Koruyucu Meleğim

0.5

Hadi ama neden hala gelmedi.

Kim mi bekliyorum ?
Jimin'i.

Bu bara Jimin'i görmek için hergün, aynı saatlerde geldim.  Hatta bazen burda uyuya kaldım ama hala onu göremedim.

Bugün hafta sonu olduğu için direk bara gittim.
Planım onu geceye kadar burda beklemekti.
Umarım ki bugün gelirdi.

Geldiğim anda kendimi direk bir koltuğa attım ve gözlerimi kapattım. Sırf Jimin'i kaçırmak istemediğim için erkenden buraya gelmiştim ve dün akşam Jimin'i düşünmekten uyuyamadığım için hala uykum vardı.

Yanımda bir hareketlilik hissetsemde gözlerimi açmadım. Çünkü kokusundan bile tanırdım. Sabun kokusu...

" İlk defa senin gibi bar aşkıyla yanan birini görüyorum. "

" Evet o kadar yanıyorum ki. Şu anda ölebilirim. "

" Şakayı bırakta , bana neden hergün buraya geldiğini anlat. "

" Uzun hikaye. Hatta anlatsam inanmazsın. "

İlk geldiğimde Jungkook'un kurduğu cümleyi kurmuştum.

" Çok komik. Ne içmek istersin ? "

" Herzaman kinden. "

" Var ya sana inanamıyorum.  Senin sayende bir barda meyve suyuda bulunuyor ya . "

" İşte ne güzel , çeşit çoğaldı. Benim sayemde daha çok para kazanıcaksınız artık. "

" Y/N !  Bara gelmek isteyen biri neden meyve suyu istesin , değil mi ?  Beni sinirlendirme. "

Jungkook meyve suyuyu getirmek için ayağa kalkmıştı.

Tam  bir hafta bu bara geldiğim için Jungkook'la aramız iyiydi. Ondan biraz Jimin hakkında bilgi almak istesem de oda nerde olduğunu bilmiyordu. Onun için bende hala Jimin gelir umuduyla hergün geliyordum.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
{Saat 11.15}

Kaç saattir burdayım ben bile bilmiyorum.
Üstelik içki içmiştim ve başım dönüyordu.
O kadar fazla içmesemde etkisini şimdiden göstermişti , ama yinede etrafa bakıyordum.

Görmüştüm. Etraf bulanık olsada onu farkedebiliyordum. Bu Jimin'di emindim.

Ben kalkacağım an biri kolumdan tutup yeniden oturtturdu.

" Merhaba bebeğim istersen birşeyler yapabiliriz. "

" İstemiyorum "

" Aa eminim benim istediklerimi sende istiyorsun biliyorum. "

" İstemiyorum! diyorum istemiyorum !!! "

O kadar çok bağırmıştım ki tüm insanlar bize bakıyordu. Ben ne kadar elimi çekiştirsemde hala elimi tutmaya devam ediyordu ve eminim ki elim morarmıştı.

" Herkes önüne dönsün !  "

Dediği anda herkes önüne dönmüştü.

" Sende benimle geliyorsun ! "

Elimi tutup çekiştirmeye başlamıştı. Beni odalara doğru götürüyordu.  Hayır hayır lütfen beni biri kurtarsın. Belki Jungkook gelir diye heveslenmiştim ama kesin işin yoğunluğundan beni fark edememiştir.

" Bırak beni !! "

Hala çekiştirmeye devam ediyordu. Bende dayanamayıp ağlamaya başladım.

Bir anda önümüze biri cıkmıştı ve  tamda o adama yumruk geçirmişti. Bende daha şoktayken hızlıca elimden tutup koşmaya başlamıştı. Benim koşmadığımı anladığında elimi daha sağlam tutup daha hızlı koşmaya başlamıştık. Arkamızdan bir sürü olarak gelen erkeklerlerin gelişini , ayak seslerinden anlamıştım.

  " Koş !! "

Jimin...gerçekten o muydu ?

Sarhoş olduğum dan dolayı koşamıyordum bile. Bunu anlamıştı ki beni önüne alıp omuzuna aldı ve koşmaya devam etti.

Ben hala sessizdim. Sadece arkamızdan gelen ayak seslerini dinliyordum. Üstelik ayak sesleri bize yaklaştığını belittecek şekilde hızlı geliyordu.
Şimdiden adamları yüzlerini görmeye başlamıştım.

Kesinlikle bize yetişeceklerdi.

Jimin hemen yolu sağlayıp ilerlemişti ve bir anda durmuştu. Beni omuzundan indirmişti. Karanlık bir köşedeydik. Daha da görünmemek için kapşonumu kafama takıp , beni kendine yaslamıştı.

Ben daha ayakta bile duramadığım halde , onun yaptığı hareketler benim başımı daha fazla döndürüyordu. Bende bu yakınlıktan faydalanıp iyice ona yaslandım ve kokusunu iyice çektim.

Kokusu dünyadaki en güzel çiçekten bile narin ve güzel kokuyordu. Hani en sevdiğiniz müziği açıp ,
gözlerinizi kapattık tan sonra kendinizi o ana bırakırsınız ya. Bende tam olarak onu yapıyordum.

Gözlerimi kapatmıştım.Kokusu beni esir almış gibiydi. Kendimi mayışmış hissediyordum.Tüm gücümle ona sarılmaya başladım.

O an kendimi ona teslim ettim.

Zorluklarla sakladığım
kalbimin içindeki saklı kutunun açıldığını hissettim ve

kalbimle bütünleşen dudaklarıma , izin verdim.

" Seni özledim... "