Multi Tony'nin bu sıralar moodu. Adam bir tanıdık geldi ama çıkaramadım.
***
Tony ilk defa böyle bir durumla karşı karşıya geldiği için ne yapacağını bilemiyordu. Öyle uzaktan uzaktan kızlara göz kırpmak kolaydı. Bunu yaparken utanmıyordu. Ve sözleriyle çapkınlık yaparken de.
Ama Steve şu an onu öpüyorken kalbi gümbür gümbür atıyor, elleri terliyordu. Yanağından öpüp geçecek sanmıştı. Hatta öyle olmasını dilerdi. Aklını başından almasını değil!
Elleri Steve'in kolunu sıkı sıkı tutarken gözlerini de sımsıkı yummuştu. Gerginlikten ne yapacağını bilemiyor, yumuşak dudaklar kendi dudaklarında gezerken sadece Steve'in kolunu sıkıyordu. Beyni durmuştu. Başka bir şey yapamıyordu.
Neyseki Steve daha fazla ileri gitmeden, ona yumuşak bir öpücük bahşetmiş ve geri çekilmişti. Ne olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu. Steve'in neden böyle bir şey yaptığını da. Tony utancından gözlerini açamasa da Steve'in de biraz tedirgin olduğunu hissetmişti.
"Tony bana bak," Gözlerini açarak karşısındaki mavi gözlere baktı. Steve ona bir miktar endişeyle bakıyordu. Sanki az önce yaptığı şeyi o da beklemiyormuş gibiydi. "Bu yaptığımdan sonra benden uzaklaşma, olur mu?"
Steve'in gözlerindeki saf korkuyu gördüğünde yavaşça başını aşağı yukarı sallamakla yetindi. Mavi gözlü olan, konuşması için ona bakarken Tony kekeleyerek cevap verebildi. Çünkü özgüveni şu dakikadan itibaren uçup gitmişti.
"T-tamam."
***
Hayır, hiçbir şey eskisi gibi olmuyordu. Tony'nin lanet olası hayatında hiçbir şey eskisi gibi olmuyordu. Zaten o öpücük onda dönüm noktası etkisi yaratırken hiçbir şey eskisi gibi olamazdı da!
"Bittim ben," Tony en yakın arkadaşına yaslanırken çaresizce mırıldandı. Dünyası tepetaklak olmuş gibi hissediyordu. Rhodey onun sırtını sıvazlarken ağlamamak için kendini zor tutuyordu.
Evet, o olaydan sonra dediği gibi yapmıştı ve Steve'den uzaklaşmamıştı. Olabildiğince normal davranmaya çalışsa da Steve ile aynı ortamda bulunurken her tarafı kasılıyordu.
Ve bu gün Steve'in cezası bitmiş, okula gelmişti. Her ne kadar kaçmamaya çalışsa da, Steve cezalı olduğu zamanlar okulda olunca kendini rahat hissediyordu. Eve gelince de onunla çok vakit geçirmemek için hemen uyuyordu.
Ama bu gün, Steve okula gelmişti.
"Ne yapacağım? Bittim ben." Rhodey, Tony'nin kafasını kaldırıp ellerinin arasına aldı. Birazdan gerçekten ağlayacak gibiydi.
"Natasha sen söyle ne yapacağım? Bittim ben!" Tony kafasını arkadaşından kurtarıp yanında oturan diğer arkadaşına dönerek hayıflandı.
Steve her an her yerden çıkabilirdi. Tony artık onu gördüğünde her tarafına kramplar girmesinden bıkmıştı.
Natasha, elindeki çubuğu kemirirken gözlerini devirmeye engel olamadı ve bıkkınca nefesini verdi. "Sabahtan beri aynı şeyi söylüyorsun Tony. Bitmiş olduğun falan yok. Steve'den kaçarak kendini yıpratmayacaksın."
Tony oflayarak kollarını dizlerine yasladı ve ellerini çenesine koydu.
"Ama aşık oldum. Tavladı beni."
Rhodey burun kemerini sıktı ve başını iki yana salladı. "Bunu da tam bir haftadır söylüyorsun."
Tony yanaklarını şişirdi. Sonra serbest bıraktı. Kimse yok diye tribünlerde oturmuş, arkadaşlarına dert yanarken onlar ona hiç yardımcı olmuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i love you 3000 | stony
FanfictionTony Stark dahi bir çocuktu ve bu saçma salak okuldan nefret ediyordu. Ona göre lise başlı başına bir saçmalıktı. Ah, bir de Steve Rogers vardı tabii... Mükemmel çocuk. Ama Tony için bu saçma salak okuldaki en uyuz öğrencilerden biriydi. Kıçının dib...