen banyonun olduğu yere gittim. Orada da aradım ama bulamadım sonra aklıma Zeynep'in bugün okul için taktığı paramana geldi. Yanına gittim ve diz çöktüm kafasında bulduğum paramana ile olduğum yerde zafer dansı yaptım. sonra kendime gelmem için başımı bir kaç kez salladım ne yapıyordum ben böyle kardeşim baygındı ve kapı üstümüze kilitlenmişti bu iş kesin Barış salağının altından çıkıyordu. Kapıya doğru ilerledim paramanayla bir kaç uğraş sonucu açmayı başardım. Eskiden de kilitli kapıyı açma konusunda iyiydim. Annem, babam geldiği zaman beni dövmesin diye kilitlerdi kapıyı ama ben sürekli kapıyı açıp annemi dövülmekten kurtarırdım ama sonucunda ben dayak yerdim. Zeynep'i de annemi kaybettiğim gibi kaybedemezdim o benim tek ailemdi. Kapıyı açmayı başarmıştım demek ki eski yeteneklerim hala beni yalnız bırakmamıştı. Zeynep'in yanına koştum bir kolunu boynuma doladım ve elimle elimi birleştirdim böylece elimden kaymayacaktı. Boşta kalan elimle de ince belini tuttum. Hızlı adımlarla soyunma odasından çıkardım ama beni zorlayacak bir şey vardı. Merdivenler. Çıkarken zorlandım ama kardeşimi yine de çıkartmayı başardım. Zeynep'i bir koltukta oturttum ve soğuk suyu almaya gittim herkes derste olduğu için bu çokta sorun olmamıştı. Zeynep'in yanına gittiğimde soğuk suyu seri bir şekilde açtım ve yüzüne döktüm. Sıçrayarak uyandı. Çok şükür hiçbir şeyi yoktu. Derin bir oh çektim.
"N-noldu b-bana b-böyle.."
"Konuşma, yorma kendini kardeşim. Hadi gel gidelim okuldan ben çantalarımızı alıp geliyorum." Başıyla beni onayladı. Ayağı kalktım ve sınıfa ilerledim. Sınıfa girdim hoca beni görünce duraksadı ama ben duraksamadım Zeynep'in sırasına ilerlemeye başladım. Barış'a kısa bir süreliğine baktım. Endişelenmiş gibi gözüküyordu. Zeynep'in çantasını aldım ilk, kendi sırama ilerlerken Barış'a baktım bana bakıyordu. Neden bana anlamadığım bir şekilde bakıyordu. Sanki cinayet işledim amına koyayım. Çantamı aldım gidecekken bileğimden tuttu ve sıraya oturmamı sağladı.
"Nerdeydin!" dedi bana sesi endişeli çıkmıştı.
"Pardonda bu seni hiç alakadar etmez. Gidiyorum okuldan muradına erdin beni ve kardeşimi odaya kilitlerken baya gördüm benden bu kadar nefret ettiğini. İstediğin oldu işte şimdi rahatla götünü yaya yaya otur tamam mı?" dedim sinirle bende hatta sesim biraz yüksek çıkmış olacak ki herkes bize baktı. Biraz utansamda belli etmedim.
"Ne dedin sen ne dedin Sude, biri sizi mi kilitledi odaya!"
"Ne o şimdi de kimseye küçük düşmemek için yapmadığını mı iddia edeceksin!"
Gerginleşmiş gibi gözüküyordu ki bağırarak
"Bak Sude sınırlarımı zorluyorsun ben sizi odaya falan kilitlemedim veya kilitlettirmedim bunu o küçük beynine soksan iyi olacak! Şimdi benimle geliyorsun kamera kayıtlarından bakıp buluyoruz! İtiraz istemiyorum!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kimseye Söyleme
Teen FictionOkuluna 3 yıl ara veren Sude yeni okuluna kayıt yaptırmıştır. Sude çok zor bir hayat geçirmiştir ve tüm bu olumsuzluklar onu diğer insanları umursamaz yapmıştır. Ancak hayatına girecek olan Barış Sude'yi nasıl etkileyecek...