"Seni onun yanında gördüğüm hergün tüm bedenim kaskatı kesiliyor,kalbim paramparça oluyor. Seni kendimden daha çok seviyorum. Ama sen bunu asla bilmiyorsun".
Bugün yarışma günü. Çok ama çok heyecanlıyım. Biraz şaşalı giyindim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu arada yine bir terslik çıktı. Yarışmanın kuralları yazılı olan kağıtta ya şarkımıza uygun ya da şarkımız dışında kendimiz bir karografi bulup dans edecektik. Ben de "taki taki" adlı şarkıya bir karografi buldum. Çok gerginim. Çünkü: Yarışmaya Sera'da katılacak. O hilebaz kesin jürileri kendi alehine kullanacak. Off. Ama bu yarışmaya eğlenmeye gideceğim. Kazansam veya kazanamasam da bu bir deneyimdir. Beni almaya Junkook gelecek. Bunun için daha çok heyecanlıyım. O beni almaya gelecek. Junkook beni almaya gelecek. Çıldırıcam. Bunları düşünürken telefonum çaldı ve arayan Junkook'tu... Ben: Alo!! Junkook: Alo!! Lisa hazır mısın? Ben: Evet! Hazırım. Junkook: Tamam. Hadi aşağıya gel. Ben kapıdayım. Tamam deyip telefonu kapattım ve olabildiğince hızlı adımlarla aşağıya indim. Junkook kapıda beni bekliyordu. O da çok yakışıklı olmuş... Junkook: Ooo bu ne güzellik?? Valla Rose olmasa sana bakmaktan kendimi alamazdım!! Ben: Abartma. Ama yine de çok sağ ol!! Arabaya bindik... Ben: Junkook! Rose nerede? Junkook: Jimin ile buluştu. Ödevleri mi ne varmış. Aklımdan kötü şeyler geçti. Fakat buna çok kafa yormadım. Ben bu düşünceler içersindeyken çoktan gelmiştik. Arabadan indim. Bir sürü yarışmacı vardı. Ben beklemeye başladım. Anons yapıldı. Teker teker alınmaya başladık. En son ben vardım. Sera ise benim bir önünde idi... Sera: Lalisa! Senin ne işin var burada? Yoksa kendini rezil etmeye mi geldin? Ben: Sera sende en sevmediğim şey sürekli kendin ve beni karıştırıyor olman!!! Bir an sustu ve sahneye çıktı. Sesi gerçekten iyiydi. Performansı bitti ve dansa geçti. Dans'i gerçekten berbattı. Sıra bana geldiğinde çok heyecanlıydım. Sahneye çıktım. Gözlerim Junkook'u aradı. Onu buldugumda bana gözlerimi kapatmamı söyledi. Bende öyle yaptım ve söylemeye başladım...
Şarkı bittiğinde hemen dansa geçtim...
Dansta bittiğinde alkışlar eşliğinde içeri geçtim. Nefes nefeseydim. Kulisteki herkes bana hayran hayran gözlerle bakarken bir tek Sera kıskanan gözlerle bakıyordu. Sonuçlar açıklandığında birinci ben olmuştum. Sera jürileri oyuna getirmiş fakat jüri benim performansımı görünce karar değiştirmiş. Elime ödülü alır almaz Junkook'a sarıldım ve onun erkeksi kokusunu içime çektim... Ben: Junkook her şey için çok sağ ol. Junkook: Ne demek? Ben hiçbir şey yapmadım ki...Şey şimdi seninle Rose'yi almaya gitsek problem olur mu? Ben: Hayır!! Junkook: Tamam. Arabaya bindik ve Jimin'in evine gittik. Jimin ve Junkook çok yakın arkadaşlarmış. Rose ve Jimin'in öpüşmesi olayından sonra Jimin ve Junkook çok zor arkadaş olmuşlardı. Fakat iyilerdi. Eve geldik. Kapıyı 3 kez çaldık. Fakat kimse açmayınca Junkook kapıyı kendi açtı. Açar açmaz gördüğümüz manzara ile şoke olduk...
