Merhaba arkadaşlar,Yorumlarınızı ve beğenilerinizi bekliyorum :)
Leyla,akşamın yorgunluğuyla eve dönüyordur.Taksimde yürürken,etrafından geçen insanları izler. Kim bilir insanların ne dertleri vardır.Sadece bu hayatta kendisi mutsuz değildir herhalde.Kafasından bu düşünceler geçerken dükkanlardan gelen müzik sesleri bir anda düşüncelerini böler.Kafasını eski bir lokumcu olan dükkana çevirir.İnsanlar içeride çeşit çeşit lokumların tadına bakarak alıyordur.Müzik sesini dinler.İçleri yakarcasına bir keman sesi, taksim sokaklarından salına salına geliyordur adeta.Ruhuna işlemiştir.Kendi ayrı bir zamanda gibidir.Bir iki adım atıp ilerlerken,kemanın sarhoşluğunu yaşarken,iki sevgilinin kavgasıyla rüyasından uyanır.Kız salaş bir pantolon giymiş,üzerinde askılı bir bluz,sırtında gitarla durmuş,Çocuğa yüzünü çevirmiştir.Saçları öylesine acelece toplanmış gibidir.Gözlerine çektiği siyah göz kalemi yanaklarından akmış.Belli ki ağlamış.Sevgilisi karşısında öylece duruyordur,Sanki ruhu yokmuş,bir heykel gibi bakıyordur .Kızın aksine daha resmi bir kıyafet giymiş,kumaş pantolon üzerindeki mavi gömleğin üst üç düğmesi açılmış.Belli ki bunalmış,Elinde iş çantası öylece duruyor.Sadece kız konuşuyor,bağırıyor,o dinliyordur.Leyla kendi kendine bir hikaye kurar,demek ki aşkta hep kavga var.Sadece üzülen kırılan ben değilim.Bence bu adam bu kıza bir hata işlemiş, yoksa kız bu kadar içten ağlaya ağlaya niye anlatsın.Bir an kendi derdini unutur.Yanlarından usulca geçer.Gerçi onların ne taksimdeki insanları,ne de Leylayı görecek halleri yoktur.Kendi kalbini dinleye dinleye insanların arasından geçer gider.Apartmana geldiğinde sokaktaki çocukların gülüşme seslerini,koşmalarını izler.Çocukluğunu düşünür.İnsan çocukken daha bir mutludur sanki. Keşke çocukluğuma dönebilsem diye düşünürken,merdivenleri ağır ağır çıkar,Üzerinde binlerce ton ağırlık varmış gibidir.Anahtarla kapıyı açmaya çalışırken,kahrolası o deliği bir türlü tutturamıyordur,birden karşı evin kapısı açılır. Kapı komşusu Füsun gülümseyerek açar. Füsun,kendisiyle aynı yaşta,üniversiteyi bırakmış,gönlünün istediği gibi yaşayan,ailesinin dizginleyemediği biridir.Kıvırcık saçlı,uzun boylu,renkli gözlüdür.Leyla ile göz göze gelirler.Leyla,Füsun'un üzerindeki dekolteli mavi elbiseyi fark eder,güzel giyinmiş makyaj yapmış,bir yere mi gidiyor diye düşünür,o arada içeriden Burak çıkar,Leyla Burak'ı ilk defa görüyordur.Uzun boylu,esmer ,yakışıklı ne hoş bir çocuktur .
FÜSUN-Selam canım nasılsın
LEYLA-İyiyim sen nasılsın?
FÜSUN-İyiyim ,arkadaşım Burak geldi de bilgisayarımda sorun vardı.Ona baktı sağ olsun
Leyla gözleriyle Burak ile selamlaşır.Burak hızlı hızlı adımlarla merdivenlerden iner.Leyla içinden düşünür.Bende buna inanayım o yüzden bu kadar güzel olmuşsun bugün.Bozuntuya vermeden gülümser
LEYLA-İyi yapmışsın.Bende yorgunum dinleneceğim,İyi akşamlar
FÜSUN-İyi akşamlar
Kapılar kapanır.Leyla,içeri girer.Çantasını gelişi güzel fırlatır atar.Odasına girer.Yatağına geçer.ağlar,kendi kendine söylenir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HACKER
Historia CortaBir Hacker size aşık olsa ve hayatınızla ilgili bilmediğiniz birçok şeyi yüzünüze çarpsa ve onun kim olduğunu bir türlü bulamayıp,sürekli arasanız nasıl olurdu?