aşık olmak

402 27 50
                                    

Eleven'dan: Bunu söyledikten sonra gücümle kapıyı açıp tuvalete koştuğumu tahin edebildiniz değil mi?

Çünkü orada bir dakika daha dursaydım öleceğimi biliyordum.Acaba daha önce hiç birini bana birşey verdiği için o şey,en sevdiğim şeyim olmuş muydu?


Eski anılarımın olduğu defteri kapatalı uzun zaman oluyordu.Ve şimdi yeni beyaz sayfaları olan bir deftere sahiptim.Yeni ve güzel anılar yazmak için hazır bir deftere.Aklıma gelen şeyi uygulamak için kahvaltıyı beklemem gerekiyordu.Ve sıcak,aile üyelerinin bir arada olduğu güzel kahvaltı,Mike sayesinde ben ve Will için daha da güzel olmuştu.

***

Kahvaltı bittiğinde Will'in odasına koştum,ve o da tam odasından çıkacağı sırada onu içeri doğru itmiş ve onun üstüne düşmüştüm.Hemen toparlanıp konuyu açıkladım.

''Will,bana yardım etmen gerekiyor!''

''Hayır El,kesinlikle bulaşıkları ben yıkamayacağım.''

''Ne bulaşığı?,konu Mike.''

''Mike mı?,ona ne yapmamı istiyorsun?''

''Şeyy...Onunla güzel bir lokantada,yemek yemek istiyorum desem?''

''Aaa,anladım senii.Neden onunla denizde acıkana kadar vakit geçirdikten sonra,onu deniz kenarındaki dondurmacıya götür mü yorsun?,hem oranın dondurmaları çok iyi bilirsin,ayrıca waffle da yapıyorlar.''

''Waow,saol,bir de ne ara buradaki restorantlar hakkında bilgin oldu?''

''Ben Bilge Will'im.Değil mi?''

''Saol Bilge Will!''

''Rica ederim Büyücü...''Dediğine gülerek odasından çıktım ve odama koştum. Mike yarın  gidiyordu ve bu gün bizim için oldukça önemli ve unutulmaz olmalıydı.Fakat,çıkma teklifini ilk kim yapardı ki?...

Mike'tan: Kahvaltı bitince Bayan Byers'a teşekkür ederek Will'in odasına çıktım.Ve Will tam odasından çıkacağı sırada onunla içeri yuvarlandık.Biraz sinir ve şaşkınlıkla bana baktı.

''Yeter ama!''Dedi ilk başta,ondan sonra kalkmam için elini uzattı.Ve benden elini tutup kalktım.

''Will,bana yardım et!''

''Ne hakkında?''

''Yarın gidiyorum ve daha El ile hiç çıkmadık,evet yani öpüştük falan ama bir randevuyu da hak eden muhteşem bir kız o.''Bana gülmesini zor tutarak baktı ve

''Ve sende tavsiye için abisine geliyrsun öyle mi Mike?''Dedi.

''Hayır,yani evet,ama sen teknik olarak aynı zamanda arkadaşımsın değil mi?,yani-yani bir sorun olmaz?''

''Mike,rahatla.''

''Evet,tamam!''

''Hey,onunla denizde biraz yürüdükten sonra neden onu deniz kenarında ki dondurmacıya götür müyorsun?,oranın dondurmaları çok iyi!''

''Aa,evet.Saol dostum!''

''Ve Mike...''

''Evet?''

''Şık giyinmeyi unutma!''

''Ah,elbette!''

''Tamam şimdi git.''

''Anlaştık.''Diyerek çıktığımda içeride bir kahkaha sesi duydum fakat neye güldüğü hakkında hiçbir fikrim yoktu...

Odama gidip,yanımda getirdiğim en güzel kıyafeti bulmak için derin bir arayışa girdim...

***

Will'den;Mutfakta annem ile konuşarak çizim yapıyordum.Ve sonra Mike ile Eleven'ın çok şık bir şekilde aşağıya indiklerini gördüm.Fakat ikisinin de yüzü kıpkırmızı ve hareketleri de çok utançlardı.Bize el sallayıp geri gelcekleri saatleri söylediklerinde,ve hemen sonra evden çıktıklarında,evde yankılanan büyük bir kahkaha attım.

''Çok komikler.''Dedim.

''Evet,ama şirinler.''Dedi annem.

''Yüzlerinin rengini gördün mü?''Dediğimde ise ikimiz de kahkahalarla gülüyorduk.

***

Eleven'dan; Mike aklımda tasarlamış olduğum her şeyi yapıyordu,acaba zihnimi okumuş olma ihtimali ne kadardı?

En sonunda deniz kenarında yaptığımız tatlı yürüyüşten sonra Scoops AHoy'a gelebilmiştik.İkimizde olabildiğince nazik davranarak bize gösterilen masaya oturduk.Ve ikimiz degarsonlara ayrı ayrı,ama aynı siparişi vermiştik,çünkü sipariş ettiğimiz menüler geldiğinde utangaçlığımızı biraz kırabilmiş ve birbirimize bakıp gülebilmiştik.Havadaki güzelip aşk kokusu ile yemeğimizi yedik ve biraz sohbet ettik.

Güneş batıp akşam olduğunda saat yavaş yava 8.30'u göstermeye başladı.Biz de eve yürümeye başlamıştık fakat hava,biz yemek yerken yağmur yağdığı için soğuktu.Ve ben çok üşüyordum.


''El,sen çok üşüdün.''Diyerek Mike ceketini çıkardı ve bana giydirerek düğmelerimi ilikledi.Utançtan yerin 10 kat altına geçmiş gibiydim.

''Ama sen de üşüyebilirsin.Lütfen al.''Dediğimde ise bana teşekkür dolu gözlerle bakmaya başladı.

''Ben,sen varken üşümem,üşüyemem ki.Sen...her zaman sıcaksın El.''

''Mike,eğer bugün kalp krizi geçirmemi istemiyorsan lütfen ama lütfen rica ediyorum sus.''

''Peki..Susuyorum.Seninle anlaşmak için kelimler sadece vesile,fakat bazen bakışlar daha çok şey anlatır.''

''Mike,seni seviyorum.Gerçekten,senin sayende gerçek sevgiyi öğrendim...''

Birbirimize tutku ile sarlıp öpüştüğümüzde ise yeni yağmur damlaları gökyüzüne inmeye başlamıştı...Fakat bu asla son vedamız olmamalıydı.


***BÖLÜM SONU***

UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR,YORUMLARINIZI BEKLİYORUM,HOŞÇAKALIN.

Kalp Ritmi~Only Mileven~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin