Koruyucu Meleğim

0.8

(Tercih olarak BTS - Sea dinleyebilirsiniz )

Yavaşça gözlerimi açtım.

Kafamın altında hareket eden beden'le birlikte bende nefesimi düzene getirdim.

Bedenlerimizi tamamen birleştirip , kollarımı beline doladım.
Kafam karnının üstünde olduğu için hafif kıkırdadığını hissetmiştim.

Kafamı kaldırıp yüzümüzü eşitledim.

" Sen uyumuyordun ? "

Kafasını yavaşca aşağı indirip. Dudağıma küçük bir buse kondurmuştu.

" Daha önce uyanmıştım , senin uyandığını gördüğümde , ne yapacağını merak ettim. "

" Peki gördüğün şeyler seni tatmin etti mi ? "

Yine kafasını aşağı indirip dudaklarımızı buluşturmuştu. Ama bu sefer daha içten ve uzun öpmüştü. Bu çok güzel bir histi.Benden uzaklaştığında , soluk dudaklarını yeniden araladı.

" Evet çok tatmin oldum "

Aldığım cevaptan ötürü yüzüme hafif bir tebessüm eklenmişti. Yatakta kendimi onun boyuyla eşitleyip omuzuna başımı koydum. İkimizde tavanı izliyorduk.

" Aşık olmak çok farklı bir duygu. "

Kafamı yeniden ona döndermiştim. Yüzü o kadar güzeldi ki ani kasılmalarında bile çekici duruyordu.

Bu kadar sexsi olma Park Jimin. Kendimi durduramıyorum.

" Çok da güzel "

Verdiği cevaptan ötürü gülümsemiştim.

Ben onuda seviyordum , onun bana olan aşkınıda

Bende bir soru sormak istemiştim. Ne kadar klişe bir soru olsada cevabını merak ediyordum.

" Sence aşk neye benzer ? "

Parmağını dudağının üstüne koyarak düşünmeye başladı. Sonra bir anda parmağını havaya kaldırarak , gözleri küçülene kadar gülmeye başladı.

" Bence aşk salıncakda sallanan küçük bir çocuğa benzer. O çocuğun kahkahaları aşk'daki mutluluk , ağlamasıda aşkdaki engelleri gösterir. "

" Gerçekten senin içindeki aşk güzelmiş. "

Bu sefer o bizim yüzümüzü eşitledi ve küçük tombul parmaklarıyla alt dudağımı okşamaya başladı.

" Peki sence aşk neye benzer ? "

Bende parmağımı dudağıma koyup düşünüyormuş gibi yaptım. Sadece yaptım çünki bu sorunun cevabını zaten biliyordum.

En sonunda parmağımı havaya kaldırıp bulmuş gibi yapıp gülmeye başladım.

" Bence aşk , çikolatalı pastaya benzer. Tadı çok güzeldir ve bir kere yedin mi birdaha kendini durduramazsın. Sonrada tiriyakisi olursun. "

Jimin verdiğim cevaptan ötürü gülmeye başlamıştı. Güldüğü içinde saçları geriye doğru gidiyordu. Bende hafif bir tebessümle onu izliyordum.

Jimin o kadar kusursuzsun ki...
Sen o kadar kusursuzken , ben
senin kusursuzluğunun içinde kayboluyorum...

Kafasını önüne çevirip alınlarımızı birleştirdi.

" Peki o pasta hiç mi bitmicek ? "

" Hayır , o pasta bitmeyen bir pasta "

Hafifce kaşını kaldırmıştı.