I'm here for you..

171 16 72
                                    

Eleven'dan;
(Aynı gün ve aynı saat)
Şuan sadece bakışıyor olsak bile kalbim onun için deste deste şiir yazmaya başlamıştı. Ve zaman çok hızlı geçmişti. Zaten yıllar hiçbir zaman yavaş olmamıştı,en kırıcı ayrılıklar ve en yapıcı mutluluklar bile zamanı durdurmuyordu. Ama zaman bazen zaman,göreceliydi. Aynı duygularımız gibi...
19 yaşıma birkaç ay önce güzel bir doğum günü ile girsem de en mutlu olduğum yer Mike'ın sıcak kolları arasında edindiğim yerdi.
Ve bazen gerçekten,onun bana ne zaman evlenme teklifi yapacağını merak ediyordum.

Öte yandan Jonathan ve Nancy bu hafta içinde sözleneceklerdi. Ve bu beni nedense çok mutlu hissettiriyordu. Aynı şekilde Will'de böyle hissediyordu. Düşünürken kızarmıştım. Mike'ın gözleri kırmızı yanaklarıma kaymıştı ve heyecanımı anlamıştı.
"El,benimle evlenmek ister miydin?" Dedi,düşüncelerimi okumuş gibi. Gözlerimi gözlerinde bir süre gezdirdim ve başımı salladım.
"Eğer çocuklarımız olursa,isimlerini Jane ve Jim koyalım." Dedim. Finn doktor olmak için çok sıkı çalışıyordu ve ben ise çoktan bir meslek sahibi olmuştum. Bir yazar. Küçükken tuttuğum günlükler bun konuda bana çok yardımcı oluyordu ve Mike bu işte beni her zaman desteklerdi.

"Senin gibi bir yazara dünyanın ihtiyacı var." Demişti. Ve yaşım henüz küçük bişe olsa basılan kitaplarım olmuştu. Ve Will bununla sürekli hava atıyordu. Annem Joyce ise her zaman benimle gurur duymuştu. Böyle güzel bir aile her zaman beni mutlu ediyordu.

"Hopper her zaman senin baban. Ve eğer burada olsaydı bununla gurur duyardı." İstemeden gözlerim dolduğu zaman Mike bana sıkıca sarıldı.
"Shh,ben hala buradayım." Dedi. Ve yanağıma ufak bir öpücük kondurdu. Ona gülümseyerek baktım.

"Gülümsemem her zaman bana ışık oldu. Biliyorsun. Işığını söndürme El." Dedi. Başımı salladım.
"En zor zamanlarda bile bana ışık saçtın Mike. Sakın pes etme." Dedim ben de.
"Mike sayedinde geceyi gündüze çevirdiniz,tebrikler!" Diyerek Nancy odaya tekrar girdi.

"Senin de Jonathan ile kaç geceyi gündüze çevirdiğinizi ben biliyorum." Dedi Mike ve bende koca bir kahkaha attım. İkisinin kavgaları bile çok tatlı ve eğlenceliydi.
"Sizin için çok heyecanlıyım!" Dedim.
"El,lütfen böyle söyleyip beni öldürme. Ben de öyleyim." Dedi. Mike ise yüzünü aşağı eğmiş kızarmış yanaklarını saklamaya çalışıyordu.
"İlk defa Mike ile aynı fikirde ve aynı heyecandayız!" Dedi Nancy abartılı bir şekilde sesini yükselterek. Nancy benim her zaman ablam kadar yakın olduğum biri olmuştu. Ona sarıldım,telepati gücümle biraz sakinleşmesi için heyecanını aldım ve ona gülümseyerek tekrar Mike'a baktım...

***BÖLÜM SONU!!***

Yazarken şeker komasına girdim o yüzden biraz ara vermem gerek. Teen Titans kitabına yb yazdıktan sonra tekrar gelirim.

Şimdilik Bye!!💜
Her şey dahil 400 kelime.

Kalp Ritmi~Only Mileven~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin