Yine pazartesi sabahına uyandım. Ne kadar harika bir gün ama. Bugün tatilin bittiği okul yılının açıldığı sabah. Aslında biraz heyecanlıyım. Yeni bir dönem ve belki yeni başlangıçlar. Bu düşünceler aklımı kuşatırken okula geç kaldığımı anlayarak dolabıma yöneldim. Siyah bir kot şort üzerine ise papatyalı bir buluz giydim. Hızlıca bir şeyler atıştırıp evden çıktım. Evim okula uzak değildi. İlk başta çok zorbalık görsemde okulumu seviyorum. Babam vefat ettiği için annem bana hep güçlü olmayı öğretti. Bende elimden geldiğince güçlü olmaya çalışıyorum. Okula vardığımda kadim dostum Jisoo ile karşılaştım. O tam bir Koreli. Saçları çok güzel siyah ve gür. Daha sonra aramıza Jennie katıldı. O bizim bebeğimiz. Daha sonra sınıfımıza geçtik. Sınıfımız güzel ama birkaç sorunlu kız var. Okulun en havalı kızı Rose bizim sınıfta. Aslında bize karşı ve insanlara karşı hakaret edici sözleri yok ama havalı işte. Bir de Sera var. İşte o problemli. Okulun 2. havalı kızı. Rose ile beraber takılıyorlar. Ve ondan daha az popüler olan (yani bizler) ile dalga geçiyorlar. Neyse dersliğe geçtik ve öğretmenin gelmesini beklemeye başladık. Kapı açıldı ve ve içeri müdür yardımcısı girdi. Yanında ise uzun boylu,kahverengi saçlı ve gözleri kahverengi çok yakışıklı bir çocuk girdi. Onu görür görmez karnımda bir kelebeklenme oldu. Fakat bunu önemsemedim. Yanı tek boş olan ben olduğum için benim yanıma geldi. Yakından daha yakışıklıydı. Benle pek muhattap olmadı. Zaten sürekli gözü arkadaydı. Yani Rose ve Sera'nın sırasında. Peki ben ona nasıl bu kadar aşık oldum? Öl dese ölebilirdim. Ama bunun geçici bir heves olduğunu düşündüm. Daha lise 2. sınftaydım. Bunlar benim ertelediğim konulardı. Öğle yemeği saatinde ben,Jisoo ve Jennie oturduk ve yemek yemeğe başladık. Benim ise gözüm hep ondaydı. Sonunda geldi. Yanında ise Rose ve Sera vardı. Buna hiç şaşırmamıştım. Jisoo bana dönerek;
Ona hiç öyle bakma. O okulun en popüler çocuğu. Yani eski okulunda öyleymiş. Hatta yanında 6 erkek arkadaşını daha getirmiş. Onlarıda diğer sınıflara dağıtmışlar. Bense onu izliyordum. O ve Rose çok yakındılar. Birbirlerinin ellerini tutuyorlardı. Günün sonunda eve giderken yine onu gördüm. Siyah bir araba gelip onu aldı. Bense eve gittim. Ve tüm gece onu düşündüm...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANKA
Fanfiction"Seni onun yanında gördüğüm hergün tüm bedenim kaskatı kesiliyor,kalbim paramparça oluyor. Seni kendimden daha çok seviyorum. Ama sen bunu asla bilmiyorsun".