1- Note

62 3 0
                                    

hey multi eva

iyi okumalar

-

Okulda olmak normal de sıkılırız değil mi? Ama ben kulüpte çok eğleniyorum. Ne mi yapıyorum? Amigoluk. Evet tek sevdiğim tarafı. Okulda popüler olup ama kimseyle konuşmayan bir insanım aslında. Anlayacağınız kimse ile ilgilenmiyorum. En yakın arkadaşım Anna ile takılıyorduk. Kulübün kaptanı - kurucusu artık ne derseniz o sayılırdım. Şu da sizin sinirinizi bozmuyor mu? İnsanların iki yüzlü olması. Yalan söylenmesi ayrı doğru olmasa da devam etmesi. Onun için insanlardan uzak kalıyorum. Ama onların düşündüğü çok farklı oluyor.  "Eva artık gel de başlayalım." dedi Anna. Elimle bir dakika işareti yaptım. Basket takımı seçmeleri de vardı. Açıkçası merak da ediyordum. Basketbol kaptanı Lucas 'dan biraz hoşlanıyor olabilirim. "Siz başlayın ben bir şeye bakıp geliyorum." dedim cevap beklemeden. Aşağı indim. Koç ile orada oturuyorlardı. 

"Hey" diye seslendim. Daha başlamamışlardı. "Hey, selam güzellik. Nasılsın?" dedi. Güzel miyim? "İyiyim, sen?" dedim. Belli miydi çok heyecanlı olduğum? Aman lütfen anlasın çünkü hiç bir şey olduğu yoktu. "İyi tatlım." dedi ve saçıma dokundu! Saçıma. Sanırım yüzüm gülümsemekten kasıldı ve kaldı. "Sonra bir şeyler-" gülerek lafımı böldü. "Takılmak mı istiyorsun? Benimle?" komik olan neydi ki ? "Şey evet. Neden olmasın?" dedim çekinmiştim bu sefer. Hatta olduğum yere sindim bile diyebilirim. Zaten boyum kısaydı. O ise deve gibi.

"Şu tarafa bakar mısın bi?" baktığımda ne demek istediğini hala anlamamıştım. "Soru değildi tatlım. Yani burada bir sürü kız var. Neden sen?" dedi. Nasıl yani ciddi mi bu çocuk? Ama benim hoşlandığım çocuk bu olamaz. "Baksana Lucascık değmezsin. Kendini fazla yukarlarda görüyorsun-" araya girdi. "Öyle değil mi zaten? Bak." eliyle aramızda ki mesafeyi göstererek. Ayrıca zeka seviyesi de düşükmüş. "Komik değilsin. Olabilir, kısayım ama boy şakasını da sevmem. Götünü aşağı indirdiğinde haberim olsun. Pek sanmıyorum ama.." sinirlendim. "Ayrıca bunu da evde bırakma ki başka tarafınla da anlama." dedim elimle kafasına dokunurken. 

Koşarak yukarı çıktım. Bu nasıl bir aptaldı da sevdim? Tam bir aşağılık. Arkada ki merdevinlere oturudum. "Kesinlikle herkese söyleyecek." dedim kendi kendime. "Haklısın." Bu da kimin sesi? "Sende kimsin?"  dedim kalkarken. "Shawn.. Shawn Mendes. Ve sende Eva." dedi. Vay canına beni tanıyordu ama ben onu tanımıyordum. Dediğim gibi çoğu kişi ile takılmadığım için. "Neden buradasın sen?" gayet mantıklı bir soruydu bence. "Sizi konuşurken gördüm. Biraz kötüydü. O çocuktan bende hoşlanmam. Biz müzik kulübündekilerle sürekli alay eder. A ama bak. Geçen dönem onu dövmüştüm. Belki sevinirsin." dedi gülerken. Bu beni de güldürmüştü.

"Sonuncusu güzeldi. Ama bir konuşmayı izlemek hoş bir davranış değil, Mendes." biraz oynayalım bakalım şarkıcı çocuk. "Üzgünüm senin kibirli biri olduğunu bilmeliydim." dedi arkasını dönerek. Baksanıza işte herkeste bu saçma düşünceden var. "Ne? Dur. Neden böyle düşünüyorsun?" arkasından koştum. "Herkes böyle düşünüyor." dedi açıkça. Ama öyle değildi. "Tanımadan yargılıyorsunuz yani?" dedim bu sefer ilk ben güldüm. "Seni tanımak mı? Kimseyle konuşmuyorsun. Ondan olabilir mi?" dedi. "Bak bu da doğru ama insanlarla iletişim kurmayı sevmiyorum sadece." dedim. "O zaman gel ve gidelim. Hem de tanışmış oluruz." güzel bir öneri. Hayır diyemezdim. "Tabii." Ve birlikte yukarı çıktık.

-

"Alında konuşunca baya eğlencelisin. Yani keşke önceden tanışsaydık Shawn." dedim. Cidden onu sevdim. Konuşması baya iyiydi ve moralimi düzeltiyordu. "Buna sevindim Eva" dedi ve tebessüm etti. "Şu kek olayını anlamadım ama. Çok mu seviyorsun?" dedim. "O muffin." dedi yalandan bir sinirle. "A özür dilerim. Sana alabilirim? Ne dersin" dedim. Sanırım onunla takılmak istiyorum.  "Buna asla hayır demem."  birlikte gülüşürken arkadan sinirli gelen Annayı gördüm. Aman tanrım ders! "Anna?" dedim. "Sen neden burdasın? Bu kim? Neden Provaya gelmedin?" shawn hemen ordan atladı. "Sakin olun. Bu benim hatam olabilir. Konuşmaya tuttum. " ve bende unuttum.  "Anna hatırlamam gerekti üzgünüm."  hemen kalktım ve onunun yanına ilerledim. "Ve Shawn görüşürüz." dedim.  Hızla oradan ayrıldık. "Sinirimin sebebi bu değil. Lucas." onun adını duyunca durakladım. Bahçenin ortasındaydık. "Lucas mı? neden?" dedim. 

"Çünkü saçma şeyler söylüyor." tam da ondan beklenecek bir hareket. "Harika."   "Senin ondan hoşlandığını söylemiş. Tamam bunu biliyorum ama o nasıl- Tanrım söyledin değil mi? Aferin Eva." En azından denedim değil mi? " Bunu konuşmak istemiyorum. İstediklerini söyleyebilirler." dedim okula doğru girerken.  "Dolabıma ve sonra da eve. Erken çıkıyorum." dedim. Lütfen hemen bitsin bu gün. Dolabıma doğru ilerledim. Gerçekten koridordan geçerken adım yankılanıyor gibi hissediyor hatta ve hatta duyuyordum. Aptallar. Çantamı alıp gitmek istiyorum bir an önce. 

"Hey tamam eve geçince haber ver." dedi anna. Başımla onayladığımda gitti. Dolabı açıp içindeki çantamı alıyordum. Alırken küçük sarı bir not kağıdı düştü. Bir şey yazdığımı hatırlamıyorum. Eğilip aldım. Baktığımda ise aynen şöyle yazıyordu

"Kötü bir gün değil mi? Ama seni gördüğüm için daha iyi olmalıyım. Umarım sende iyi olursun.

Sevgilerimle"

Daha saçma bir şey olabilir mi demiştim sanırım? Olabiliyormuş. Etrafıma bakındığımda kimseyi göremedim. Notu yırtıp yere attım. Şaka kaldıracak durumda değildim. Zaten telefonuma yeterince aptal mesaj geliyordu. En iyisi eve gitmekti. Çantayı alıp dolabı kapattım. Biraz dinlenmek istiyorum. Ya da mümkünse hep dinlenmek.





Merhaba merhaba merhaba. Nasılsınız?

Yeni fanfic alarmı! Umarım beğenirsiniz. Oy ve görüşlerinizi belirtin lütfen.Benim için önemli. Desteğinizi bekliyorum. Yazım hataları varsa üzgünüm. Kısa oldu biliyorum. Ama daha güzelleri gelecek.

öptüm.

xo

kid in love : s.mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin