8 - family dinner?

20 3 0
                                    

Medya Eva, yemekten.

İyi okumalar.

-

Tüm gün çekim yapmıştık. Çok yorulmuştum. Ve Lucas yanımdan bir saniye bile ayrılmamıştı. Biraz abartı tabii ama gerçekten gitmedi yanımdan. Ne oldu bu çocuğa birden? Gerçekten aşık gibi davranıyordu. Öyle olamaz değil mi? Bu garip olurdu. Dünden bugüne fazla hızlı gidiyorduk. Her neyse. Bu aralar kendimle fazla ilgilenemiyordum. Çekim yapmak iyi geliyordu. Hayalim olan  bir şeydi. Umarım daha da iyi olurum. 

Ertesi gün okul için hazırlanıp kahvaltımı yapamadan çıktım. Her zamanki gibi.. Erken bir saatte dersim vardı. Sonrasında daha boştu günüm. Aslında Lucas onlara davet etti ama oraya gitmek istemedim. Ama çok fazla ısrar ettiği için gitmek zorunda kaldım. Yani çıkış işin ona söz vermiş bulundum. Kafamdaki düşünceler son verip dersime odaklandım.

Herkes dersten çıkınca bende kendimi dışarı attım. Lucas kapıda beni bekliyordu. "Burada ne yapıyorsun?" dediğimde elimi tuttu. "Seni bekledim. Bizimkiler kafeteryada. Gidelim sana bir şeyler alalım. Yemediğini biliyorum."  dedi gülümseyerek. "Tamam, çok aç değilim ama-" 

Yanağımdan öptü. "Hadi." elimden tuttu ve aşağı indik. Çantam kolumda aşağı indik. Keşke dolaba bıraksaydım. Bugün fazla defter getirmişim. "Uu kumrular da buradaymış." kafeteryaya girince bizi tanıdık yüzler karşıladı. Lucas'ın 3 tane arkadaşı ve Shawn, Anna ve yanlarında tanımadığım bir kız. Galiba Arkadaşlarından birinin kız arkadaşıydı. Baya yakındılar. Ben sessizce selam derken Lucas farklı bir giriş yaptı. "Bebeğimin işleri yoğun bu aralar. Ee haliyle benimde." oturdu ve beni yanına çekti. 

"Çok tatlısınız." dedi tanımadığım kız kibarca. "Teşekkürler." dedim ve önüme döndüm. Lucas yanımdan kısa bir süre için ayrılıp bana yiyecek bir şeyler getirdi. Hatta kendi elleri ile yedirmeye bile çalıştı. Biraz dalga geçildi ama elinden aldım. Ama Shawn ben oturduğumdan beri hiç konuşmadı. Yorum yapmadı ve gülmedi. Göz temasında bile bulunmadık. Benden bu kadar mı rahatsız oldu acaba? "Sıkıldıysan kalkalım?" Lucas'ın sorduğu soru ile ona döndüm. Anna konuştu. "Ben de geleyim?" ayaklanmaya kalkınca konuştum.

"Gerek yok An. Şey, benim eşyalarımı bırakmam lazım. Bırakıp geleyim. Siz devam edin. " Başıyla onayladı. Çantamı alıp kafeteryadan çıktım. Benimle birlikte Biri daha kalktı ama görmedim. Biri bana çarpıp geçince çantam yere düştü. Haliyle içindekiler de. Arkasından baktım ama kim olduğu anlaşılmıyordu. Oflayarak çantamı topladım. İçinde o kağıttan gördüm. Alıp çantama attım. Şimdi ne yeri ne zamanıydı. Sınıfların olduğu kata ilerledim tekrar. Dolabımı bulup kilidi açtım. İçine çantamdaki bazı kitapları attım. Geri kapatırken Shawn'i gördüm gibi oldum. Sanki buraya bakıyordu. Neyse. Notu da hemen okuyup tamam gerekti. Lucas geçen ki gibi öğrensin istemem. Kağıdı alıp okumaya başladım. 

'Sevgili Tatlı Eva;

Bugünlerde çok düşüncelisin. Bugün de seni gördüm. Her gün olduğu gibi. Ve mutsuz olduğunu görüyorum. Sen de biliyorsun. Nedeni Lucas.. Ama kabul etmek zorunda değilsin.Her ne kadar farkında olsan da.. Umarım bir gün anlarsın. Ve o zaman geç olmaz. '

Bu her kimse beni sınıyordu resmen. Kağıdı yırtıp çöpe attım. Geri kafeteryaya indiğimde kimse kalmamıştı. Lucas'a kısa bir mesaj atıp derse gireceğimi yazdım.  Öyle de yaptım.

-

Akşam için gerçekten gergindim. Ailesi de olacak ve sanki iş ilerlemiş tanışıyormuşuz gibi oldu. Bu garip bir histi. Eve gelince saçıma hiç dokunmadım. Üstüme siyah-beyaz çizgili kazağımı giydim. Altına ise kısa olmayan siyah bir etek giydim. Bence oldu. İlk defa tanışacağım için temiz bir görüntüydü. Hazır olduğuma ve yola çıkacağıma dair Lucas'a mesaj attım. Telefonumdan taksi çağırıp bekledim Gelincede Lucas'ın attığı konuma doğru ilerledim. 

kid in love : s.mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin