Bugün cuma günü okulun son günü. Sabah erkenden kalktım. Bu sefer diz kapağımı çok az geçen bir kot etek ve üzerine basic bir atlet giydim. Daha sonra banyoya gidip dişlerimi fırçaladım. Hafif bir makyaj yaptım. Bir rimel bir parlatıcı. Daha sonra kendime mısır gevreği yaptım ve sandeletlerimi giyip evden çıktım. Okula giderken yine Junkook'u gördüm...
Ben: Günaydın.
Junkook: Günaydın kanki. Dünkü yaşanan olaydan sonra nasılsın?
Ben: Iyiyim. Sen Rose ile nasılsın?
Junkook: Bilmiyorum. Çok karışıgım. Onu seviyorum ama bilmiyorum.
Ben: Eğer onu kalpten seviyorsan barışırsın.
Okula zaten yaklaşmıştık. Ben hızlı adımlarla okula girerken son bir kez ona döndüm. Onun kafası karışmıştı. Sonra o da okula girdi. Ders zili çaldığında matematik öğretmeni sınıfa girdi. Sınav sonuçlarımızı okuyordu. Genel olarak kötüydük. Benim için önemli olan 4 kişi vardı.
Hoca: Jean Junkook=75.
Junkook ile yan yana oturuyorduk. Bana döndü ve...
Junkook: Lisa gördün mü? Dünya da aldığım en iyi matematik notu.
Ben: Çok iyi değil ama sen mutlu olduysan problem yok.
Junkook: Benim mutlu olmam senin için çok mu önemli?
Ben: Hem de her şeyden...
Bana boş gözlerle baktı sonra gülümseyerek;
Junkook: Sağ ol KANKİ
Hoca: Kim Jisoo
Jisoo: Efendim öğretmenim.
Hoca: Aferin Jisoo 85
Jisoo: Çok teşekkürler.
Jisoo bana baktı ve gülümsedi.
Hoca: Park Chea Young
Rose: Evet
Hoca: 70
Rose: Yaşasın! Diye bağırdı. Sınıftakiler ise gülmeyi başladı.
Hoca: Tamam kesin. Sara Kim.
Sara: Buyrun.
Hoca: Sınıfın en kötü notu. 45
Sara: Hocam bu benim aldığım en iyi not aslında. Yine herkes gülmeye başladı.
Hoca: Evet Lalisa Monaban. Yine sınıfın en yüksek notu. 95
Ben: Sağ olun. Biraz yüzüm düştü. Ben aslında tam not bekliyordum...
Junkook: Lisa sen manyak mısın? Sınıfın en yüksek notu. Of Lisa off.
Ben: Önemli değil. Sadece aman boşver...
Junkook: Tamam. Dedi ve önüne döndü. Sonra onun koluna dokundum...
Ben: Junkook bana kızdın mi?
Junkook: Hayir Lisa.
Ben: Mutlusun değil mi?
Junkook: Rose ile olan konu halledilince mutlu olacağım.
Bense önüme döndüm ve elime ıslak bir şey düştü. Ağlıyordum. Çünkü; o mutsuzdu. Zil çaldı. Dışarı çıktık. Ben sınıfta biraz kaldım. Oturdum. Düşündüm. Ben Junkook'u canımdan çok seviyordun. Hayatımda en çok sevdiğim insan. Onu düşünürken biraz şarkı söylemeye başladım. Şarkı söylerken arkamda sıcak bir nefes hissettim. Junkook gelmişti. Bana bakarak...
Junkook: Kanki. Senin sesin çok güzel. 1 hafta sonraki müzik yarışmasına katılsana.
Ben: Bilmem. Biran düşündüm ama boşver.
Junkook: Sen beni biraz bekle.
Ben: Tamam. Beni yalnız bıraktığı sırada beni yarışmaya sokmuş. Bana da yarışma ile alakalı bilgi formu vermiş. Kuralların yazılı olduğu.
Ben: Junkook bu çok heyecanlı.
Junkook: Sen merak etme. Ben hep senin yanında olacağım. KANKA
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANKA
Fanfiction"Seni onun yanında gördüğüm hergün tüm bedenim kaskatı kesiliyor,kalbim paramparça oluyor. Seni kendimden daha çok seviyorum. Ama sen bunu asla bilmiyorsun".