V

296 116 417
                                    

   Şiddetli bir baş ağrısıyla uyandı Clara. Eliyle başını tutarak yataktan doğruldu. Koluna serum takılıydı. Etrafa daha dikkatli bakınca hastanede olduğunu anladı. Ne olduğu kafasında bulanıktı. neden hastanede olduğunu da bilmiyordu, kendisini gayet iyi hissediyordu. Yatağından inip serum torbasını diğer eline aldı ve "Anne!" diye bağırdı. Ağır ağır yürüyerek kapıya gitti. Kapı aniden açılınca gerilemek zorunda kalmıştı. Annesi, elinde meyve suyu ve kekle gelmişti. Kızını görünce "Uyanmışsın." diyerek hassas bir şekilde sarıldı. "Neden yatağında değilsin tatlım?" dedi kızının elini ellerinin arasına alarak. "Neden buradayız anne?" diye sordu Clara merakla. "Bizi çok endişelendirdin," diye karşılık verdi annesi. "Saçını evde kesmek yerine bana söyleseydin seni bir kuaföre götürebilirdim. Yine de saçların çok güzel olmuş, benim biricik kızım Clara'ya da bu yakışırdı."

"Ne dediğini anlamıyorum." dedi Clara şaşkınlıkla ve ellerini saçlarına götürdü. Asla kestirmek istemediği gibiydi. Uzun saçları artık yoktu ve bunu kendisi mi yapmıştı? Kendi isteğiyle mi? "Saçlarımı kestiğim için mi hastanedeyiz?" diye sordu olanlara anlam vererek. "Kendini kaybedip bayılmış olmalısın. Eve geldiğimizde banyoda öylece yatıyordun. Saçların arasındaydın ve elinde makas tutuyordun. Seni ne kadar çabaladıysak da uyandıramadık, bu yüzden hemen arabaya atladık ve soluğu hastanede aldık." dedi annesi. "Tekrar söylüyorum: Eğer herhangi bir sorun yaşıyorsan benimle paylaşmaya çekinmemelisin. Bana karşı dürüst ol, saçlarını kesmenin özel bir sebebi mi vardı?"

   Clara cevap vermedi. Saçlarını kestiğini hatırlamıyorsa bunu neden yaptığını hatırlıyor olması biraz absürt kaçardı. Yine de bunu neden yaptığını biliyor gibiydi ve bunu annesine  söylememek konusunda ısrarcıydı. Bunu fark eden annesi üstelemek istemedi ve kızının serumunu tutup yatağına yatırdı. "Birazdan hemşire gelip seninle biraz konuşacak. Sorduğu sorulara dürüstçe cevap ver ve senden bir şey isterse itiraz etmeden yap lütfen, seni seviyorum." dedi annesi ve kızının yanından ayrıldı. Clara, annesi odadan çıkarken "Benden ne isteyecek ki?" diye sorsa da annesi cevap vermemişti.

   Clara yatağında "Ah, harika!" diye hayıflanırken kapı tıklatıldı. Hemşire gelmiş olmalıydı. "Girin lütfen!" dedi kız ve kapı açıldı. Kadın; otuzlu yaşlarında, kumral saçlı ve sevecen bir kadına benziyordu. İşine düşkün olduğu, göz altlarındaki morluklardan belli oluyordu ve daha genç olmasına rağmen yüzünde kırışıklıklar çıkmış gibi görünüyordu. Yine de bu, onun samimi çehresinden gram bir şey eksiltmiyordu ve onu daha da tatlı bir kadın gibi gösteriyordu.

"Ah, merhaba Clara... Wayne idi, değil mi?" dedi kadın ve kapıyı kapattı. Clara başıyla onayladı. "Kendini nasıl hissediyorsun?" diye sordu kadın sevecen bir tavırla. "Berbat." kelimesiyle yetindi Clara. "Ve bu da benim neden burada olduğumun sebebi," diye karşılık verdi kadın önlüğünün cebinden bir not defteri ve kağıt çıkartarak. "Sana birkaç soru soracağım ve senin de bunları cevaplaman gerekiyor."

"Ben de size bir soru sorabilir miyim?" dedi Clara. Kadın olumlu anlamda başını sallayınca "Neden benimle hemşirelerin küçük çocuklarla konuştuğu gibi konuşuyorsunuz?" diye aniden sordu. Kadın gülümseyerek "Hasta dosyana baktım ve on altı yaşında bir kız olduğunu gördüm. Eğer artık çocuk olmadığını savunacaksan henüz reşit olmadığını hatırlatırım küçük hanım. Ah, bu tavırların bana annenin gençlik yıllarını hatırlatıyor. Aynı senin gibi asiydi." dedi.

"Annemin gençlik yılları mı? Annemi tanıyor musunuz?" diye sordu Clara şaşkınlıkla. "Annenin lise arkadaşıyım. Yıllar sonra onunla burada karşılaşacağım hiç aklıma gelmezdi - yine de bu şekilde bir karşılaşma olmamasını yeğlerdim. Ve inan bana, eğer annenle sağlam bir geçmişimiz olmasaydı şu an burada seninle oturuyor olmayı kesinlikle kabul etmezdim. Ama sen Grace Johnson'ın - ya da Grace Wayne, her neyse - kızısın ve senin için elimden gelen her şeyi yapmaya hazırım. Muayene için alacağım küçük miktarda para karşılığında her şeyi yapmaya daha da hazır olacağımın iddiasına girebilirim." dedi kadın heyecanla ve konuşmasının sonunda şaka yaptığını belli edecek şekilde güldü.

Kafamın İçindeki ŞeytanlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin